Nobel Kimya Ödülü’nü kazanan ilk Türk olan  İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Mezunu Prof. Dr. Aziz Sancar, İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen törenle ödülünü aldı. Prof. Dr. Sancar’a ödülü, İsveç Kralı 16’ncı Gustaf tarafından takdim edildi.



Prof. Dr. Aziz Sancar 10 Aralık 2015 tarihinde İsveç’in başkenti Stockholm’de düzenlenen törende ödülünü İsveç Kralı 16’ncı Gustaf’ın elinden aldı. Prof. Dr. Aziz Sancar ödülünü aldığı sırada, töreni televizyondan izleyen eşi ve akrabaları Mardin’den alkışladı.

Prof. Dr. Aziz Sancar’dan Ödül Sonrası Açıklama

Nobel Kimya Ödülü kazanan Türk bilim adamı Prof. Dr. Sancar, ödülünün Türkiye için hayırlı olmasını dileyerek, “Memleketim adına sevindim, Mardin adına sevindim. Memleketim için hayırlı uğurlu olsun. İnşallah bundan sonra daha büyük övgüler kazanırlar. Türkiye’de bilime çok büyük katkıda bulunurlar” dedi.

Prof. Dr. Sancar ödülünü almaya, İsveç Akademisi Daimi Sekreteri Prof. Dr. Claes Gustafsson tarafından, “Sayın Sancar, İsveç Akademisi adına sizi kutluyorum ve Majesteleri Kralın elinden Nobel Kimya Ödülü’nü almanızı rica ediyorum” sözleriyle çağrıldı. Nobel Diploması ve altın madalya alan Prof. Dr. Sancar, 850 bin avro tutarında para ödülüne de hak kazandı.



Başarısını Türkiye’de Aldığı Eğitime Borçlu Olduğunu İfade Etmişti

İsveç Kraliyet Bilimler Akademisi, İsveç Akademisi, Karolinska Enstitüsü ve Norveç Nobel Komitesi tarafından verilen Nobel ödülleri kapsamında bu yıl Nobel Kimya Ödülü’nü almaya Prof. Dr. Aziz Sancar, Thomas Lindahl ve  Paul Modrich hak kazanmıştı. Kanser tedavisinde “ritmik saat” buluşunu yaparak dünya çapında üne kavuşan Prof. Dr. Sancar ve meslektaşları hücrenin DNA’sını nasıl onardığı ve genetik bilgisini koruduğunu ortaya koyan araştırmalarıyla ödüle layık görülmüştü.



Prof. Dr. Sancar, daha önce yaptığı açıklamada ödülü kazanmaktan onur duyduğunu söyleyerek başarısını Türkiye’de aldığı eğitime borçlu olduğunu ifade etmişti. Prof. Dr. Sancar: “Savur’dayken çok güzel bir ilkokulumuz vardı. Çok iyi, çok fedakâr öğretmenlerimiz vardı. Bizi çok iyi yetiştirdiler. Liseyi Mardin’de okudum. Mardin’de de aynı şekilde çok iyi öğretmenlerimiz vardı. Tıbbiye’ye gittiğimde ise İÜ İstanbul Tıp Fakültesi, Avrupa’nın en iyi üniversitelerinden biriydi. Bu bakımdan Türkiye’de gerçekten çok iyi bir eğitim gördüm. Bilimsel çalışmalar yapmaya da daha İÜ İstanbul Tıp Fakültesi’ndeyken merak sardım. Türkiye’de aldığım eğitim beni Amerika’ya hazırladı. Özellikle İÜ İstanbul Tıp Fakültesi’nde bir hocamın tavsiyesi üzerine doktoramı alıp temel tıp bilimlerinde ihtisas yapmaya karar verdim. Türkiye beni hazırladığı için burada bilimsel anlamda güçlük çekmedim” şeklinde konuşmuştu.

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü