“Uluslararası 100. Yılında Haremeyn-i Şerifeyn Medine Müdafaası ve Fahreddin Paşa Sempozyumu” Başladı

İstanbul Üniversitesi’nin ev sahipliğinde, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu bünyesindeki Türk Tarih Kurumu’nun düzenlediği “Uluslararası 100. Yılında Haremeyn-i Şerifeyn Medine Müdafaası ve Fahreddin Paşa Sempozyumu”, 27 Aralık 2018 tarihinde İÜ Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda başladı.



Sempozyumda Osmanlı yönetiminde özel bir statüye sahip olan ve “Haremeyn-i Şerifeyn” olarak adlandırılan Mekke ve Medine’nin 1. Dünya Savaşı sırasındaki işgalinin ve Fahreddin Paşa komutasında gerçekleştirilen destansı savunmanın 100. yılında, işgale giden süreç ve işgalin etkileri konuşuldu.



Sempozyumun açılış konuşmaları Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ve Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan  tarafından yapıldı.



“Fahreddin Paşa Görev Yaptığı Yerlerden Arşiv Niteliğinde Fotoğraflar Bıraktı”


Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun Fahreddin Paşa’nın kutsal emanetleri İstanbul’a göndermesiyle ilgili kamuoyunda eksik bilgiler bulunduğunu dile getirerek şu ifadelerde bulundu: “Zannediliyor ki bugün sergilenen bölümdeki bütün emanet-i mukaddesatı, orada ne varsa baştan itibaren o getirmiş, oradan taşınmış gibi bir tahayyül var. Hâlbuki öyle değil. Fahreddin Paşa’nın getirdikleri Yavuz Sultan Selim Han’dan sonra Osmanlılar tarafından İstanbul’dan, saraydan hediye olarak gönderilen kısmıdır. Yani oraya ait eserler değildir. Padişahlar ve hanımlarının gönderdiği hediyelerdir.” Prof. Dr. Dursun, 1. Dünya Savaşı sonrasının Türkiye için önemine vurgu yaparak 1919 sonrası dönemini tarihçiler, kültür adamları ve müesseselerin gençlere gereği gibi ortaya koymak zorunda olduğunu söyledi.



Surre Alayları konusuna da değinen Prof. Dr. Dursun, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Surre Alayı maalesef Medine düştükten sonra bir daha gönderilemedi. Son Surre Alayı Enver Paşa’nın babası Hacı Ahmed Paşa tarafından gönderilmeye çalışıldı. O da Şam’a kadar gidebildi. Sonrasında Medine’nin emniyeti olmadığı için Surre Alayı'nın kesilmesi söz konusu oldu. Daha sonra gönderilenler Medine fukarasına gönderilen sadakalardır. Fahreddin Paşa’dan sonra Surre'nin de sonu gelmiş oldu.” Fahreddin Paşa'nın fotoğrafçılık yönüne de değinen Prof. Dr. Dursun, paşanın görev yaptığı ve gezdiği yerlerden arşiv niteliğinde fotoğraflar bıraktığını aktardı.



“Fahreddin Paşa Türk Milletinin Yetiştirdiği En Büyük Kahramanlardan Biridir”


İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasında şu açıklamalarda bulundu: “Fahreddin Paşa ve etrafında gelişen olaylar bizim tarihimiz bakımından daha farklı gelişse kendi imkânımız açısından olumlu sonuçlar doğuracaktı ama yaşanan konular Türkiye Cumhuriyeti’nin gelişmesinde birçok dersler sunan tecrübeleri de barındırdığı için bir fırsatlar bütünüdür. Biz bunu bu şekilde görüyoruz. Zor zamanlarda büyük insanlar ortaya çıkarıyor. Fahreddin Paşa da hiç şüphesiz bu şekilde ortaya çıkmıştır. Kaybedilmesi mutlak ve muhakkak olan yakın bir beklenti olan durumlarda son anda kendi vakarını koruyan, geleceğe yönelik ders niteliğinde uygulamaların sergilendiği güzel bir dönem olmuştur.”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Fahreddin Paşa’nın Türk milletinin yetiştirdiği en büyük kahramanlardan biri olduğunu vurguladıktan sonra, “Türk milletinin siyasi meşguliyetlerinin yanında esasen tüm ilgisinin ve ilgi merkezinin Haremeyn olduğunu bize gösteren ve Haremeyn’in korunması için Haremeyn’in itibarının yüceltilmesi için Türk milletinin her şeyinden vazgeçebileceğini ve tüm mevcudiyetini varlığını oraya teksif edebileceğini gösteren çok nadir olaylardan birisidir. Bugün aynı şekilde Cumhurbaşkanımızın bölgeyle olan ilgisi sadece şekil ve mahiyet değiştirmiş durumda ruh itibariyle aynı heyecanı ve amacı sunmaktadır. Bizim bölgeye karşı hiç eksilmeyecek ve azalmayacak bir sorumluluğumuz vardır. Bu sorumluluğu Fahreddin Paşa ve bugünkü devletimizin sorumluları temsil ettikleri için gururluyuz. Oradan pek çok dersin çıkarılacağının şuuru içerisindeyiz. Bu şuurla burada sunulacak tebliğleri heyecanla bekliyorum” dedi.


“Kahramanlarımızı Anan, Onları Yâd Eden Programları Önemsiyoruz”

Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanı Prof. Dr. Uğur Ünal ise konuşmasında şunları dile getirdi: “Kurulduğu günden itibaren İslam’a hizmeti kendine şiar edinmiş olan, müslümanlara hizmeti her zaman öncü bir gaye edinen Osmanlı Devleti bu kutsal topraklara da son derece önem vermiştir. Bugün burada Uluslararası 100. Yılında Haremeyn-i Şerifeyn’in Medine Müdafaası ve Fahreddin Paşa konulu sempozyumda birbirinden değerli hocalarımız birbirinden değerli konuşmalar yapacaklar. Şimdiden kendilerini tebrik ediyorum.”

Başta Fahreddin Paşa olmak üzere asırlarca Din-i İslam’ın bayraktarlığını yapan tüm gazi ve şehitleri saygıyla anan Prof. Dr. Uğur Ünal sözlerine şu şekilde devam etti: “Onlar Medine’de, Plevne’de, Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde unutulmaz destanlar yazdılar. Son kalenin nasıl savunulacağını adeta bize anlattılar. Bu açıdan belki de 15 Temmuz Destanı’nı da vatan mevzu bahis olduğunda Türk Milleti’nin ne şekilde mücadele edeceğini, nasıl kenetleneceğini ortaya koyması adına tarihte eşsiz örnekleri bizlere sundular. Gelecek nesillerimizin daha iyi öğrenmelerine vesile olacağından dolayı Fahreddin Paşa’yı, kahramanlarımızı anan, onları yâd eden programları önemsiyoruz. Emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum.”

“Yüzyıllar, Devletlerin ve Milletlerin Tarihinde Çok Önemli Dönemeç Noktalarıdır”

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Refik Turan ise, “Yüzyıllar, devletlerin ve milletlerin tarihinde çok önemli dönemeç noktalarıdır. Şu an biz de bu önemli dönemeç noktalarından birindeyiz: 1. Dünya Savaşı’nın bitişinin yüzyılı. 1. Dünya Savaşı büyük bir felakettir, kazananların bile kaybettiği bir savaştır. Bu galibin baş mimarı olan, güneş batmayan imparatorluk İngiltere bile savaşın sonunda üzerine güneş batar halde geldi. Bu savaşın en büyük sonuçlarından biri de muhakkak 3 büyük dünya devletinden biri olan Osmanlı İmparatorluğu’nun bitişi oldu. Osmanlı İmparatorluğu’nun bitiş hikâyesi de yüzlerce olayın bileşkesinden vücut buldu. Nice bölgelerde kilometrelerce savaş alanları ve cepheler açıldı. Bazı yerlerde uzun süren mücadeleler olurken bazı şehirler tümüyle yok oldu. Milyonlarca insan hayatını kaybetti. Bu savaşta kayıplar, zaferler, mücadeleler, savunmalar var. Bir de bu savaşın kaybedenleri var. Tarihte her zaman kahramanlar muzaffer değil, muzaffer olamayan kahramanlar da var. Bunların başında gelen isimlerden biri de şüphesiz ki Ömer Fahreddin Paşa’dır. O, Medine’de kaybetmiş gibi gözüküyor fakat ruhen ve manen tam bir kahramandır” ifadelerini kullandı.

Fahreddin Paşa’nın çok iyi bir asker olduğunu belirten Prof. Dr. Turan sözlerine şu şekilde devam etti: “Belki de savaşın yıkıma gittiği bir noktada Mekke-Medine’nin müdafaası için gelerek karargâhını Medine’de kurdu. Bu esnada da bulunduğu mevkiinin ve müdafaa etmesi gereken yerin öneminin oldukça farkındaydı. Gazi Mustafa Kemal Paşa daha yaşarken ‘destanlaşan şahsiyet’ diyor onun için. Fahreddin Paşa’nın mukaddes emanetler dediğimiz emanetleri buraya, İstanbul’a göndermesi onun ne kadar üstün bir şahsiyet olduğunun en açık göstergesidir.” Fahreddin Paşa’nın çok iyi bir insan ve cesur bir şahsiyet olduğunu söyleyen Prof. Dr. Turan sözlerini şu şekilde noktaladı: “Bilgiliydi; sosyoloji ve psikolojinin her noktasına tamamıyla hâkimdi. Savaşırken bile hayatına bir hastane yaptırmak meselesini almıştı. Halktan insanlarla yakından ilgilenmişti. Onca askerini bile neredeyse tek tek tanıyordu. Ama onun burada son olarak zikretmek istediğim özelliği hayatımıza nakşeden yönü olan tam anlamlı imanı. Bütün iyi askerler hayatımızda yer edinmiştir ama dünya ve ahiret noktasına erişmiş askerlerin ayrı bir yeri olduğu gerçektir.”

Açılış konuşmalarının ardından “Uluslararası 100. Yılında Haremeyn-i Şerifeyn Medine Müdafaası ve Fahreddin Paşa Sergisi” açıldı.

İki gün boyunca farklı oturumlarla devam eden sempozyumda, Haremeyn-i Şerifeyn’deki Osmanlı idaresi, bu kentlerin barış ve refahının sağlanması için kurulan Haremeyn vakıflarının faaliyetleri, İngilizlerin bölgeye dair siyasi planları, Şerif Hüseyin İsyanı’nın işgale giden süreçteki rolü, Fahreddin Paşa komutasında gerçekleştirilen Medine Müdafaası ve şehitler konuları konuşuldu.

Haber: Ebru SÖNMEZ
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü



Öne Çıkan Haberler

“Türk-Rus-Türkologlar-Çalıştayı”-İstanbul-Üniversitesi’nde-Gerçekleştirildi

“Türk-Rus Türkologlar Çalıştayı” İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi

“2018-TÜBA-GEBİP”-Ödülünü-Kazanan-Doç.-Dr.-Saadet-Yüksel’e-Teşekkür-Töreni-Gerçekleştirildi

“2018 TÜBA GEBİP” Ödülünü Kazanan Doç. Dr. Saadet Yüksel’e Teşekkür Töreni Gerçekleştirildi

“Bir-Kitap---Bir-Yazar”-Söyleşilerinin-Dördüncüsü-Gerçekleştirildi

“Bir Kitap - Bir Yazar” Söyleşilerinin Dördüncüsü Gerçekleştirildi

“Kuzey-Afrika’da-Toplum-ve-Siyaset-Dönüşüm-ve-Meydan-Okumalar”-Sempozyumu-Gerçekleştirildi

“Kuzey Afrika’da Toplum ve Siyaset Dönüşüm ve Meydan Okumalar” Sempozyumu Gerçekleştirildi

İÜ-Rektörü-Prof.-Dr.-Mahmut-Ak-İÜ-İstanbul-Tıp-Fakültesi-Temel-Tıp-Bilimleri-Bölümü-Öğretim-Üyeleri-ile-Toplantı-Gerçekleştirdi

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Temel Tıp Bilimleri Bölümü Öğretim Üyeleri ile Toplantı Gerçekleştirdi

“17-25-Aralık-FETÖ’nün-Yargı-Darbesi”-Sempozyumu-Gerçekleştirildi

“17-25 Aralık FETÖ’nün Yargı Darbesi” Sempozyumu Gerçekleştirildi