İstanbul Üniversitesi’nden Araştırmacılar TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi Teleskobuyla “Zonklayan” Yıldız Keşfettiler

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş önderliğindeki bir grup araştırmacı, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’nin teleskobuyla “zonklayan yıldız” keşfetti.


İstanbul Üniversitesi, Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş  önderliğindeki bir grup araştırmacı (Prof. Dr. A. Talât Saygaç, Doç. Dr. Hasan H. Esenoğlu, Astronom Süleyman Fişek) TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi (TUG) teleskobuyla bir yıldızın bilinmeyen özelliklerini keşfetti. Başka bir yıldızı takip ettikleri sırada, titreşimleriyle fark edilen yeni yıldızın türü, delta Scuti. Yıldızın yüzeyinde adeta kalp çarpması şeklinde gerçekleşen parlaklık değişimleri sebebiyle bu tür yıldızlar, ‘zonklayan yıldız’ olarak biliniyor.

“Başka Bir Yıldız Gözlenirken ‘Zonklayan Yıldız’ı Keşfettik”

İÜ Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş keşifle ilgili yaptığı açıklamada, “TUG’daki RTT150 teleskopuyla gözlemlerimizi sürdürüyorduk. Aslında gözlediğimiz yıldız başka bir yıldızdı. O yıldızı yaklaşık iki yıldan fazla bir zamandır takip ediyoruz. Bizim yıldızımızla aynı alanda bulunan diğer yıldızların parlaklıklarını da zaman içerisinde karşılaştırıyoruz. Bu şekilde esas incelediğimiz yıldızın dışında, alanımızda bulunan başka bir yıldızın parlaklığının değiştiğini fark ettik. Şimdiye kadar aldığımız iki yıllık verilerin hepsini kontrol ederek, bu yıldızın parlaklığının diğer gecelerde aldığımız gözlem verilerinde de değişip değişmediğini kontrol ettik. Bu yıldız özellikleri bilinen bir yıldız mı yoksa bilinmeyen bir yıldız mı diye kayıtlarda da kontrol ettik. Baktık ki, bu yıldızın değişim gösterdiğine dair hiçbir kayıt, çalışma, bilgi literatüre daha önce sunulmamış. Dolayısıyla yeni bir değişen yıldız keşfettiğimizi anlamış olduk” ifadelerini kullandı.


“Işık Eğrisine Bakarak Yıldızın Türü Belirlenebiliyor”

Keşfedilen bu yıldızın “zonklayan yıldız” olarak adlandırılmasının sebebini aktaran Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş şunları dile getirdi: “Astronomlar bu değişen yıldızları takip ederken elde ettikleri ışık eğrileriyle onları karakterize ediyorlar. Işık eğrileri bir yıldızın parlaklığının zamana bağlı olarak nasıl değiştiğini bize gösteriyor. Normal yıldızların parlaklıklarının değişmemesi, çok uzun süreler içerisinde hep aynı kalması gerekir. Yıldızlar içerisinde değişen yıldızlar adını verdiğimiz büyük bir aile var. Bu ailedeki yıldızlar parlaklıklarını sürekli değiştiriyorlar. Bu değişimlerin nedenleri birbirinden çok farklı. Biz sadece bu yıldızların kısa zaman aralıklarında değişen ışıklarına bakarak hangi türden olduklarını kabaca belirleyebiliyoruz. Tam olarak yıldızın hangi türe ait olduğunu belirlemek içinse, bazı ayrıntılı analizler ya da farklı gözlemler gerekebiliyor. Değişen bir yıldız olduğunu fark ettiğimiz yıldızın parlaklık değişimi aslında çok küçük bir farklılığa sahip. Biz bunu titiz bir çalışmanın sonucunda fark ettik. Parlaklığındaki değişim kolayca gözden kaçabilecek kadar az. Yıldızın hangi türden bir değişen yıldız olduğunu belirleyen en önemli parametre bu değişimin süresi. Yıldızın parlaklığı ne kadar sürede artıp azalıyor? Bu artıp azalış süresini dönem (periyot) olarak adlandırıyoruz. Bu dönem bu yıldız için yaklaşık 3 saat civarında; dolayısıyla bu süre ve bu genlik (değişim miktarı) bilgisiyle birlikte ışık eğrisinin genel şekli bize bu yıldızın bir delta Scuti olduğunu söylüyor.”

Çalışma ekibinde İstanbul Üniversitesi’nden, ODTÜ’den ve İtalya Padova Üniversitesi’nden araştırmacıların da olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş, “Dünyamıza tehdit oluşturan asteroitler var ve bu asteroitlerin hareketlerini belirleyebilmek için gökyüzü yoğun bir şekilde takip ediliyor. Her gece gökyüzü taranıyor ve gözlemler önceki gecelerle karşılaştırılarak hareket eden gökcisimleri (asteroitler gibi) belirleniyor. Şu anda bunu yapan özel teleskoplar var. En büyükleri 2.5 metre çapında ama önümüzdeki yıllarda, 2020’ye doğru LSST adında 8 metre çapında bir teleskop çalışmaya başlayacak. Bu teleskop tüm gökyüzünü üç günde bir tarayacak ve böylece değişen, hareket eden veya yeni ortaya çıkan bir cisim hemen belirlenebilecek” ifadelerini kullandı.

Gözlemler İstanbul Üniversitesi Teleskobuyla Devam Edecek

Yrd. Doç. Dr. Sinan Aliş keşfedilen yıldız ile ilgili bundan sonraki çalışmaların nasıl devam edeceğini ise şu sözlerle açıkladı: “Keşfettiğimiz bu zonklayan yıldızın gözlemlerini sürdüreceğiz ama bu gözlemleri bölümümüzün ait olan teleskobumuzla sürdüreceğiz. Bu teleskop, İstanbul Üniversitesi’nin Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Ulupınar  Astrofizik Gözlemevi'nde ortak protokolle konuşlandırılmış bir teleskop ve ilk ışığını 2011 yılında aldı. 2009’da Prof. Dr. A. Talât Saygaç'ın yürütücülüğünü yaptığı bir Güdümlü Projeye üniversitemizin verdiği büyük bir destekle bu teleskopun sahibi olduk ve bunu bir ikili protokolle Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin gözlemevine yerleştirdik. Bu teleskobu o zamandan beri araştırmalarımız için sürekli kullanıyoruz; fakat şimdi düzenli olarak Çanakkale'ye gidip gelme konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Bunu aşmak için, Rektörlüğümüzün önemli bir desteğiyle yeni bir BAP Güdümlü Proje desteği aldık ve bu teleskobu robotik hale getirmeye çalışıyoruz. Çalışmalar İstanbul Üniversitesi Gözlemevi Müdürümüz Doç. Dr. Tolga Güver’in yürütücülüğünde devam ediyor. O teleskop robotik hale geldiğinde biz İstanbul’dan Çanakkale’deki teleskobumuzu kontrol edip gözlemleri yapabilir hale geleceğiz. Bizim hedefimiz bu keşfettiğimiz değişen yıldızı İstanbul Üniversitesi’nin 60 cm’lik teleskobuyla (İST60) uzun bir süre takip etmek ve böylece bu yıldızın değişimiyle ilgili doğasını ayrıntılı bir şekilde ortaya koyabilmek.”

“Değişen Yıldızların Evrimi Konusunda Bize Bilgi Sağlayacak”

Zonklayan yıldız hakkında açıklamalarda bulunan İÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. A. Talât Saygaç ise yıldızın keşfi ile ilgili yapılan çalışmalar konusunda şunları söyledi: “Biz Türkiyedeki astronomlar olarak amiral gemisi dediğimiz Antalya’daki TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi’ni kullanıyoruz. Burası 2500 metre yükseklikte Toros Dağları’nın üzerinde çok iyi kurulmuş bir yer. Türkiye’deki astronomlar gözlemsel çalışmalarını burayı kullanarak yaparlar ve buraya proje verirler. Bizim verilmiş bir projemiz çerçevesinde 1956 yılında patlamış bir yıldızın kalıntılarını izliyorduk. Bu kalıntıların analiz edilmesi oldukça zor. Uluslararası camiada da çok merak edilen bir konu ve Türkiye’de biz bunu çalışmaya başlamıştık. Yıldız doğrultusunda baktığımız alanda bir yıldız Sinan hocamızın dikkatini çekmiş. Çalışmaları yaparken bunda ne var ne yok diye bakıldığında ilginç bir şekilde keşfe ulaşmış olduk. Yepyeni bir yıldızdan ziyade özellikleri hiç bilinmeyen, ne olduğu anlaşılmayan bir noktanın detaylarını ortaya çıkartmış olduk. Bundan sonraki aşamalarda bunun da detaylı çalışmalarını bizim grubumuz yapacak. Uluslararası camiada bunun özel bir ismi olacak. Uluslararası Astronomi Birliği (IAU) bununla ilgili bir isim değerlendirmesinde bulunacak. Bunlar standart bilimsel isimlerdir. Herhangi bir ulusal isim konulamıyor. Bu yıldızın üzerinde çok fazla çalışılacak ve bu çalışmalar zannediyorum değişen yıldızların evrimi konusunda bize biraz daha bilgi sağlayacak.”

“Gençlerin Mesleki Açıdan Uzay Bilimlerini ve Astronomiyi Seçmelerini Arzu Ediyoruz”

Astronomi ve Astrofizik araştırmalarında ülkemizin durumuna da dikkat çeken Prof. Dr. Saygaç sözlerine şu şekilde devam etti: “Şu anda gerçekten çok şanslı bir kuşağız. Bilgili, dünyayı anlamış arkadaşlarla çalışıyoruz ve giderek iyileşiyoruz. 1965’ten beri çok yoğun bir çalışma grubu var ve çok değişik alanlarda çalışılabiliyor. Henüz kendi astronomik bilimsel uydumuz olmasa bile dünyadaki uyduların gözlemlerini incelemek üzere alabiliyoruz. Büyük bir ihtimalle yakında uluslararası bir uyduda bizim de yerimiz olacak. ‘Spectrum Roentgen Gamma (SRG)’ dediğimiz bir uydu ve bunun gözlemlerini doğrudan doğruya kullanma imkânına sahibiz. Uzayla uğraşan bir ülke olmamız gerekiyor, uzaydan çok daha fazla yararlanmamız gerekiyor. Bu maddi, manevi ve askeri anlamda da olabilir. Dolayısıyla yeni yetişen gençlerin mesleki açıdan uzayı, uzay bilimlerini, astronomiyi seçmelerini gönülden arzu ediyoruz. Gerçekten bu şu anda çok bakir bir konu ve bir anda çığ gibi büyüyecek bir çalışma alanı” dedi.

Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi
Süleyman Fişek ise yıldızın gözlemlerinin yapılış tarzına ilişkin şunları dile getirdi: “Aslında her yıldızın kendi doğasına göre bir gözlem stratejisi belirliyorsunuz. Biz de bu alanı hocalarımızın bahsettiği gibi 2 yıldır takip ediyorduk. Belirli dönemlerde Antalya’da, TÜBİTAK Ulusal Gözlemevi'nin RTT150 adlı 1.5m ayna çapına sahip teleskopuyla gözlem yapıyorduk. Gece boyunca özel bir dedektör yardımıyla görüntüler alıyoruz. Bu görüntüler üzerinde yıldızlar bulunuyor ve yaptığınız gözleme göre yüzlerce binlerce görüntü elde edebiliyorsunuz. Daha sonra bu görüntüleri bilgisayar ortamında analiz ederek görüntüdeki yıldızların tek tek parlaklarını ölçebiliyor ve bunları zamana göre inceleyip araştırabiliyorsunuz”.

Yeni bir delta-Scuti türü zonklayan yıldız keşfi ile ilgili çalışma Uluslararası Astronomi Birliği'nin Değişen Yıldızlar Bülteni'nde 6214 numaralı çalışma olarak yayınlandı. Aşağıdaki bağlantılar üzerinden çalışmaya ulaşabilirsiniz.

http://ibvs.konkoly.hu/cgi-bin/IBVS?6214

http://ibvs.konkoly.hu/pub/ibvs/6201/6214.pdf

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü


Öne Çıkan Haberler

“Yürürlüğünün 5. Yılında ve Yargıtay Kararları Işığında Türk Ticaret Kanunu Sempozyumu” İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi

3.-Uluslararası-Öğrenci-Günü-Etkinliği-Gerçekleştirildi

3. Uluslararası Öğrenci Günü Etkinliği Gerçekleştirildi

İstanbul Üniversitesi 10. Tenis Turnuvası Sona Erdi

YÖK-Temel-Bilimler-Programları-Üstün-Başarı-Sınıfları-İstanbul-Üniversitesi’nde-Açıldı

YÖK Temel Bilimler Programları Üstün Başarı Sınıfları İstanbul Üniversitesi’nde Açıldı

İÜ-Rektörü-Prof.-Dr.-Mahmut-Ak-“Uluslararası-15-Temmuz-ve-Darbeler-Sempozyumu---Kartepe-Zirvesi”-Basın-Toplantısına-Katıldı

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak “Uluslararası 15 Temmuz ve Darbeler Sempozyumu - Kartepe Zirvesi” Basın Toplantısına Katıldı

İstanbul-Üniversitesi-ve-Romanya-Babeş-Bolyai-Üniversitesi-İşbirliği

İstanbul Üniversitesi ve Romanya Babeş-Bolyai Üniversitesi İşbirliği