İstanbul Üniversitesi’nde gerçekleştirilen Çağdaş Kadın Çalışmaları Üzerine Uluslararası Konferans kapsamında düzenlenen “Girişimci Kadınlar” paneli, 9 Mart 2018 tarihinde İstanbul Üniversitesi Rektörlük Binası Mavi Salon’da gerçekleştirildi.

Panel İÜ İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hülya Kesici Çalışkan’ın moderatörlüğünde; Hülya Yelmen, Arzu Kaprol, Kıvanç Coşar, Şebnem Buhara’nın katılımlarıyla yapıldı.

Panel, Moderatör Doç. Dr. Hülya Kesici Çalışkan’ın konuşmacıların özgeçmişlerini okuması ile başladı.

“Girişimin En Önemli Olayı Cesarettir”

Kıvanç Coşar konuşmasında girişimin aslında en önemli cesaret olduğundan bahsederek, “Konuşmayı hayatım boyunca çok sevdim. Toplum önünde de çok konuştum ama böyle güzel bir salonda, böyle önemli bir panelde ilk kez konuşuyorum. Şimdi erkek egemen bir toplumda nasıl ayakta kaldık ondan bahsedelim. Bundan seneler önce ben de genç, dinamik ve heyecanlı bir öğrenciydim ve işletme okudum. İş hayatına ilk girişim üniversiteye girdiğim zaman 18 yaşımda oldu. Hava yollarında çalışmaya başladım. Girişimin en önemli olayı cesarettir. İdolüm Betül Mardin’di. Onunla tanışmayı çok isterdim. Bir gün uçaktan inenlerin arasında Betül Mardin’i gördüm. Gittim yanına ve merhaba dedim, kartını istedim, bana çok sıcak davrandı. Bu bir ticari girişim değildi ama benim için önemli bir adımdı. Siz hayatınızın her anında hayatınızı baştan yazabilirsiniz. Sonraki zamanlarda neler yapabileceğini anlıyorsunuz. İşletme okuyordum, neler yapabilirim diye düşündüm. Satış yapayım dedim. Bir gazetenin içindeki en büyük ilanı buldum ve başvurdum, yurt dışı fuarlarıyla ilgiliydi. Burada işe başladım. O zamandan bu yana birçok işten sonra bugün kendi işimi yapıyorum” şeklinde konuştu.

“Yaşamak İçin Tek İhtiyacınız Olan Şey Cesaret”

Şebnem Buhara ise konuşmasında, “Şu anda hayatınızda yaşadığınız her şey 0- 6 yaş arasındaki yaşantınızla alakalıdır. İnsanlar dışarıdan bakınca, bir şeyleri başardığınızda sanki size herkes yardım etmiş ve o başarıyı öyle kazanmışsınız gibi görüyor. Ama bu böyle değil. Başarılı insanların hayat hikâyelerine baktığınız zaman yokluktan, zorluktan sonra bunları görüp başarıya doğru giderler. Benim başlangıcım ilk başarısızlıkla başladı. Anadolu Liseleri sınavında kaydırma yaptım. Türkiye birinciliğini, Fen Lisesini düşünürken normal bir liseye gittim. Endüstri Meslek Lisesinde elektronik okudum. Tabii liseden sonra sizden elektronik ya da bilgisayar okumanızı bekliyorlar. Her şey 5 dakikalık değişimlerle oluyor. Üniversite sınavının olduğu gün evde bir sıkıntı olmuştu. Ben o akşam tercihlerimi değiştirmiştim ve mimarlık kazandım. Üniversiteyi okurken bir yandan çalışıyordum. Şimdi yaklaşık olarak 21 yıldır kendi işimi yapıyorum, yani ev yapıyorum. Dolayısıyla ev yapmakta uzmanlaştım. Eşitliğe tabi ki inanıyorum ama bir şeyleri var etmek kadınların doğasında var. Kadınlar hep bir şeyleri üretiyor. Hiçbir şeyin sizi korkutmasına izin vermeyin. İçinizdeki güce inanın, yaşamak için tek ihtiyacınız olan şey cesarettir” ifadelerini kullandı.

“Kadının Kadına Desteği Çok Önemli”

Arzu Kaprol konuşmasında İstanbul Üniversitesi’ne ilk kez geldiğini ve bundan inanılmaz bir heyecan duyduğunu belirterek, “Ben çok becerikli kadınların olduğu bir ailede büyüdüm. Annemin bir moda evi vardı. O kadar doğal bir gelişimdi ki ben hiç ‘ne meslek yapayım’ diye düşünmedim. Dolayısıyla üniversite için tek tercih yaptım ve moda tasarımı okudum. Zaten bunun içinde doğup büyüdüğüm için hayat beni böyle yönlendirdi. 21 yaşında ilk ofisimi kurdum. Hiç tecrübem yoktu. Bütün bunlar kadın olmaya dair hayatta size sunulmuş şanslar ve riskler. Her birinden farklı sonuçlarla çıkabilirsiniz ama tercih her zaman bize ait. Sadece neyi tercih ettiğimizi bilerek ilerleyelim. Bizler bu coğrafyada büyümüş ve hayatına devam etmeye, var olmaya çalışan kadınlar olarak kendi kendimize yarattığımız yük daha fazla. Kimse bize bunu dayatmıyor. Bizler bu şekilde kabul ediyoruz. Kadının kadına desteği ve bir arada durabilmesi çok değerli” dedi.

“Öncelikle Kendi Karakterinizi Ortaya Koyabileceğiniz İşler Yapmanızı Umarım”

Hülya Yelmen ise konuşmasında, “Ben bugün İstanbul Üniversitesi’ne çok heyecanlı girdim; çünkü ben 26 yıl önce mezun oldum buradan. Üniversite yıllarımda hem çalışıp hem okudum. Bir Amerikan şirketinde staja başladım. Daha sonra ben bu şirkette planlama departmanında kadrolu olarak başladım. 25 yıl çalıştım, son olarak satın alma müdürü olarak oradan ayrıldım. Emekli olduktan 30 gün sonra ise bir kırtasiye firmasının destek ofisinin, yani destek hizmetleri veren bir şirketin sahibiydim. Çok güzel görünen bir perspektif. Belli prensiplerimiz vardı ama bir şeyi atladık. Bu alanda olan kadın sayısı azdı. Bir toplantıya gitmiştik; 300 şirket ve sadece 5 kadın vardı. Yani erkek egemen bir sektördü. Biz çok çalıştık. Eminim sizlerin de okul dışında çalışabileceğiniz zamanınız vardır. Umarım sizler de bir sonraki adımlarınızda önce kendi karakterinizi ortaya koyabileceğiniz işler yaparsınız” ifadelerini kullandı.

Panel, konuşmacılara plaket takdim edilmesinin ardından sona erdi.

Haber: Seray DELİGÖZ

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü