Akademik Sohbetler 7: Ahmet Hamdi Tanpınar

Akademik Sohbetler 7
Hep Aynı Hayalin Peşinde Bu Yolculuk: 
Vefatının 59. Yılında Ahmet Hamdi Tanpınar

İÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü'nün düzenlediği Akademik Sohbetler'in yedinci programı 27 Ocak 2021 saat 14:00'da gerçekleştirilecek. Ahmet Hamdi Tanpınar'ın eserleri üzerine yapılacak paneli İÜ YouTube hesabı üzerinden takip edebilir, ayrıca Zoom üzerinden de panele izleyici olarak katılım sağlayabilirsiniz.


Zoom Giriş Bilgileri;

ID: 977 7850 8794
Şifre: 563184

Ahmet Hamdi Tanpınar şiiri bağımsız bir biçim olarak kabul eden ve saf şiiri benimseyen şairler gibi “iyi ve güzel” olan şiirin peşinden gitmiş ve bu doğrultuda kendine has bir dil ve imge düzeni yaratarak şiir dilini kurmaya çalışmıştı. Pek çok edebî, felsefi, psikolojik, tarihî, mitolojik kaynakları bulunan Tanpınar’ın şiirinin en önemli özelliği, felsefi bir çerçevede insanın çıkışsız/trajik durumunu çok yönlü ele almış olmasıdır. Hemen bütün şiirlerinde trajik bir varlık oluşun sıkıntısını, bundan kurtulmanın yollarını denediği görülür. Bu çerçeveyle Akademik Sohbetler’in yedinci programında Prof. Dr. Yunus Balcı, Tanpınar’ın şiirlerini felsefi temellerinden yola çıkarak tematik açıdan ele alacak.

Ahmet Hamdi Tanpınar, hem akademisyen hem şair hem romancı hem deneme yazarı olarak Türk edebiyatında benzeri çok olmayan bir sanatkârdır. Onun hayatına yakından bakıldığında, kendi gerçeklerinden çıkarttığı ve sanatına çeşitli boyut ve biçimlerde yansıyan ilginç bir kronolojik âlem olduğu görülür. Ayrıca sanat ve edebiyata sevdalı bir mizaç onun sanatkâr özelliklerini aşağı yukarı aydınlatabilir. Yazdıklarına bakıldığında, Tanpınar’ın niçin Türk edebiyatı için değerli bir sanatkâr olduğunu bariz bir şekilde anlaşılır. Tanpınar’ın deneme ve romanlarında kültürel ve sanatsal farklılığını ortaya seren bir estetik derinlik bulunur. Bundan dolayı yazdığı cümleler üzerinde okur olarak dikkatlice düşünmek gerekir. Mesela Huzur romanının kendine ait bir evreni, bir edebî coğrafyası vardır. Eserin kaleme alındığı devirde mevcut kültür ve irfan anlayışını, zevki selimi, İstanbul’un o dönemdeki coğrafyasını ve şehir estetiğini anlayabilmek için elde bir kılavuzla yazarın bu coğrafyasında seyahat etmek, onun doruklarını, kuytu köşelerini ve hepsinden önemlisi güzellikleriyle birlikte onu oluşturan özellikleri bilmek gereklidir. Doç. Dr. Turgay Anar’ın hazırladığı Huzur Atlası, Tanpınar’ın zihinsel retinasını gösteren bir eserdir. Anar, bu zihinsel retinanın romanda nasıl işlendiğini Huzur Atlası kitabından yola çıkarak değerlendirecek.

Tanpınar bugün modern Türk edebiyatının en çok okunan isimleri arasında yer almaktadır ve eserleri yabancı dillere tercüme edilmektedir. Ancak bilindiği üzere o, geç keşfedilmiş bir yazardır. Eserleri yayınlandıktan sonra uzun yıllar boyunca bugün gördüğü ilginin aksine neredeyse unutuluşa mahkûm olmuştur. Bu bağlamdan hareketle, Dr. Öğr. Üyesi Şerif Eskin, Tanpınar’ın keşfedilme sürecini ve Tanpınar okumalarının toplumsal boyutunu bir edebiyat vakası şeklinde değerlendirerek Tanpınar olgusunu edebiyat sosyolojisi açısından ne ifade ettiğini ele alacak.


Galeri