İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi eski dekanı Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer’in 102. yaş günü dolayısıyla, 10 Şubat’ta Adalet Bakanlığı CTE Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezi’nde panel düzenlendi.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panel, Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer'in hayatının anlatıldığı barkovizyon gösterimi ile devam etti. Barkovizyon gösteriminin ardından Adalet Bakanı Abdülhamit Gül açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Ord. Prof. Dr. Dönmezer'in, eserleriyle kök salmış ulu bir çınar olduğunu ve ardında çok önemli bir miras bıraktığını ifade eden Gül, “’Devlet çağırıyorsa git, devlet istiyorsa ver' anlayışı, Dönmezer hocanın bir hayat felsefesi olmuştur" dedi.

“Hukukun Hakikati, Toplumun Hakikatidir”

Ceza hukukçusunun en büyük ve en önemli vasfının hakikate hürmet olduğunu dile getiren Gül şu şekilde konuştu: “Ceza muhakemesi, maddi hakikatin ardındaki çileli yürüyüşün adıdır. Ancak hakikate hürmet ile kast ettiğim şey, ceza muhakemesinin sübut kurallarından, şüpheyi yenecek bir doğruluk arayışından daha fazlasıdır. Hakikati sadece kurallarda, kuru kelimelerde, kanun metinlerinin lafzında aramak, hukukçu için beyhude yorulmaktır. Mevzuatı hakikat bilmek lafzın dehlizlerinde kaybolmaktır. Hukukun hakikati, toplumun hakikatinden farklı bir şey değildir. Toplumun hakikati ise kültür ve tarih üzerinde yükselir. Örf ve adetlerden, inanç ve değerlerden beslenir.”

“Hukukçu, Toplumun Değerlerini Özümsemiş Olmalıdır”

Konuşmasının devamında, hukukun hakikatle uyum ve ahenk içinde olduğu zaman kuvvet ve meşruiyet kazandığına değinen Gül, hukukun hakikatle bağı koptuğunda, kendisinden beklenen sosyal barışı sağlama işlevini yerine getiremediğini kaydederek, sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Normu yorumlama ve uygulama görevi bulunan hukukçunun da içinde yaşadığı toplumla köprülerini atma lüksü yoktur. Hâkim, savcı, avukat, uzman, akademisyen... Hukukçu hangi rolü üstlenirse üstlensin, yaşadığı toplumun tarihini, kültürünü, inancını ve değerlerini özümsemiş olmalıdır. Ancak tarih, kültür, sanat, felsefe ayağı bu kadim coğrafyaya basan bir entelektüel bu coğrafyaya katkıda bulunur.”

Türkiye'deki hukuk eğitiminin geliştirilmesinin ve hukuk mesleklerine gireceklerin titizlikle seçilmesinin çok önemli ve anlamlı olduğuna inandığını dile getiren Gül, "Bu çerçevede özellikle hukuk fakültelerine ve hukuk mesleklerine girişin daha da nitelikli olması, müfredatın daha da kaliteli olması bizim temel uğraş alanlarımızdan biridir" diyerek ifadelerini sonlandırdı. Gül’ün konuşmasını tamamlamasının ardından CTE Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer İstanbul Eğitim Merkezi Başkanı Bedir Fidan, merkez hakkında bilgiler verdi. Panel kapsamında söz alan Ord. Prof. Dr. Sulhi Dönmezer’in kızı Zuhal Dönmezer Çakıroğlu ise Ord. Prof. Dr. Dönmezer’in çok iyi bir hukukçu olmasının yanı sıra çok iyi bir baba olduğunu vurguladı.

Adalet Bakan Yardımcıları Uğurhan Kuş ile Zekeriya Birkan, Anayasa Mahkemesi Üyeleri Yıldız Seferinoğlu ile Selahattin Menteş ve eski İçişleri Bakanı Ülkü Güney’in de katıldığı panel açılışına İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak da katılım gösterdi.  "Yargı Reformu Kanununa Göre Yeni Dünya Türleri Şeri Muhakeme ve Basit Yargı Usulü" ve "Yargılama ve Özgürlükler İlişkisi" başlıklı oturumlarla devam eden panel, Adalet Bakan Yardımcısı Uğurhan Kuş'un kapanış konuşmasıyla sona erdi.

Haber: Yasemin DURMAZ
Fotoğraf: Furkan YAZICI
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü