Mimarlık Fakültesi Güçlü Eğitim Kadrosuyla Yeni Döneme Başladı
Mimarlık Fakültesi 2020-2021 Güz Yarıyılı Açılış Töreni, 21 Ekim’de İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü Doktora Salonu’nda gerçekleştirildi. Tören, pandemi süreci nedeniyle katılımı sınırlı olup, YouTube üzerinden canlı yayınlandı.
İÜ Mimarlık Fakültesi 2020-2021 Güz Yarıyılı Açılış Töreni programı, İstiklal Marşı’nın okunması ve Mimarlık Fakültesi tanıtım filminin gösterilmesiyle başladı. Açılış töreninin ilk konuşmasını, İÜ Mimarlık Fakültesi Dekanı ve Mimarlık Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller, gerçekleştirdi. Yeni akademik yılın herkese başarı getirmesini dileyen Prof. Dr. Eyüpgiller, “Bildiğiniz üzere mimarlık fakültemiz 2017 yılında Bakanlar Kurulu Kararlarıyla İÜ’nün 15. fakültesi olarak kuruldu. 2018 yılının Haziran ayında kurucu dekanlığını üstlendiğim fakültemiz için ilk hedefimizi 2019 Eylülünde gerçekleştirdik ve mimarlık bölümünde ilk öğrencilerimizle eğitime başladık” dedi. Prof. Dr. Eyüpgiller, mimarlık bölümünün ikinci dönem öğrencilerini karşılamaktan dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirtirken, “Fakültemiz için ikinci taze başlangıç, İç Mimarlık Bölümünün birinci dönem öğrencilerinin eğitim öğretimine başlamasıdır. Ülkemizin parlak ve başarılı gençlerini yüksek puanlarıyla aramızda görmekten mutluluk duyuyor, Rektörlüğümüzün sınırsız desteği ve ekip arkadaşlarımın gayretleriyle bu hedefe ulaşmış olmanın gurur ve sevincini yaşıyorum” ifadelerine de yer verdi.
“Konumumuz Mimarlık Açısından Çok Önemli Bir Ayrıcalık Taşımaktadır”
Geçtiğimiz bir yıl içinde belirledikleri üç hedefi daha gerçekleştirdiklerini söyleyen Prof. Dr. Eyüpgiller, “Bunların ilki, Büyük Şehir Planlaması ve Yönetimi Tezli Yüksek Lisans programının eğitimine başlamasıdır. İkincisi, Mimarlık ve Yapılı Çevrenin Yenilenmesi Tezli Yüksek Lisans Programı, üçüncüsü ise İç Mimarlık Tezli Yüksek Lisans programının oluşturulmasıdır” dedi. Başvuruları devam eden programlara olan talebin yoğunluğundan dolayı gururlandığını belirten Prof. Dr. Eyüpgiller, bugünden sonraki ilk hedeflerinin öncelikle Şehir ve Bölge Planlaması Bölümünün Lisans, ardından Endüstriyel Tasarım Bölümünün ilk etapta Yüksek Lisans eğitimine başlaması olduğunu söyledi. Hazırlıklarının tamamlandığı doktora başvuru sürecinin de yakında başlatılacağının bilgisi veren Prof. Dr. Eyüpgiller, İÜ Mimarlık Fakültesinin tercih edilmesinde pek çok gerekçe olduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı: “Öncelikle İÜ Türkiye’nin en köklü üniversitesi. Bunun yanı sıra dünya üniversiteleri arasında üniversitemiz ilk sıralarda yer almaktadır. Çok önemli başka bir neden, mimarlık eğitiminin eşsiz bir konumda tarihi yarımadada gerçekleştirilmesidir. Konumumuz mimarlık açısından çok önemli bir ayrıcalık taşımaktadır. Dünyanın en eski kentlerinden biri olan İstanbul’da mimarlık eğitimi almanın Roma, Bizans, Osmanlı ve Çağdaş Mimarinin önemli yapılarına dokunma mesafesinde olmanın öğrencilerimize büyük fırsatlar sunduğunu biliyorum. Eğitim kadromuz, Türkiye’nin en iyi Mimarlık Fakültelerinde yetişmiş, doktora yapmış bu fakültelerde mesleki deyim kazanmış öğretim üyelerinden oluşmaktadır. Bu kadro geçtiğimiz eğitim yılı içerisinde bütünün nitelikli birer parçası olmayı başarma performanslarıyla rüştünü ispat etmiştir. Bir başka gerekçe ise üniversitemizin fen bilimlerinde olduğu gibi sosyal bilimlerde güçlü olmasıdır. Bu Mimarlık ve İç Mimarlık eğitimini besleyen bir husus olarak karşımızda durmaktadır.”
“Meslek Eğitiminin Yanı Sıra Geleceğin Başarılı Mimar ve İç Mimarları Yetiştiriyoruz”
Evrensel bir sorun olan Covid-19 pandemisinin doğal olarak ülkemizi ve eğitim hayatımızı etkilediğini kaydeden Prof. Dr. Eyüpgiller, “Sürmekte olan bu talihsiz süreçte en çok siz gençlerin etkilendiğinin bilincindeyiz. Arzu ettiğimiz gibi bir açılış töreni dahi yapamıyoruz. Ancak geleceğe yönelik umudumuz büyük, motivasyonumuz yüksek. Dünya bu badireyi elbet atlatacak. Geçiş dönemi için hazırlıklarımız tam, Üniversitemiz uzaktan eğitim konusunda hazırlıklı ve güçlü” dedi. Fakültede yüz yüze eğitiminin başlayacağı günler için hazırlıklarının tamamlandığını belirten Prof. Dr. Eyüpgiller, mimarlık fakültesinde öğrencilerin sadece bir meslek eğitimi almayacağını geleceğin başarılı mimar ve iç mimarları arasında yer almanın yanı sıra teknik, sosyal ve kültürel yönlerden donanımlı birer insan olmak için gerekli ortamı bulacaklarını ifade ederek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün çizdiği yolda aydın, çağdaş, dünya çapında vizyona sahip, ahlaki ve etik değerlere bağlı, vicdanlı, ülkesini seven birer insan olarak yolunuzda ilerleyecek ve sizden sonra gelen genç kuşaklara sizler yol göstereceksiniz.”
“İdealist Geçlerimizi Bünyemize Çektiğimizin Farkındayız”
Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller’in ardından İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, söz aldı. “Mimarlık Fakültemiz üniversitemizin en genç fakültelerinden birisi ve gelecek adına da büyük ümitler beslediğimiz bilgi, meslek, maharet ve sanat yuvası” diyerek sözlerine başlayan Prof. Dr. Ak, “Bu yuvada bizlerle birlikte olduğunuz ve fakültemizin geleceğini paylaştığınız için özellikle siz gençlerimizi yürekten kutluyorum. Fakültemize ciddi bir rağbet olduğunu görüyoruz ve gerçekten idealist geçlerimizi bünyemize çektiğimizin farkındayız. Bizlerde bu ilgiye layık olmaya çalışıyoruz” dedi.
Prof. Dr. Ak, her yıl kadronun daha da zenginleştiğini belirterek, Mimarlık Fakültesinin başta dekanlık binası olmak üzere diğer binaları, mensuplarının büyük bir rahatlıkla ve gönül huzuruyla bulunacakları mekânlar olarak göründüğünü ifade etti. Üniversitemizin ülkemizdeki yükseköğretim geleneğinin kurucusu, başlatıcısı ve geliştiricisi olduğunu söyleyen Prof. Dr. Ak, “Üniversitemiz şu anda araştırma üniversitesi olarak kalite değerlendirme süreçlerinden geçmiş uluslararası iddiasını üst düzeye ulaştırmış olan bir kurumdur. Üniversitemize 154 ülkeden yaklaşık 7800 uluslararası öğrenci eğitim görmektedir” dedi. Prof. Dr. Ak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yeni eğitim öğretim yılımızın verimlilik içinde başarıyla sürmesini ve neticelenmesini gönülden arzuluyoruz. Başta sizler olmak üzere tüm ailelerinizle birlikte bu zor günler dolayısıyla sağlık sıhhat içerisinde bir hayat geçirmenizi temenni ediyoruz. Bu vesileyle eğitim öğretim yılımızın başladığımız heyecanla ve tabi ki akademik güvenle sürmesini temenni ediyor, hepinizi sevgi ve selamlarımı sunuyorum.”
“İstanbul Üniversitesi; Öğrencileri, Mezunları ve Mensuplarıyla Çok Geniş Bir Aile”
İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın ardından İç Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Umut Tuğlu Karslı, söz aldı. Doç. Dr. Tuğlu Karslı, “Bundan böyle parçası olacağınız Türkiye’nin en köklü üniversitelerinden biri olan İstanbul Üniversitesi; öğrencileri, mezunları ve mensuplarıyla çok geniş bir aile. Fakültemiz öğrencileri olarak sadece mimarlık ve tasarım camiasından değil çok geniş bir İstanbul Üniversitesi ailesi olmanın bir ayrıcalığını gurur ve coşkusunu yaşayacaksınız” diyerek sözlerine başladı. Üniversitemizin en genç fakültesi olan Mimarlık Fakültesi’nin İÜ bünyesinde 2017 yılında kurulduğunu ve Prof. Dr. Kemal Kutgün Eyüpgiller’in önderliğinde lisans ve lisansüstü programları akademik kadrosu, araştırma faaliyetleri ve fiziksel altyapısıyla çok kısa sürede güçlü fakültelerden biri haline geldiğini söyleyen Doç. Dr. Tuğlu Karslı, iç mimarlık bölümünde bu sene farklı gurur ve onur yaşadıklarını ifade ederek, “Bunun en önemli nedeni bölümümüz bünyesindeki iki programa birden başlıyor olmamız. Üniversitemiz Rektörlüğü ve başta sayın dekanımız olmak üzere tüm fakültemiz ve İç Mimarlığı Bölümü ailemizin üstün gayretleriyle bu dönem hem İç Mimarlık Lisans hem de İç Mimarlık Tezli Yüksek Lisans programlarımıza ilk öğrencilerimizi kabul ediyoruz. Bu vesileyle emeği geçen tüm akademik ve idari personelimize huzurunuzda şükranlarımı sunuyorum.” Dedi. Doç. Dr. Tuğlu Karslı, “İÜ Mimarlık Fakültesinin hem sektörde hem de akademide ilk temsilcileri olacaksınız. Bu önemli görevi üstlenmede akademik ve idari personelimizde yanınızda olacak. Sizleri çağdaş bilgiyle donatılmış, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı, ülkesini seven, ahlaki ve etik değerlere sahip, sürdürülebilir ve kullanıcı odaklı yaşam çevreleri üreterek insanlığa faydalı olmayı hedefleyen meslek insanları olarak yetişmek için rehberlik edeceğiz. Bu zorlu ama bir o kadarda keyifli süreçte sizden en önemli beklentimiz bu misyonun farkında olarak fakülte ailemizin iyi bir takım oyuncusu olmanız, mimarlık ve tasarı kültürünü anlamak ve tam anlamıyla benimsemek için gereken çalışma ve gayreti göstermenizdir” dedi.
“Bölümümüz, Çok Boyutlu Düşünen ve Çok Disiplinli Çalışmaya Yatkın Şehir ve Bölge Planlayıcıların Yetiştirilmesini Amaçlıyor”
Doç. Dr. Umut Tuğlu Karslı’nın ardından Şehir ve Bölge Planlama Bölüm Başkanı Doç. Dr. Cem Beygo, söz aldı. Prof. Dr. Beygo, Şehir ve Bölge Planlama Bölümünün kuruluş amacı, mimarlıkla olan ilişkileri ve geleceğe nasıl baktığıyla ilgili bir bilgilendirme yaptı. Prof. Dr. Beygo, günümüzde pek çok karmaşık sosyo-ekonomik ilişkiler örgütlenirken diğer taraftan da değişken toplumsal kültürün üretildiği büyükşehirlerin, yaşanabilirliğini sürdürülebilmesi planlama disiplininin esas kaygısı olması gerektiğini söyledi. Bu doğrultuda şehir ve bölge planlama disiplininin gittikçe ana üretim alanı haline gelen bugünkü büyük şehirlerin tüm boyutlarıyla tasarlanması yönetilmesi ve denetlenmesini kapsadığını ifade eden Prof. Dr. Beygo, “Planlama disiplini içeriğindeki çok boyutluluk ve dinamizmin sebebiyle ülkesel, bölgesel, kentsel, kırsal ve kent alt bölgelerinde ekonomik ve kültürel verimliliğin maksimum sürdürebilirlik çerçevesinde elde etmeyi amaçlarken ana kaygısı kamu yararının sağlanması ve korunmasıdır” dedi. Şehir ve Bölge Planlama Bölümünün mimarlık ve mimarlık eğitimine olan ilişkisine değinen Prof. Dr. Beygo, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sanayileşme sonrasında kentsel mekânda daha sağlıklı bir yaşam alanı elde etmek için yapılan toplu müdahaleler planlamanın mimarlık disiplininden belli ölçülerde ayrılarak başlı başına ve birçok disiplinle yoğun ilişkileri olan farklı bir ölçek haline gelmesinin temelini oluşturmuştur. Bu iki disiplinin insan tünün yaşaması için gerekli olan sürdürülebilir yapay çevreyi kurma kaygısı orta çalışma ölçeklerini yaşamsal bir koordinasyon içerisinde kapsama alanıdır. İnsan türünün günümüzde karşı karşıya kaldığı Endüstri 4.0’ın henüz bilinmeyen etkileri küreselleşmenin etkilerini arttırdığı farklı afet ve pandemi riskleri toplumların ömürlerinin uzaması ve hızla yaşlanması gibi gelişmeler mimarlık ve şehircilik disiplinlerinin zaruri ortak çalışma alanlarının hızla artmakta olduğunu göstermektedir.” Prof. Dr. Beygo, gelecekte şehircilik ve şehircilik eğitiminin nasıl olması gerektiği, akıllı şehirler ve eylem planı hakkında da detaylı bilgi verdi.
Prof. Dr. Beygo, bölümün kuruşundan bahsederken açılan ve açılması planlanan yüksek lisans programlarını anlattı. Prof. Dr. Beygo, “Tüm gelişmeler neticesiyle Şehir ve Bölge Planlama Bölümü kentleşme ve bölgesel gelişmeye yönelik analitik düşünme ve tasarım becerilerine sahip çok boyutlu düşünen ve çok disiplinli çalışmaya yatkın şehir ve bölge planlayıcıların yetiştirilmesini amaçlamaktadır” dedi.
“Biz Tasarımcılar Zor Koşulların Her Zaman İçinde Fırsatlar Barındırdığını Düşünürüz”
Doç. Dr. Cem Beygo’nun ardından Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Berrak Karaca Şalgamcıoğlu, söz aldı. Dr. Öğr. Üyesi Karaca Şalgamcıoğlu, “Yaklaşık bir sene önce burada Mimarlık Bölümünün ve fakültemizin ilk lisans öğrencileriyle tanışmanın heyecanı içerisindeydik. Bu sene yeni mimarlık öğrencilerimiz ile birlikte aramızda İç Mimarlık Bölümü lisans öğrencileri de katıldılar. Bizlerinde Endüstri Ürünleri Bölümü olarak hayalimiz gelecek sene bu seçkin öğrenci topluluğuna Endüstri Ürünleri Tasarımı öğrencilerinin de katılmasıdır” diyerek sözlerine başladı.
Endüstriyel tasarımın nispeten yeni bir meslek olduğu için çoğunlukla ne yaptığının tam olarak bilinmediğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Karaca Şalgamcıoğlu, “Dünya tasarım örgütü endüstriyel tasarımı yenili, ticari başarı ve daha iyi yaşam getiren ürünlerin sistemlerin, hizmetlerin ve deneyimlerin geliştirilmesi için kullanılan stratejik bir problem çözme süreci olarak tanımlıyor. Fakültemizde yer alan diğer tasarım mesleklerine oranla daha küçük ölçekte nesneler tasarlarız. Fakat tasarladığımız nesnelerin üretim adetleri oldukça yüksektir. Çevremize baktığımızda makastan, otomobile, elektronik cihazlardan mobilyaya ve ambalajlara kadar çok geniş bir yelpazede çalışan endüstriyel tasarımcılar kullanıcıların ihtiyaç ve isteklerini araştırıp analiz eder, bu analizler ışığında yeni ürünler ve servisler için yeni fikirler üretir. Bu fikirleri geliştirerek üretilip somut yeniliklere dönüştürülürken çeşitli alanlarda profesyonel gruplarla birlikte çalışırlar” dedi.
Bu anlamda endüstri ürünleri tasarımcıları seri üretim, atölye üretimi, kendin yap ve açık tasarım gibi farklı tasarım ölçeklerini, üretim ölçeklerini ve yaklaşımlarını bir arada kullanabildiğini söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Karaca Şalgamcıoğlu, “Bizlerde kurmakta olduğumuz İstanbul Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümünde bireysel, sosyal, kültürel çevresel teknik ve ekonomik boyutları dikkate alarak ürün yaşam döngüsünün bütününe odaklanan, klasik tasarım yöntem ve kuramların yanı sıra deneysel yöntemleri de kullanan, insana çevreye ulusal ve uluslararası paydaşların değişen ihtiyaçlarına duyarlı ve bu ihtiyaçlara yön verebilen bilgilerini meslek pratiğinde güncel teknoloji ile bütünleştirebilen çok yönlü endüstri tasarımcıları yetiştirmeyi planlıyoruz” dedi. Fakülte tanıtımlarının ve sosyal medya hesaplarının yönetim görevlerinin bölüm tarafından üstlenildiğini ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Karaca Şalgamcıoğlu, “Bugün zor ve alıştığımızın dışında koşullarda bir akademik yıla başlangıç yapıyoruz. Fakat biz tasarımcılar zor koşulların her zaman içinde fırsatlar barındırdığını düşünürüz. Bu koşulların bizleri daha iyiye götürmesi inancıyla tüm fakültemize başarılı bir akademik yıl dilerken sizlere başarılı ve keyifli bir yükseköğrenim hayatı diliyorum” dedi.
Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Berrak Karaca Şalgamcıoğlu’nun ardından İstanbul Üniversitesi Mimarlık Fakültesi 2020-2021 eğitim öğretim yılının Açılış dersini Mimar Melike Altınışıl, gerçekleştirdi.
Tören, Prof. Dr. Eyüpgiller ’in Mimar Melike Altınışıl’a teşekkür belgesi takdim etmesiyle sona erdi.
Haber: Hande Nur Ocak
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü
Öne Çıkan Haberler
Pandemi Döneminde Beyaz Yakalı Çalışanların Ücret ve Yan Haklarına Yönelik Araştırma Sonuçlandı
“Farabi, Doğu ve Batı Arasında Uzlaştırıcı Bir Köprüdür”
İktisat Fakültesi 2020-2021 Akademik Yılı “İktisat Eğitimi ve İnovasyon” Dersiyle Başladı
"Dijitalleşme ve İş Dünyası" Söyleşisi
İstanbul Üniversitesi ile Asis CT Arasında İşbirliği Protokolü İmzalandı
İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi 2020-2021 Akademik Açılışı Gerçekleştirildi