Yürürlüğünün 5. Yılında ve Yargıtay Kararları Işığında Türk Ticaret Kanunu Sempozyumu, 20 Ekim 2017 tarihinde İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda gerçekleştirildi.

Sempozyumun açılış konuşmaları İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Güloğlu, İÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abuzer Kendigelen ve Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Ahmet Özgan tarafından gerçekleştirildi.

“İstanbul Üniversitesi Şehir Gibidir”

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Recep Güloğlu konuşmasında bu gibi sempozyumlara ihtiyaç olduğunu belirterek şunları dile getirdi: “Aziz Sancar hocamıza Nobel Ödülü almasının ardından şunu sordum: ‘Hocam dünyanın en büyük ödülü olan Nobel Ödülünü aldınız. Şimdi ne yapacaksınız?’ Aziz Sancar hocam da dedi ki: ‘Eskiden günde 16 saat çalışıyordum; ama şimdiden sonra 17 saat çalışacağım.’ Çalışmadan, emek vermeden hiçbir iş olmuyor. İstanbul Üniversitesi eğitim verdiği öğrenci sayısı ile bir şehir gibidir. Üniversitemizde 282 bin, hukuk fakültesinde ise 7 bin 367 öğrencimiz eğitim görmektedir.”

Prof. Dr. Recep Güloğlu konuşmasını sonlandırırken her şeyden önce sağlığın önemine dikkat çekerek, “Öncelikle hepinize sağlık diliyorum. Emeği geçen herkese kalbi şükranlarımızı arz ediyorum, başarılar diliyorum” sözleri ile konuşmasını sonlandırdı.

Türkiye’de İlk Kez Böyle Bir Çalışma Yapılıyor

İÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Abuzer Kendigelen ise böyle bir etkinlikte bir arada olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek şunları ifade etti:  “Bundan yaklaşık 6 yıl önce Türk Ticaret Kanunu 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edildikten ama henüz yürürlüğe girmeden önce İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı olarak takriben bir buçuk yıla yayılan sempozyumlar, toplantılar düzenledik. Bu toplantılarda yeni kanunu anlamaya, dilimiz döndüğünce anlatmaya ve gözümüze takılan, karşımıza çıkan bazı sorunlara da işaret etmeye gayret ettik.”

Amaçlarının 2012 yılında kanun yürürlüğe girdikten sonra özellikle Yargıtay tarafından verilen içtihatları dolayısıyla uygulamanın kanunu ne şekilde anlamlandırdığı ve yorumladığı konusunda bir tespitte bulunmak olduğunu belirten Prof. Dr. Abuzer Kendigelen, “Bu kararımızı gecikmeden 11. Hukuk Dairesi’nin sayın başkanıyla da paylaştık. Onlardan da destek aldık ve kürsü olarak Yargıtay kararlarını taramaya başladık. Fakat takdir edersiniz ki sadece 11. Hukuk Dairesi’nin 2015 ve 2016 yılında vermiş olduğu kararların toplam sayısı takriben yirmi dört bin civarındadır. Dolayısıyla biz bu çalışmayı öncelikli olarak 11. Hukuk Dairesi’nin kararlarıyla sınırlı bir şekilde yapmayı uygun gördük. Önce genç meslektaşlarım, asistan arkadaşlarım bu yirmi dört bine yakın olan kararı tek tek konularına göre tasnif etti. Daha sonra akademisyen arkadaşlarımızla bu kararları kendi aramızda paylaştık ve ticaret kanunun ilk üç kitabına ilişkin yani; ticari işletme, kıymetli evrak ve şirketler hukukuna ilişkin kitapları kararları tasnif ederek okuduk ve içinden emsal nitelik taşıyabilecekleri de bir araya getirdik. Daha sonra Yargıtay’ın karşılaşmış olduğu uyumsuzlukları dikkate alarak bu konular içerisinden seçim yaptık. Ama burada mümkün olduğu kadar münhasır bir soruna işaret etmektense bu anlamda banka ticaretinin rolünü çalmayı arzu etmedik. Tek bir sorun çerçevesinde ya da sorunlar çerçevesinde değil de bir bütün olarak kendi aramızda bir program ortaya çıkardık” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de ilk kez böyle bir çalışmanın yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Abuzer Kendigelen, “Bir dairenin bir dönemde vermiş olduğu bütün kararlarının dikkate alındığı, bir süzgeçten geçirildiği ve sonrasında ortaya çıkan malzemenin paylaşılacağı bir çalışma bildiğim kadarıyla yapılmış değil. Ama şunu açık yüreklilikle söyleyebilirim ki bu çalışma bizim için ne kadar yorucu, ne kadar yıpratıcı olsa da bu çalışmadan çok memnun kaldık. Arzumuz bundan sonraki yıllarda da gerek 11. Hukuk Dairesi belki onunla da sınırlı olmaksızın yanına 12. ve 19. Hukuk Dairelerini de katmak suretiyle bu çalışmayı sürdürmek ve bunu belki de yıllık olarak geleneksel hale getirmek” ifadelerini kullandı.

“Her Türlü Akademik Çalışmaya Destek Verme Gayreti İçerisindeyiz”

Sempozyumda konuşan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Ahmet Özgan ise şunları söyledi: “Bugün benim için birkaç anlamda önemli. Her şeyden evvel çocukluğumun, gençliğimin geçtiği İstanbul’da olmak benim için çok önemli. İkinci olarak bundan 40 yıl önce mezun olduğum fakültede olmak benim için çok önemli. Bu çalışma tam 1 yıl önce başladı. Biz de her türlü akademik çalışmanın ve hukuk çalışmasının içinde olmak gibi bir gayretimiz olduğu için elimizden gelen yardımı, katkıyı yapmaya çalıştık. Çalışma tempomuz gereğince davetlerin birçoğuna katılamıyoruz. Birkaç ay öncesinden haberimiz olduğu zaman katkı verme imkânımız oluyor. Bu toplantıda bu imkânı yakaladık. Kendi adımıza bu anlamda çok memnunuz, bunu bize sağlayan değerli dekanımızın çalışmaları ile çok mutluyuz.”

Açılış konuşmalarının ardından sempozyum 3 farklı oturumda gerçekleştirildi.

İlk oturumda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Başkanı Ahmet Özgan başkanlığında “Haksız Rekabet”, “Anonim Şirket Genel Kurul Kararlarının Hükümsüzlüğü”, “Anonim Şirketlerde Sermaye Artırımı” başlıkları değerlendirildi. 2. oturumda Yargıtay 11. Hukuk Dairesi Üyesi Ayşe Albayrak Doğan başkanlığında “Anonim Şirkette Kar Payına İlişkin Kararların Değerlendirilmesi”, “Anonim Şirketin Haklı Sebeple Feshi Talebi” konuları tartışıldı. İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Arslan Kaya başkanlığında gerçekleştirilen 3. oturumda ise, “Anonim Şirketlerde Sorumluluk Davası” ve “Çatışan ve Yarışan Kararlar” başlıkları konuşuldu.

Tartışma bölümünün ardından sempozyum sona erdi.

Haber: Ebru SÖNMEZ