İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ'NDEN MUHTEŞEM BAŞLANGIÇ: 2024-2025 AKADEMİK YILINI “PERSPEKTİF2053” VİZYONU İLE KARŞILADIK

Türkiye’nin en köklü bilim ve eğitim yuvası olan İstanbul Üniversitesi, 2024-2025 Akademik Yılı’nı muhteşem bir törenle açtı. Bilimin, sanatın ve toplumsal değerlerin ışığında, Perspektif 2053 vizyonuyla karşıladığımız yeni akademik yılın açılışı, Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz, Ülkemizin idari ve diplomatik temsilcileri ve Üniversitemizin mensuplarının katıldığı törenle yapıldı. Açılış töreni, Devlet Konservatuvarımızın gerçekleştirdiği müzik şöleninden, gelecek vizyonumuzu vurgulayan Perspektif 2053 Gelecek Konuşmaları’na ve kıymetli mensuplarımızın onurlandırıldığı İstanbul Üniversitesi Ödülleri’ne kadar çok sayıda önemli ana sahne oldu.

İstanbul Üniversitesi 2024-2025 Akademik Yılı Açılışı, 5 Kasım 2024 tarihinde, Ord. Prof. Dr. Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda düzenlenen birbirinden önemli etkinliklerle gerçekleştirildi. İstanbul Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Rektörlük Bahçesi’nde, Atatürk ve Gençlik Anıtı’na çelenk bırakılması merasimiyle başlayan tören, Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda devam etti.

Cemil Bilsel Konferans Salonu’nda saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ve Üniversitemizin “İÜ Vizyon” ve “İÜ Perspektif 2053” başlıklı tanıtım filmlerinin gösterilmesiyle başlayan açılış töreni, yoğun bir katılımla gerçekleştirildi.

Programın açılış konuşmalarını Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz ve Rektörümüz Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar yaptı.

Türkiye Yüzyılında Bilim: Perspektif 2053

“Türkiye Yüzyılında Bilim: Perspektif 2053” başlıklı konuşmasına, tarihimiz boyunca ilkeleri, aileleri ve ülkelerinin savunmasında hayatını kaybeden bütün şehitlerimize ve bize bu yurdu miras bırakan Kurucu Cumhurbaşkanımız Gazi Mustafa Kemal ve silah arkadaşlarına; 2014 yılından beri milletimizin oylarıyla seçtiği Türkiye Yüzyılında Cumhurbaşkanımız olan Recep Tayyip Erdoğan ve tüm çalışma arkadaşlarına, güvenlik güçlerimize ve ülkemizin tüm insanlarına şükranlarını sunarak başlayan Rektörümüz, “7 Ekim 2023’ten beri telin ettiğimiz, dışladığımız işgalci İsrail’in, soykırımına uğrayan, şiddet- acı- yıkımı iliklerine kadar yaşayan, sayısı 50 bine ulaşan her yaştan şehitleri ile ata yadigarı yurtlarından, topraklarından edilen başta Gazze olmak üzere, Filistin ve Lübnan halkına selamlarımı gönderiyor, kendilerini doğru tercihlerinden, doğru uygulamalarından ve direnmelerinden ötürü de kutluyorum” dedi.

Prof. Dr. Osman Bülent Zülfikar: “Sıradan bir yer değiliz; medeniyetimizin yükselişinde başat rol üstlenmiş bir bilim üssündeyiz”

Türkiye’nin en köklü yükseköğretim kurumu olan İstanbul Üniversitesinin, geleceğe ışık tutacak yeni bir akademik yılına başlamanın mutluluğunu ve sorumluluğunu taşıdıklarını söyleyen Prof. Dr. Zülfikar, “Sıradan bir yer değiliz. Kendisi kadar çevresi de bilim merkezleriyle donanmış bir şaheserin içindeyiz. Medeniyetimizin yükselişinde başat rol üstlenmiş, ülkemizin gelişmesine olan katkıları yadsınamaz olan bir bilim üssündeyiz” şeklinde konuştu.

“Perspektif 2053, toplumumuzun en temel hedeflerine yön verecek, bilgi toplumu oluşmasını sağlayacak bir yol haritasıdır”

Yükseköğretim kurumlarının amiral gemisi olan güzide Üniversitemizin Türkiye Yüzyılını bilim ile tamamlamayı, milli projelerini artırmayı ve bilim üretimini yükseltmeyi hedeflediğini kaydeden Prof. Dr. Zülfikar, İstanbul Üniversitesi olarak bilimin geleceğe yön verdiği Perspektif 2053 temasının daha büyük bir adanmışlıkla sürdürüleceği yeni bir eğitim yılına başladıklarını belirterek şu ifadeleri kullandı: “Ülkemizin ve dünyanın akademik geleceği için geliştirdiğimiz bu perspektif, sadece üniversitemize özgü bir vizyonu değil, toplumumuzun en temel hedeflerine yön verecek, bilgi toplumu oluşmasını sağlayacak bir yol haritasıdır. Kaliteden, şeffaflıktan, hakkaniyetten ödün vermeyen yönetim anlayışı ile memleketimizin ihtiyaç duyduğu insan gücünü yetiştirmek için ilgili tüm sektörlerle iş birliği modelleri oluşturarak; yenilikçi, çağın şartlarına uyan, değişimci ve rekabet edebilen, evrensel düzeyde bir üniversite olarak daha pek çok 571 yıllar devam etmektir. İstanbul Üniversitesi, dünya üniversiteleri arasında saygın bir yer edinmiş, araştırma ve bilimsel etkinlikleriyle uluslararası başarılarını kanıtlamıştır. Akademik kadromuz, çeşitli disiplinlerde dünya çapında araştırmalara imza atmakta, birçok alanda araştırma merkezlerimizde geleceği şekillendiren çalışmalar yürütmektedir. Avrupa ve Asya'nın buluşma noktasında olan Üniversitemiz, İstanbul gibi bir kültür ve medeniyet merkezinde yer alarak bilimsel bir cazibe merkezi haline gelmiştir.”

“Sadece bilimde ilerlemeyi değil; insanlığın ortak sorunlarına kalıcı çözümler sunmayı ve bu çözümlerle medeniyetimizi daha ileriye taşımayı hedefliyoruz”

Üniversitemizin 68 bin örgün (lisans), 620 bin uzaktan eğitim alan öğrencisi, 4 binden fazla akademisyeni; 6 bini aşkın idari personeliyle 17 fakültesi; 13 Enstitüsü; 75 Uygulama-Araştırma merkezinde insanlık için, insanımız için, Türkiye Yüzyılı için, öğretim olanağı sunmakta, araştırmakta ve bilim üretmeye çalışmakta olduğunu belirten Rektörümüz, İstanbul Üniversitesinin bilim-toplum kaynaşmasına öncülük ettiğini ifade ederek şöyle devam etti: “Perspektif 2053 çerçevesinde amacımız, dünya bilim tarihine adını yazdırmış bu çatı altında, bilimsel çalışmalarımızın kapsamını genişletmek, küresel rekabet gücümüzü artırmak ve öğrencilerimizi geleceğe daha güçlü hazırlamaktır. Perspektif 2053 ile hedeflediğimiz sadece bilimde ilerlemek değil, aynı zamanda insanlığın ortak sorunlarına kalıcı çözümler sunmak ve bu çözümlerle medeniyetimizi daha ileriye taşımaktır.”

Duvarsız Üniversite: Açık Bilim-Açık Kapı

Sözlerine “Duvarsız Üniversite: Açık Bilim-Açık Kapı” anlayışı ile ilgili değerlendirmelerde bulunarak devam eden Rektörümüz, “İstanbul Üniversitesi olarak, kanıtlanmış evrensel doğru bilgiyi toplumun tüm kesimlerine ulaştırmak ve bilimsel üretim süreçlerine tüm bireylerin katılımını teşvik etmek amacıyla ‘Açık Bilim-Açık Kapı’ ilkesiyle hareket ediyoruz. Bu anlayış, sadece üniversitemizin kapılarını değil, bilimin sınırlarını da açmayı, toplumun her kesimiyle bütünleşerek bilimi daha erişilebilir kılmayı hedefler. ‘Açık Bilim-Açık Kapı’ yaklaşımımız, dijital dönüşüm, toplumsal entegrasyon, şehirle uyum ve bireyin bilimle daha derin bağlar kurabilmesini sağlamayı amaçlıyor” şeklinde konuştu.

Bilimde sürdürülebilir başarının, yalnızca kısa vadeli değil, uzun vadeli planlar ve güçlü bir inançla sağlanabileceğini vurgulayan Rektörümüz, İstanbul Üniversitesinin, bilimsel hedeflerini 40 yıllık bir vizyonla kurguladığını ve Perspektif 2053 vizyonunun, her adımda bir önceki neslin bilgi birikimini geliştirme amacı taşıyan uzun vadeli bir bakış açısını simgelediğini ifade etti.

Üniversitelerin, özgürlüğün merkezi olmalarının yanı sıra değişimin de öncüleri olduğunu kaydeden Prof. Dr. Zülfikar, İstanbul Üniversitesinin, yeni yüzyılda yeni Türkiye’yi Perspektif 2053 vizyonuyla inşa edeceğine olan inancını vurgulayarak ve yeni akademik yılın Üniversitemiz, öğrencilerimiz, akademisyenlerimiz ve tüm mensuplarımız için hayırlara vesile olmasını dileyerek sözlerini tamamladı.

Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz’dan Açılış Dersi

Rektörümüzün ifadelerini tamamlamasının ardından Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz konuşmasını gerçekleştirdi. Tarihi bir mekânda, İstanbul Üniversitesi gibi köklü bir üniversitesinin açılışında bulunmaktan duyduğu mutluluğu belirten Yılmaz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın selamlarını, tebriklerini ve başarı dileklerini ileterek konuşmasına başladı. Üniversitelerin eğitim, araştırma ve topluma hizmet ile bireylerin gelişimine katkı sağlarken, ülkelerin potansiyelini üst düzeye taşıdığını belirten Yılmaz, “Üniversitelerin üç temel fonksiyonu vardır. Bunlardan ilki, insanlığın bugüne kadar ürettiği bilgiyi gelecek nesillere aktarmaktır. Buna eğitim fonksiyonu diyoruz. İkincisi mevcut bilgiye yeni bilgiler ilave etmektir. Çünkü araştırma olmadan yeni bilgi olmaz. Ve üçüncüsü ise bilgiyi kullanma fonksiyonudur. Buna da kalkınma fonksiyonu diyoruz. Bu fonksiyonların üçü de birbirinden değerlidir. Her üç fonksiyon açısından da ülkemize çok önemli katkılar sunan İstanbul Üniversitesi, uluslararası alanda küresel bir ağ kurarak geleceğin bilim insanlarını yetiştirmekte çok önemli bir yere sahiptir” dedi.

Cevdet Yılmaz: “Üniversite denince akla, İstanbul Üniversitesi'nin bilime açılan tarihi kapısı gelir”

Üniversitemizin, İstanbul’un fethine kadar uzanan tarihiyle hem Türkiye’nin hem de bölgenin en önemli eğitim kurumu olduğunu ve “üniversite” denince insanların aklına İstanbul Üniversitesinin bilime açılan tarihi ana kapısının görüntüsünün geldiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, şu ifadelere yer verdi: “Biz üniversitelerin açık sistemler olmasını istiyoruz. Fiziki duvarlar olabilir ama zihinlerde duvarlar olmamalıdır. Üniversite evrensel şehir demektir. Evrensel bir alan demektir. Ön yargılara, zihinsel kalıplara yer yoktur. Üniversite zihni açık olan insanların yeridir. Her türlü farklılığa açık olan bir yerdir. İstanbul Üniversitesinin kapısı da ilmin kapısı olarak ardına kadar açıktır ve tüm üniversiteler için bu böyle olmalıdır. Üniversitelerimiz, toplumun her kesimiyle etkileşim içinde olmalıdır, yoksa gerçek anlamda rolünü yerine getiremez.”

İfadelerine gençlere seslenerek devam eden Yılmaz, öğrencilerin sadece dersliklerde öğrendikleriyle kendilerini gerçek anlamda yetiştirmelerinin mümkün olmadığını, derslik dışındaki etkileşimin de çok önemli olduğunu ve dolayısıyla teoriyle pratiğin mutlaka buluşturulması gerektiğini vurguladı.

“İstanbul Üniversitesi, ülkemizin küresel ölçekte çok önemli bir temsilcisidir”

Farklılaşma konusunu da ele alan Yılmaz, “Tek tip üniversite istemiyoruz. İçinde bulunduğu bölgeye ve şartlara göre farklı işlevleri olan üniversitelerimizin olmasını istiyoruz. Belli alanlara yoğunlaşan üniversiteler ülkemize çok daha büyük değerler katar. Küresel, ulusal ve bölgesel düzeyde rol oynayacak üniversitelerimizin olması önemlidir. Köklü geçmişi ve potansiyeliyle İstanbul Üniversitesi de ülkemizin küresel ölçekteki en önemli temsilcisidir” şeklinde konuştu.

İstanbul Üniversitesi'nin Perspektif 2053 vizyonunu çok değerli bulduğunu vurgulayan Yılmaz, “Biz bu yeni yüzyıla Türkiye Yüzyılı diyoruz. Toplumumuzun her kesimiyle, çok daha güçlü bir geleceğe yürüdüğümüz bu yüzyılı, bütün üniversitelerimiz İstanbul Üniversitesi gibi desteklemelidir” ifadelerini kullandı.

“Bilgi hikmetle buluşmalı”

Bilgiyle bilincin, ilimle şuurun bir arada düşünülmesi gerektiğini ve İstanbul Üniversitesinin de bilginin, bilincin ve erdemin merkezi olmaya devam ettiğini kaydeden Cevdet Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti: “Kuru, mekanik bilginin bizi nerelere getirdiğini Nazi Almanya’sında olduğu gibi bugün Gazze’de de görüyoruz. Kuru bilgi etik ve ahlakla, hikmetle buluşmadığı sürece yıkıcı bir güce de dönüşebilir. En modern teknolojilerle en ileri düzeyde insanlık dışı saldırılar yapılabilir. Dolayısıyla bilgiyle bilinci; etik, ahlaki, insani değerleri mutlaka buluşturmamız gerekiyor. Bu köklü üniversitenin çatısı altında şunu ifade etmek istiyorum: Gazze’deki katliama karşı dünyanın dört bir yanında, yaşananları insani bir duruşla protesto eden tüm üniversitelere İstanbul Üniversitesinden en derin selamlarımızı, saygılarımızı gönderiyoruz.”

“Kendimizi, sadece bugünün ihtiyaçlarıyla değil, geleceğin dinamikleriyle de konumlandırmamız gerekmektedir”

İstanbul Üniversitesinin; öğrencileri, araştırmacıları, yayınları, mezunları ve yetiştirdiği bilim insanlarıyla öncü bir eğitim kurumu olduğunu aktaran Cevdet Yılmaz şu ifadelere yer verdi: “İstanbul Üniversitesi, ARWU sıralamasında ilk 500’de yer alan bir üniversitedir. Bu başarının daha da ileriye taşınacağına inanıyoruz. Kalite artışının, nitelik artışının önemli olduğunu düşünüyoruz. İstanbul Üniversitesinin sunduğu geniş fırsatlar sayesinde derinleşme, farklı bakış açıları kazanma şansı edineceğiz. Öğrencilerimiz buradan üst düzey bir donanımla mezun olacaktır. Sadece bugünün ihtiyaçlarıyla değil, geleceğin dinamikleriyle, eğilimleriyle kendimizi şimdiden konumlandırmamız gerekmektedir. İstanbul Üniversitesinin güçlü altyapısı ve potansiyeliyle ülkemize daha birçok katkıda bulunacağına inanıyorum. Yeni akademik yılın tüm İstanbul Üniversitesi ailesine hayırlı olmasını diliyorum.”

Perspektif 2053 Gelecek Konuşmalarında, Alanın Uzmanları Bilgilerini Paylaştı

Akademik Açılış Törenimiz, açılış konuşmalarının ardından, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvarı tarafından gerçekleştirilen muhteşem müzik performansıyla devam etti. Daha sonra ise Perspektif 2053 Gelecek Konuşmaları’na geçildi. Bilimsel araştırmalar, dijital dönüşüm ve yapay zekâ, sürdürülebilir kalkınma projeleri ve uluslararası iş birlikleri gibi alanları esas alan Perspektif 2053 Gelecek Konuşmaları'nda; bilimle, sanatla ve insanlık değerleriyle yoğrulmuş gelecek vizyonu, alanlarının uzmanları tarafından vurgulandı.

Bugünü Onurlandırdık, Geleceğe İlham Olduk: İstanbul Üniversitesi Ödülleri Sahiplerine Takdim Edildi

Perspektif 2053 Gelecek Konuşmaları’nın tamamlanmasından sonra ise İstanbul Üniversitesi'nin, Türkiye’nin bilim, eğitim ve yükseköğretim alanında dünya markası üniversitesi olarak, başarılarını onurlandırmak ve geleceğe ilham olmak için bu yıl başlatılan ve geleneksel hale getirilmesi hedeflenen İstanbul Üniversitesi Ödülleri’nin takdimine geçildi. Ödüller; Öğrenci Ödülleri, İdari Personel Ödülleri, Akademik Performans Ödülleri, Başarılı Mezun Ödülü ve Üstün Destek Ödülü olarak beş ana kategoride sahiplerine verildi.

Yeni Bir Başarı Dönemi Başlıyor

İstanbul Üniversitesi, 2024-2025 Akademik Yılı Açılışı’nı bilim, sanat ve toplumsal değerlerle dolu görkemli bir törenle tamamladı. Açılış programında, Perspektif 2053 vizyonu doğrultusunda, Üniversitemizin güçlü geçmişi ve geleceğe dönük hedefleri bir arada vurgulandı. İstanbul Üniversitesinin bilime, topluma ve ülkemizin uluslararası başarısına katkılarını artırma kararlılığının pekiştirildiği akademik açılışımız ile hem İstanbul Üniversitesi ailesi hem de Türkiye için yeni bir başarı dönemi başlıyor.

15:26 | 06.11.2024