ReferenceError: Can't find variable: globalThis https://www.googletagmanager.com/gtag/js?id=G-6QTLWY3ZDJ:180 ÜNİVERSİTEMİZDE YENİ BİR BAKTERİ CİNSİ VE TÜRÜ KEŞFEDİLDİ: “Facivitalis İstanbulensis”

ÜNİVERSİTEMİZDE YENİ BİR BAKTERİ CİNSİ VE TÜRÜ KEŞFEDİLDİ: “Facivitalis İstanbulensis”

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Esra Sungur ve ekibi tarafından yürütülen araştırma sonucunda, yeni bir bakteri cinsi ve türü keşfedildi. Bilim dünyası için çok büyük önem taşıyan bakteriye “Facivitalis İstanbulensis” adı verildi. Bakteri cinsi ve türü, uçak yakıtından alınan örnekler üzerinde yapılan araştırmalar sonucunda tespit edildi.

"Facivitalis İstanbulensis" bakteri cinsi ve türü, İÜ Fen Bilimleri Enstitüsü Temel ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı mezun doktora öğrencilerinden Dr. Simge Arkan Özdemir’in doktora tezi projesi kapsamında keşfedildi. Yürütücülüğünü Prof. Dr. Sungur’un yaptığı proje ekibinde İÜ Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Miray Onan da görev aldı.
Literatürde Bir İlk “Facivitalis İstanbulensis”

Üç yıl süren detaylı araştırmalar ve polifazik yaklaşım kullanılarak yapılan analizlerin ardından keşfedilen bakteri, bilim dünyasında yeni bir bakteri cinsi olarak tescillendi. “Facivitalis” adının Latince’de “uçak yakıtında yaşayan” anlamına geldiğini kaydeden Prof. Dr. Sungur, bu ifadenin devamına eklenen “İstanbulensis” tür adının ise İstanbul Üniversitesi’ne atfedildiğini; bunun da İstanbul Üniversitesi’nin adının tüm dünyada duyulması noktasında büyük bir gurur kaynağı olduğunu söyledi. Facivitalis İstanbulensis bakterisi, taksonomik olarak Sphingomonadaceae familyasında yer alıyor.

Keşfin Ardındaki Güçlü Araştırma Süreci

Prof. Dr. Sungur, bu keşfin başladığı doktora tezi sürecinden bahsederken, araştırmanın uçak yakıtlarıyla ilgili mikrobiyolojik korozyon çalışmalarına dayandığını belirtti. Başlangıçta uçak yakıtından alınan örneklerde mikroorganizmaların korozyona neden olup olmadığını anlamayı hedeflediklerini ancak ilerleyen aşamalarda bakterinin yeni bir bakteri türünden çok daha fazlası olduğunun farkına vardıklarını söyleyen Prof. Dr. Sungur, yürütülen araştırmalar sırasında, bakterinin yalnızca yeni bir tür değil, aslında yeni bir bakteri cinsi olduğunu fark ettiklerini ifade etti.

Yeni Bakterinin Potansiyel Uygulama Alanları

Facivitalis İstanbulensis'in keşfi sadece biyolojik alanda değil, aynı zamanda biyoteknolojik alanlarda da büyük bir potansiyel taşıyor. Gelişen biyoinformatik analizleri sayesinde, bakterinin hidrokarbonları parçalama yeteneği gösterdiği ve özellikle uçak yakıtında bulunan aromatik bileşenleri ayrıştırabilme özelliğine sahip olduğu keşfedildi. Prof. Dr. Sungur, bakterinin bu özelliklerinin çevre kirliliğiyle mücadele ve biyoremediasyon gibi kritik alanlarda kullanılabileceğini belirtti. Bununla birlikte, Facivitalis İstanbulensis bakterisi, biyosürfaktan üretimi ve diğer biyoteknolojik süreçlerde de potansiyel bir mikroorganizma olarak öne çıkıyor.
Bakterinin çevresel koşullara son derece dayanıklı olduğunu ve ekstrem koşullara adapte olabildiğini vurgulayan Prof. Dr. Sungur, “Bakterimiz, zorlu çevresel şartlarda hayatta kalma yeteneği ve stres etkenlerine karşı direnç göstermesi nedeniyle, çevre kirliliğini önlemeye yönelik çalışmalarda önemli bir araç olabilir. Ayrıca bu bakteri tuzlu ortamlarda bile büyüyebiliyor. Bu özellik, çevre dostu enerji üretimi ve biyoteknolojik uygulamalar için çok büyük bir avantaj sağlıyor.” dedi.
Genetik Özellikler ve Biyoteknolojik Potansiyel

Prof. Dr. Sungur, bakterinin genetik analizlerine de değinerek, hidrokarbonları parçalama yeteneği sağlayan ve aromatik bileşenleri ayrıştırabilen 58 farklı geni içerdiğini açıkladı. Bu keşif, bakterinin biyoremediasyon ve çevresel temizlik çalışmalarında kullanılabilme potansiyelini pekiştiriyor. Bakteri ayrıca biyosürfaktan üretimi için gerekli olan 9 özel geni taşıyor. Yalnızca bu bakteri türünde bulunan bu genler, çevresel kirliliği gidermede önemli bir potansiyel taşıyor.
Prof. Dr. Sungur, bakterinin Sphingomonadaceae ailesi içinde yer aldığını ve bu ailenin petrol kirliliği ve hidrokarbon biyoremediasyon çalışmalarında sıkça kullanıldığını belirtti. Bu yeni keşfin, biyoteknolojik çalışmalarda önemli bir yer edinmesi bekleniyor.

“İstanbul Üniversitesi’nin Araştırma Sürecindeki Desteği Çok Değerli”

Proje sürecinde çok büyük emekler verip son derece titiz bir çalışma yürüttüklerini ifade eden kaydeden Prof. Dr. Sungur, İstanbul Üniversitesi’nin araştırma sürecinde sağladığı katkılara dikkat çekti. Özellikle İstanbul Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi’nin bu projeye önemli desteklerinin olduğunun altını çizdi. Fen Fakültesi bünyesinde yer alan Kültür Depolama Birimi’nin de keşfedilen bu türün saklanmasında çok önemli bir rolünün olduğunu söyledi.

“Keşfimiz Yeni Araştırmacılara İlham Olacak”

Bu keşfin, uluslararası merkezler ve araştırmacılar için büyük bir değere sahip olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sungur, “İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi’nin dünya çapında bilimsel bir başarıya imza atması, Türkiye’nin bilimsel araştırmalardaki potansiyelini bir kez daha gözler önüne sermiştir. Böylesine bir keşif, yeni araştırmacılara da ilham olacaktır. Bu alanda araştırma yapmak isteyen bilim insanlarına kapılarımız her zaman açıktır. Birlikte yürütülecek projelere destek vermekten mutluluk duyarız.” ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Sungur ve ekibinin, gerek Türkiye’deki birçok üniversitedeki öğretim üyeleri ile gerekse de İngiltere, Hollanda, Avusturya, Hırvatistan ve İtalya gibi ülkelerdeki araştırma grupları ile çalışmaları bulunuyor. Araştırma ekibi ayrıca, mikrobiyal sistematik alanında dünyada kabul edilen tüm standart testleri yapabilme potansiyeline de sahip.

İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

“KÜRESEL SİYASETTE BELİRSİZLİK VE FİLİSTİN'İN GELECEĞİ” KONFERANSI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

2024-2025 AKADEMİK YILI BAHAR DÖNEMİ BAŞLIYOR…

UKRAYNA HEYETİ ÜNİVERSİTEMİZİ ZİYARET ETTİ

23. AKADEMİK BİLİŞİM KONFERANSI GERÇEKLEŞTİRİLDİ

YENİLENEN İÜ MERKEZ KÜTÜPHANESİ BİLGİYE ERİŞİMİ KOLAYLAŞTIRIYOR

KEİPA GENEL SEKRETERİ ÜNİVERSİTEMİZİ ZİYARET ETTİ