Yurt Dışına Lisansüstü Öğrenim Görmek Üzere Gönderilecek Adayları Seçme ve Yerleştirme (YLSY) Yurt İçi Akademik Danışman Toplantısı, 18 Mayıs 2018 tarihinde İÜ Rektörlük Binası Mavi Salon’da gerçekleştirildi.

Toplantının açılış konuşmaları İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftci tarafından yapıldı.

“Gençleri Sisteme Hoca Olarak Katabilecek Bir Programın Her Zaman Yanındayız”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasında, Türkiye’deki yükseköğretimde uluslararasılaşmanın asıl hedef olduğunu belirterek şu ifadelere yer verdi: “Bildiğiniz gibi dünyada, doğduğu ülke dışında eğitim gören 6 milyon insan var. Dünya ölçeğinde kritik sayı 250-300 bin. Yani 300 binin üzerine çıkan ülkeler uluslararası öğrenci ve yükseköğretimde uluslararasılaşma bağlamında birincilik ülkeleri gibi algılanıyor. Bizim ülkemiz maalesef 45-50 bin arasına sıkışmış durumdaydı. Sayın YÖK Başkanı Yekta Saraç’ın da gayretleriyle, birkaç yıl içerisinde, bu sayı 123 bine yükselmiş durumda. YÖK’ün ve bizlerin hedefi bunu 250 bin 300 bin seviyesine yükseltebilmek. İstanbul’da şu anda toplam 980 bin yükseköğretim öğrencisi var. Bu öğrencilerin 30 bini uluslararası öğrenci. 30 bin uluslararası öğrencinin de 3 bin 200’ü Suriyeli öğrenci. Bu da önemli bir rakam. İstanbul Üniversitesi olarak baktığımızda ise 153 ülkeden yaklaşık 8 bin uluslararası öğrencimiz var ancak bu saydığım rakamlar içerisinde değişim öğrencileri yok.”

Yapılan tüm faaliyetlerin temelinin yurt dışına öğrenci göndermek olduğunu vurgulayan İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Bunu da Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürlüğümüz, Bakanlığımız hedefler doğrultusunda takip ediyor ve 1416 sayılı yasa kapsamında faaliyetlerini sürdürüyor. Son 4-5 yıllık süreç içerisinde Yükseköğretim Kurulu ile Milli Eğitim Bakanlığımızın belli hedeflere yönelmesi ve ülke çıkarlarına aynı pencereden bakması neticesinde güzel sonuçlar ortaya çıktı. Kontenjanlar gerçekçi olarak belirlendi. Türkiye’nin ihtiyaç duyduğu alanlar belirlendi ve bu ihtiyaç duyulan alanların hangi ülkelerde daha iyi eğitildiği tespit edildi. Bu üçlü sisteme göre de sıkı seçimler yapılarak üniversitelerden Milli Eğitim’e yardımcı olmak için jürilik veya seçim heyetinde görev yapacak şekilde katkılar sunuldu. Üniversiteler olarak buna her zaman hazırız. Bunun sonunda ortaya çıkacak olan bilgi seviyesi yüksek, ülkesini seven ve ülkesine bir katkı sağlama heyecanını yitirmeyen ama dünyayı da bilen gençleri sisteme hoca olarak katabilecek bir programın, İstanbul Üniversitesi olarak her zaman yanında olduğumuzu beyan etmek istiyorum” şeklinde konuştu.

“Bu Toplantıların Finalini Böyle Bir Salonda Yapmak Bizi Mutlu Etti”

Yükseköğretim ve Yurt Dışı Eğitim Genel Müdürü Bülent Çiftci ise konuşmasında, “Bugün 15. ve son toplantımızı gerçekleştiriyoruz. Mevcut öğrencilerin danışmanları olan binin üzerinde danışman ile böyle toplantılarda bir araya geldik. En son Marmara Üniversitesi’nde Anadolu yakasındaki üniversitelerimiz ile Kocaeli, Gebze ve Sakarya Üniversitesi’ndeki danışmanlarımızla bir araya geldik. Bugün bu saatte de sizlerle burada buluştuk. Burada Avrupa Yakası’ndan 9 tane üniversitemiz var. Aynı zamanda Trakya ve Namık Kemal Üniversitelerimiz de buradalar. Böyle tarihi bir salonda bizleri ağırladığı için ve tüm bu süreçteki desteği için Sayın Rektörümüz Mahmut Hocamıza çok teşekkür ediyorum. Böyle bir salonda bu toplantıların finalini yapmak bizi hem mutlu etti hem de biraz daha sorumluluk yükledi. Ama her şeyden önemlisi bugün burada olan akademik danışman hocalarımıza müteşekkirim. Burada bulunmaları bizim için çok anlamlı çünkü bu programın başarıya ulaşması sizlerin paydaşlığı ve katkılarıyla olacak” dedi.

“Bu Sürecin En Önemli Paydaşları Yurt İçi Akademik Danışmanlarımız”

1416 kanunun içeriğinden bahseden Bülent Çiftci şunları dile getirdi: “1416 biliyorsunuz ki 1929’da çıkmış bir kanun, ismiyle “Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanun”. Cumhuriyetimiz kadar eski bir kanun üzerinden biz de şu anda ülkemizin gerçek anlamda insan kaynağını oluşturmak, nitelikli insan kaynağını oluşturmak için MEB olarak bu programın işleyişini yürütüyoruz. Takdir edersiniz ki biz bakanlık olarak bu İşin koordinasyonunda varız. Ama işin başarıya ulaşması için hangi kurum adına öğrenci gönderiyorsak, gerçekten o kurumların ihtiyaçlarını belirleyip kurumlarla iş birliği içerisinde bu işi yapmamız gerekir. 2013 yılından itibaren biz 1416 sürecini yeniden ele almaya başladık. Özellikle 2 yıl önce bir çalıştay ile sürecin tüm yönlerini, tüm paydaşlarla, mezun olan öğrencilerle, sistemin içerisindeki öğrencilerle, üniversitelerimizle, kurumlarımızla, uluslararası bu işi yapan, uluslararası network olan ya da bu işe kafa yoran STK’ları da içine alıp bir çalıştay yaptık. O çalıştayın neticesinde baktık ki en çok ödev MEB’e düşüyor. Bizim yapmamız gereken bir şeyler var. Kendi ödevlerimizi yapmamız gerekiyordu önce. İşte sizin karşınıza çıkmak için bu ödevleri yerine getirmeye çalıştık ve ancak 2 yıl sonra sizinle buluştuk. Çünkü bu sürecin en önemli paydaşları yurt içi akademik danışmanlarımız.”

Açılış konuşmalarının ardından Milli Eğitim Uzmanı Dr. Recep Demir  “Milli Eğitim YLSY Programı ve REBUS Yurt İçi Akademik Danışman Modülü” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Sunumunda, YLSY Programının işleyiş sürecinden bahseden Dr. Demir, REBUS Yurt İçi Akademik Danışman Modülü kullanımını görseller eşliğinde anlattı.

Toplantı, soru cevap kısmının ardından sona erdi.

Haber: Nihan SAĞDIÇ, Seray DELİGÖZ

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü