“Prof. Dr. Nurhan Atasoy’a Saygı Günü” Programı Düzenlendi

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurhan Atasoy’a Saygı Günü Programı, 29 Kasım 2017 tarihinde İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Doktora Salonu’nda düzenlendi.


Programa konuşmacı olarak katılan İÜ Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül İrepoğlu, Bahçeşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Osmanlı Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Heath Lowry, TEKFEN Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nihat Gökyiğit, İÜ Edebiyat Fakültesi Türk ve İslam Sanatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Baha Tanman ve İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat, Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile ilgili duygularını ve anılarını katılımcılarla paylaştılar.

Program, Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un hayatı ile ilgili film gösterimi ile başladı. İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü tarafından hazırlanan film programa katılanlara duygu dolu anlar yaşattı.

Hocamızı Anlatmak Saatlere ve Günlere Sığmaz”

Film gösteriminin ardından kürsüye ilk olarak konuşmasını yapmak üzere İÜ Edebiyat Fakültesi Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gül İrepoğlu geldi. Prof. Dr. İrepoğlu salonun bir sevgi enerjisi ile dolu olduğunu söyleyerek, “İzlediğimiz bu film çok samimi olmuş. Bu aslında Nurhan hocamızın da en önemli özelliklerinden biridir. Hocamızın özelliklerini tek tek anlatmak saatlere ve günlere sığmaz. Ben bir özelliğinden söz etmek istiyorum ki bu özelliğine gözümü açtığım günden beri tanık oldum, o da çalışma aşkı. Çalışma aşkına eşit olarak çalıştığı konuların içerisine nasıl girdiğine tanık oldum. Ben küçükken Nakkaş Osman’ı aileden biri zannederdim. Düşünün ki o sıralarda onu çalışıyordu. O heyecanı yakından gördüm ve o heyecan beni kendi akademik yaşamımda da oldukça etkiledi” dedi.

“Nurhan Atasoy Hocaların Hocasıdır”

Bahçeşehir Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Osmanlı Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Genel Koordinatörü Prof. Dr. Heath Lowry ise konuşmasında Prof. Dr. Nurhan Atasoy’un sadece üstün kabiliyetli bir bilim insanı olmadığını, aynı zamanda çok yardımsever bir insan ve iyi bir organizatör olduğunu belirtti. İyi bir sanat tarihi hocası olmak için Osmanlı Tarihi’ni, iyi bir Osmanlı Tarihi hocası olabilmek için sanat tarihini bilmenin gerekliliğine dikkat çeken Prof. Dr. Lowry, konuşmasını “Nurhan Atasoy hocaların hocasıdır” sözleri ile sonlandırdı.

“Prof. Dr. Nurhan Atasoy’dan Çok Şey Öğrendik”

Programda konuşan TEKFEN Yönetim Kurulu Üyesi Ali Nihat Gökyiğit ise konuşmasında, “Nurhan Hoca ile ilk defa 2010 yılında İstanbul’un ‘Avrupa Kültür Başkenti’ olması vesilesiyle düzenlenen etkinliklerde tanışmıştım. Kurmakta olduğum bir botanik bahçesinde bir parselin Osmanlı’daki bahçe biçimindeki çiçek kültürünü yansıtmasını istiyordum. Tabii çeşitli bilgiler toplamak gerekiyordu. Konuyla ilgili ulaştığımız her kaynak ‘Nurhan Atasoy’ ismini karşımıza çıkarıyordu.  Ben kendisini aradım bahçeye davet ettim, kabul etti ve geldi.  Kendisine bahçedeki çalışmalarımızı anlattım. Ben gönüllü olarak danışmanlık yaparım sizlere dedi ve tabi çok mutlu olduk. Kendisinden çok şey öğrendik” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Nurhan Atasoy ile ikinci buluşmalarının İÜ Nadir Eserler Kütüphanesi’nde olduğunu söyleyen Gökyiğit sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Nurhan Atasoy, bir konservasyon atölyesi kurulmasını aklına koymuş, çalışıyor. O arada benimle karşılaştı, ben de memnuniyetle destek olurum dedim. Çok çalıştı ve ortaya çok güzel bir iş çıktı.”

“Prof. Dr. Nurhan Atasoy Farklı Konulara Aynı Heyecanla Sarılmıştır”

Ali Nihat Gökyiğit’in ardından kürsüye gelen İÜ Edebiyat Fakültesi Türk ve İslam Sanatı Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Baha Tanman konuşmasında şunları dile getirdi: “Nurhan Hoca hakkında konuşmak çok heyecan verici. Sizlere beni özellikle etkileyen üç yönünden bahsetmek istiyorum. Bunlardan birincisi gençlere, genç araştırmacılara karşı olan mesleki cömertliğidir. İkinci unsur mesleğine duyduğu aşk, şevk ve bitmeyen enerjisidir. Üçüncüsü ise birçok meslektaşımızda görmüş olmadığımız, kendimde de görmediğim geniş üsluplu olmak ve farklı konulara aynı heyecanla sarılmaktır. Kendisinin akademik üretimine bakıyorsunuz. Padişah Portresi, Minyatür, Saray Mimarisi, Osmanlı Çadırları, Çiçekçilik ve Çiçek Ressamlığı gibi aklınıza gelebilecek ‘Türk Sanat ve Kültür Tarihi’ ile ilgili her alanda çalışmıştır ve çok parlak eserler vermiştir. Kendisini çok seviyoruz ve onunla beraber geçen yıllarımızdan dolayı kendimizi çok şanslı hissediyoruz.”

“Prof. Dr. Nurhan Atasoy Üniversitemize ve Medeniyetimize Çok Önemli Katkılar Sağladı”

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat konuşmasına İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın Ankara’da gerçekleştirilen bir ödül töreni sebebi ile programa katılamadığını belirterek ve şunları ifade ederek başladı: “Rektörümüz bugün burada olmayı çok istiyordu. Nurhan hocamıza karşı çok özel bir muhabbeti, saygısı ve sevgisi var. Ama bugün bir ödül töreni nedeniyle Ankara’da bulunmaları gerekti. Selamlarını, hürmetlerini ve saygılarını gönderiyorlar.”

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat konuşmasında, “Nurhan Hocamız köklü bir medeniyetin köklü bir ailesine sahip. Böyle bir aileden, bizim için, milletimiz ve ülkemiz için çok değerli bir kazanç ortaya çıktı. Hocamızın gerçekten de hayatı dolu dolu geçti. Halen de bitmek tükenmek bilmeyen bir enerjiye ve heyecana sahip. Gözleri pırıl pırıl, sürekli araştırma ve yeni kuşaklara bir şey verme heyecanı içerisinde. Bu heyecanı zaten sürekli yaşıyorsunuz, hissediyorsunuz ve görüyorsunuz. Kendisi hem ulusal hem de uluslararası üne sahip çok kıymetli bir hocamızdır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Sedat Murat konuşmasının devamında, “Medeniyetimizin önemli eserlerinden bir tanesi de ‘Hamam’ olmuştur. Bu eserler ve vakıflar rastgele oluşturulmadı. Bir medeniyetin ve inancın gereği olarak bu kurumlara şekil verildi. Bu Osmanlı’nın en kadim eserlerinden ve kültür hazinelerinden birisi olan Hamam Kültürü, tarihe karışıyordu. Hemen yanı başımızda, İstanbul’un ortasında, eski İstanbul’un merkezinde böyle bir alan yok olmak üzereydi. Hocamız olağanüstü gayretler göstererek medeniyetimizin en önemli kurumlarından birisi olan II. Bayezid Hamam Kültürü Müzesini ihya ettiler” dedi. İÜ Nadir Eserler Kütüphanesi Binası’na kurulan ‘Ali Nihat Gökyiğit Restorasyon ve Konservasyon Atölyesi’nden söz eden Prof. Dr. Sedat Murat sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Bu atölyede eskiyen nadir eserler tamir edilmekte ve düzeltilmektedir. Bunlar elektronik ortama aktarılmakta,  dijitalleştirilmekte ve bilim adamlarının hizmetine sunulmaktadır. Nurhan hocamız böyle bir çalışmaya da katkı da bulundu.  Tabi bu üniversitemize olduğu kadar aynı zamanda medeniyetimize, ülkemize de katkı sağladı.”

“İstanbul Üniversitesi ile Hangi Projeleri Geliştirebilirim Hala Daha Düşünüyorum”

Konuşmaların ardından kürsüye duayen sanat tarihçisi Prof. Dr. Nurhan Atasoy geldi.

Prof. Dr. Nurhan Atasoy konuşmasında, “Allah karşıma sürekli iyi insanlar çıkardı. Bütün bu güzel işler bana yukarıdan yollanmış yardımcılar sayesinde başarılmıştır. Burada onlara bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Başta İstanbul Üniversitesi Rektörü’ne çok teşekkür ediyorum. Sadrazam Hasan Paşa anne tarafından dedemdir. Gelmiş Edebiyat Fakültesi’nin yanında medrese yaptırmış. Beni oraya bağlamış. Geldim bu kadar sene okudum. Okuduktan sonra 38,5 yıl İstanbul Üniversitesi’ne hizmet yaptım. Onunla da doyamadım İstanbul Üniversitesi’ne. Emekli oldum ama İstanbul Üniversitesi benden kurtulamadı. Hele kütüphaneler hiç kurtulamadılar. Hala da İstanbul Üniversitesi ile hangi projeleri geliştirebilirim onu düşünüyorum. Bana bu kadar yıl kapılarını açtılar, yardım ettiler, emekli hocaya bu kadar imkân verdiler ve arkasından böyle güzel bir vefa örneği gösterip bu saygı gününü organize ettiler, müteşekkirim. Çok teşekkürler” dedi.

Konuşmasının ardından Prof. Dr. Nurhan Atasoy, İstanbul Üniversitesi adına İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat’a, Tarih-i Cevdet adıyla bilinen ve Osmanlı tarihini anlatan on iki ciltlik ünlü eserin yazarı Ahmet Cevdet Paşa’nın torunu tarafından II. Bayezid Türk Hamam ve Kültürü Müzesi’ne bağışlanan manevi değeri çok yüksek olan eserleri takdim etti.

İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Sedat Murat ise Prof. Dr. Nurhan Atasoy’a teşekkür belgesi takdim etti.

Program, toplu hatıra fotoğrafı çekilmesi ve düzenlenen kokteyl ile devam etti.

Program kapsamında İÜ Baltalimanı Sosyal Tesisleri’nde İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın katılımıyla akşam yemeği düzenlendi. Yemekte İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak tarafından Prof. Dr. Nurhan Atasoy’a Osmanlı Serisi El Yapımı bir Tabak hediye edildi.

Haber: Ebru SÖNMEZ

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü


Öne Çıkan Haberler

Doç.-Dr.-Zeki-Candan-Kimya-Ar-Ge-Proje-Yarışması’nda-1.’lik-Ödülü-Aldı

Doç. Dr. Zeki Candan Kimya Ar-Ge Proje Yarışması’nda 1.’lik Ödülü Aldı

Fındık Zurufu ve Yaprağından Boya Üretildi

Kan Bağışla Hayat Kurtar

İÜ Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zeki Candan’ın Büyük Başarısı

“Kore Yarımadası ve Ortadoğu’da Güvenlik Sorunları Paneli” İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi “Türkiye Yeniden: Mezun Buluşması” Etkinliğine Katıldı