Tarihe Işık: Nadir Eserler Kütüphanesi

İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı Nadir Eserler Kütüphanesi, içinde bulundurduğu tarihi kitaplar, araç gereçler ve belgeler ile geçmişe ışık tutuyor. Kütüphane, binasından itibaren içerdiği birçok tarihi belgeyle de araştırmacılara kaynak oluşturuyor.

Şube Müdürü Nuri Civelek, kütüphane binası ve içinde bulunan eserler hakkında bilgi vererek kütüphane gezisinde rehberlik yaptı. Civelek, “Nadir Eserler Kütüphanesi’nin binası, 1912 yılında milli mimari akımının önde gelen temsilcisi Mimar Kemalettin Bey tarafından inşa edilmiştir. İnşa edilme amacı ilk olarak kadılar mektebi amacıyla hizmet sunulmasıydı. Daha sonra 1924 yılında Tevhidi Tedrisat Kanunu ile bu tür okullar kapatılınca bina Üniversiteye hizmet vermeye başladı. Giriş kapısı üzerinde ise üç bölmeli bir kitabe vardır. Üç bölmeli kitabesinin soldaki bölmesinde “el-Kadâu bi’l-hakki min akva’l-ferâiz” (adalet ile hüküm vermek Allah’ın emirlerinin en güçlüsüdür) yazılıdır. Kitabenin sağ bölmesinde Nisâ Suresi’nin 58. ayetinin bir kısmı yazılıdır. Ortadaki bölmenin orijinalinde yazan “Medresetü’l-Kudât” ibaresi okul kapatılıp, bina Darülfünuna verildikten sonra “İstanbul Darülfünun Kütüphanesi” olarak değiştirilmiştir” dedi.

Yüz Binin Üzerinde Tarihi Eser

İlk aşamada üniversitenin hukuk, edebiyat, fen fakültelerinin eserlerini kendi bünyesinde barındırdığını söyleyen Civelek, “Şu an da bünyesinde çok sayıda nadir eserler, koleksiyonlar bulundurmaktadır. Bu eserlerin bazıları Türkçe, Farsça, Arapça, Latince ve bazı batı dillerinde yazmalar ve müzelik eşyalardır. Zamanında üniversitemize bağış yapan İbnü’l Emin Mahmut Kemal İnal’ın koleksiyonu ise en çarpıcı olanıdır. Edebiyat Fakültesi’nden gelen bazı eserler var burada ve o eserlerin içerisinde İttihat ve Terakki’nin kitaplığının olduğu söyleniyor. Sahip Molla, Rıza Paşa, Halis Efendi, Mollazade İbrahim Bey, Hakkı Paşa gibi birçok önemli insanın zamanında yapmış olduğu bağışlar da kütüphanemizde bulunuyor” dedi. Yaklaşık olarak yüz binin üzerinde eser bünyelerinde yer aldığını söyleyen Civelek, sadece yazma eserlerin değil geçmişte çıkan süreli yayınların arşivlerinin, birtakım haritaların, Türk musikisinin önde gelen isimlerinin notlarının, nota defterlerinin, çeşitli hat sanatlarının, yazı araç gereçlerinin kütüphanede yer aldığını söyledi.

Eserlere Dijital Ortamdan Ulaşım Mümkün

İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen ve Daire Başkanlığı tarafından yürütülmekte olan ‘İstanbul Kültürel Miras Dijital Kütüphanesi Projesi’ Nadir Eserler Kütüphanesinde devam etmektedir. Proje, Dijital Platformun Oluşturulması, Kataloglama ve Dijitalleştirme başlıkları altında faaliyet göstermektedir. Bu proje ile kişiler Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nın ana sayfası üzerinden eserlere açık erişime ile ulaşabildiğini söyleyen Civelek, “Mevzuata göre Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı öğretim elemanları, öğrenciler ve araştırmacıların, çalışma yaptıkları konularla ilgili ve sınırlı olmak üzere, kütüphane ve müzeler bünyesinde elektronik ortama aktarılmış olan veya elektronik ortama aktarılması mümkün olan eserlerden dijital görüntü almaları hallerinde (ücret) tahsil edilmez. Ayrıca Nadir yazma ve nadir matbu eserler üzerinde çalışma yapan kamu kurum ve kuruluşları, Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınan vakıflar, kamu yararına çalışan derneklerin ücretsiz dijital kopya ile yayın izni talepleri, Başkanlığımız ve Üniversite idaresi tarafından değerlendirilmektedir. Bununla birlikte taleplerden bazıları ücrete tabidir. Bunlar; a) Akademisyen veyahut öğrenci olmayan okur, b) Yüksek çözünürlüklü kopya isteyen okur, c) Ticari yayın yapmak isteyen okur, d) Yabancı uyruklu okur talepleridir. Bu tür talepler, belirli bir ücretle karşılanmaktadır” dedi.

Kütüphane, Eserlerin Korunması Nedeniyle Geziye Açık Değil

Kütüphane girişler ve geziler hakkında da bilgi veren Civelek “Kütüphanede öğrenciler için ders çalışması ya da gezi amaçlı ziyaretçilerinin kabulü olmuyor. Orada bulunan eserlerin korunmasın için farklı etken durumların olması gerekiyor. Eldeki bir terin ya da başka bir lekenin eserde bulunması o eserin ömrünü kısaltır. Burada eserler sıcaklık, nem gibi uygun şartlarda koruma altındadır. Fakat araştırma amaçlı gelen ziyaretçilere dijital ortamda olan ya da dijital dışı eserlere ulaşmaları konusunda yardımcı olmaya çalışıyoruz” dedi.

Sonrasında Nuri Civelek eşliğinde kütüphane gezisi düzenlendi. Gezi sırasında nadir eserlerin bulunduğu odalar gezildi ve eserler hakkında bilgi verildi. Eserlerin bulunduğu odalar dışında dijital ortama aktarma işlemlerinin yapıldığı yerler ziyaret edildi ve işin ustaları tarafından işlemler anlatıldı. Ayrıca dijital ortama yüklemek ya da farklı alanda kullanmak amacıyla profesyonel ortamlarda fotoğraflanmanın nasıl olduğunu gösterildi. Son olarak ise restorasyon odası gezilerek burada zarara uğramış eserlerin nasıl onarıldığı anlatıldı.

Haber: Kübra Soylu
Fotoğraf: Hakan Kürkçüoğlu, Burcu Görmez
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

ahmedgünersayar vefagünü

Prof. Dr. Ahmed Güner Sayar’a Vefa Günü

cumhuriyet dışişleri diplomasi

Cumhuriyetin 100. Yılında Türk Dışişleri Asırların Diploması Birikimi Programı Gerçekleştirildi

iletişim yenibina

İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Yeni Binasına Taşındı

mimarsinan taş

“Mimar Sinan'ın Eserlerinde Kullandığı Doğal Taşların Türleri, Kökenleri ve Lojistiği" Konferansı Gerçekleştirildi

hamam müze

İstanbul’un İkinci Büyük Hamamı: II. Bayezid Hamamı

kanser farkındalık sempozyum

Ulusal Kanser Haftası Farkındalığı Arttırma Sempozyumu Gerçekleştirildi