İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi “II. Uluslararası Sosyal Bilimler Kongresi” 18 Eylül 2019 tarihinde, İÜ Fen Fakültesi Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda başladı.

Bu yıl ikincisi düzenlenen kongreye, İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Alkan, Limoges Üniversitesi eski Rektörü Jacoques Fontanille, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem ve Türkiye Belediyeler Birliği temsilcisi Kayhan Özüm katıldı.

Tören, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayıp İstanbul Üniversitesi’nin tanıtım filmi ile devam etti. İÜ Edebiyat Fakültesi tarafından düzenlenen kongrenin açılış konuşmaları, İÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Alkan, Kongre Başkanı olan İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, Limoges Üniversitesi eski Rektörü Jacoques Fontanille, Türkiye Belediyeler Birliği temsilcisi Kayhan Özüm tarafından yapıldı.

“İstanbul’u Dinliyorum Gözlerim Kapalı Diyen Orhan Veli Gibi Şehrin Sesini Dinleyecek ve Onun Anlamı Üzerinde Düşüneceğiz”

İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi konuşmasına şu sözlerle başladı: Antik şehirlerden günümüzün metropollerine, köylerden mega kentlere, mutantan şehirlerden duvar yazılarına kadar şehri kılan ve ayakta tutan dili konuşurken şehrin kendi dilini, gürültülerini de konuşacağız. Prof. Dr. Hayati Develi konuşmasına şu şekilde devam etti: “İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı diyen Orhan Veli gibi yapacağız, şehrin sesini dinleyeceğiz ve onun anlamı üzerinde düşüneceğiz, konuşacağız. Bu üç günün dolu dolu geçeceği apaçık. Tabi bütün kongreler gibi bu kongrede ortak bir akımın ve ortak bir emeğin mahsulüdür. Bu ortaklıkta esas payı olanlar İstanbul Üniversitesi, Limoges Üniversitesi, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’dir. Bu üç kurumun işbirliğiyle bu etkinlik yola çıkmıştır. Üniversitemizin Rektörü Sayın Mahmut Ak’a, Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Sayın Ekrem Erdem’e, Limoges Üniversitesi Rektörü’ne ve aramızda bulunan Eski Rektörü Sayın Jacoques Fontanille’e teşekkürlerimizi arz ediyorum. ”

“Şehirlere Kimlik Kazandıran, Şehirleri Birbirinden Ayıran Kültürdür”

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Genel Başkanı Ekrem Erdem, “Değerli misafirler, şehirler birer medeniyet merkezidir. Medeniyetler kendi medeniyet taahhütlerini şehirler üzerinde tarif ederler. İslam medeniyetinin inşa ettiği şehirler çok kültürlü ve birlikte yaşama imkânı sağlayan kosmofobik şehirlerdir. Irkçılık, kabilecilik, güç ve köleler ile beslenen Avrupa medeniyeti çok kültürlü ve birlikte yaşama imkânı veren şehirleri kuramamışlardır. Bugün batıda yaşanan ırkçılığın belki de temel sebebi bu şehirlerden şeyhlerin oluşturduğu kültürlerden kaynaklanıyor. Şehirler mahalleleriyle, semtleriyle, meydanlarıyla, caddeleriyle, sokaklarıyla milletlerin kültürünün aynasıdır. Şehirleri kimlik kazandıran, şehirleri birbirinden ayıran kültürdür.” diyerek sözlerine son verdi.

“İnsan ve Toplum Bilimlerinin Güçlü Olmasına İhtiyacımız Var”

Limoges Üniversitesi Eski Rektörü Jacoques Fontanille, “İki üniversitenin arasında insan ve toplum bilimlerinin bir arada iş birliği ile bizlere kattığı değer en önde geliyor. İnsan, medeniyeti çok geniş bir alanda bu konuşmamız hâkim, inanç ve ideolojileri geride bırakıp bilimsel proje evresine geçmemize olanak tanıyor. Tüm bilimler aynı yapıda bilimler değiller ancak herkes kendi alanında bilimsel saygınlığı hak ediyor. İnsan ve toplum bilimlerine sürekli çok sayıda ülkede damga vuruluyor az ilgi gösteriliyor. Yazmak konusunda kaynak sıkıntısı çekiliyor hatta siyasi iktidarlar tarafından saldırıya maruz kalıyor. Bunun nedeni iktidarların faaliyet alanlarını konu ediniyor olması. Bugün büyük dünya sorunları gerek ekonomik gerek jeopolitik gerek ekolojik ya da toplumsal olsun fark etmez insan sağlığını gıda alanında eğitimini insan olmanın onurunu ilgilendiriyor bu nedenle doğa bilimleriyle insan ve toplum bilimlerini teknoloji ve inovasyon ile sıkı iş birliği içinde olması zorunlu hale geliyor. Çünkü her büyük yenilik dünya için insanlar arasındaki ilişki tüm canlılar arasındaki ilişki konularına temas ediyor. İnsan ve toplum bilimlerinin güçlü olmasına ihtiyacımız var. Duyarlı olması çeşitli güncel konulara karşı hazırlıklı olması gerekiyor.” dedi.

“Belediyelerimizin Geleceğe Dönük Perspektif ve Vizyonları Geliştirmeyi Amaçlıyoruz”

Türkiye Belediyeler Birliği temsilcisi Kayhan Özüm, “Türkiye Belediyeler Birliği ülke çapında tüm belediyelerin doğal üyesi olduğu kamu kurulu üyeliğine haiz bir çatı kurmuştur. Bildiğimiz toplamda 1389 belediyemizin ihtiyaç duyduğu ve her konuda onlara destek sağlamaktadır. Bu desteklerin başında da belediyelerimizin etkin ve verimli çalışmalarını sağlayacak şekilde eğitim ve danışmanlık hizmeti sunmak geliyor. Bu hizmetimiz çoğunlukla ana hizmet ve mevzuat uygulamaları çerçevesinde yetki ve sorumlulukların doğru ve hakkıyla uygulanmasını ve yerine getirilmesine yönelik olsa da son dönemde belediyeler birliği olarak uygulamaya koyduğumuz belediye akademisi programı kapsamında belediyelerimizin geleceğe dönük perspektif ve vizyonları geliştirmeyi de amaçlıyoruz. Bu şekilde akademik alanda ve diğer uluslararası platformlarda kaydedilen yenilikler doğrultusunda belediyelerimize öncülük ediyoruz. Bu kapsamda bir araya gelmemize vesile olan şehrin dili temalı kongrede şehircilik dolayısıyla da belediyecilik çalışmaları hakkında bizlere akademik, sosyal, kültürel yönleri ile de ışık tutacaktır.” ifadelerini kullandı.

“Şehirler İnsanın Mekân ile Etkileşiminin Sembolleştirdiği Birer Mihenk Taşıdır”

İstanbul Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Haluk Alkan ise, “Toplumsallaşma ile birlikte kurgulanan bu mekânlar yeni anlamlar kazanmış gündelik hayatı düzenleyen bir takım kural ve uygulamalarla bu sefer toplumsal hayatı yakından etkilemişlerdir. Bu anlamda şehirler aslında medeniyetlerin birer bakiyesidir. Şehirler, insanın mekân ile etkileşiminin ve onun değerlerinin sembolleştiği birer mihenk taşıdır. Şehrin dili insan mekân etkileşiminin bize sunduğu sembolleri geçmişten geleceğe bağlayan yaşayan ve sürekli değişen bir sürecin çözümlenmeye çalışılması ile eş anlamlıdır. Bu çözülebildikçe aslında insan kendi geçmişini ve kimliğini daha doğru tahlil edebilecektir. Bugün başlayacak olan sempozyumumuz da ele alınan konular ve yapılacak müzakereler farklı disiplinlerden sosyal bilimcileri bir araya getirerek karşılaştırmalı olarak farklı şehir örneklerinin dillerinin anlaşılması çabasına önemli katkılar sağlayacaktır.” diyerek sözlerine son verdi.

Açılış konuşmalarının ardından konuşmacılara hediye takdimi yapıldı.

Etkinlik, Gönül Paçacı şefliğinde, İÜ OMAR Türk Musikisi İcra Heyeti tarafından verilecek olan “İstanbul Şarkıları” konseri ile devam etti.

Etkinlik 18-20 Eylül 2019 tarihleri arasında üç gün boyunca sürdürülecek.

Haber: Deniz ÖZTÜRKGİL
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü