İstanbul Üniversitesi’nde “Dilin Kökeni” Konulu Konferans Düzenlendi
İÜ Edebiyat Fakültesi Dilbilimi Bölümü tarafından düzenlenen Indiana Üniversitesi Antropoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Tom Schoenemann’ın konuşmacı olduğu “Dilin Kökeni” konulu konferans, 2 Mayıs 2018 tarihinde İÜ Edebiyat Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Konferansa İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi, öğretim üyeleri ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Doç. Dr. Tom Schoenemann sözlerine dilin kökenine bakmak için iki yöntem olduğunu ifade ederek başladı. Bunlardan birinin beynimizin nasıl geliştiğiyle ilgili olan teori, diğerinin ise bulgularıyla dilin nereden geldiğini açıklayan arkeoloji olduğuna değindi ve sözlerine şöyle devam etti: “Avrupa’da insanlar aslında Darwin’den çok daha önce dilin kökeniyle ilgili düşünmeye başlamışlardı. Darwin dilin, bizim türümüzü özel kılan özelliklerin en başında geldiğini düşünüyordu. Dilin evrimini göz önünde bulundurduğumuzda şunu anlamamız gerekiyor; beynimiz değişiyor ve gelişiyor, aynı zamanda dil de değişip gelişiyor ve ikisi birbirini etkileyerek değişiyorlar.”
İnsanların geçmişte bir zaman diliminde dile sahip olmadığına dikkat çeken ve o aşamadan şu an bulunduğumuz yere nasıl gelindiği ve bu geçişin nasıl olduğu sorusunu ortaya atan Doç. Dr. Schoenemann, dilin gruplararası geçişler sayesinde olmasının bu bulmacanın en önemli parçası olduğunu dile getirdi ve “Dil, her bir jenerasyon arasında, gruplar arasında giderek daha da yararlı bir hale gelmiştir. Eğer böyle olmasaydı biz şu anki halimize ulaşamazdık” dedi.
Doç. Dr. Schoenemann dilin çok eski olduğu iddiası için sunulan kanıtlardan da bahsetti. Bunlardan bir tanesinin taş aletlerin oldukça eski bir döneme ait olması olduğunu ve bilim insanlarının böyle aletlerin üretimi için belki de dilin gerekli olduğunu iddia ettiklerini belirtti ve kendisinin bu iddiayı zayıf bulduğunu ekledi. Dilin çok eski olduğu iddia edilirken kullanılan diğer bir açıklamanın ise beynin kendisinin büyüklüğü olduğunu söyleyen Doç. Dr. Schoenemann, bu yaklaşımla ilgili bilgi verdi: “Primatlar arasında beyin büyüklüğü sosyal grup büyüklüğüyle ilişkilendiriliyor. Primatlar sosyal grupları özünde iletişim açısından oldukça kuvvetliler. Buradan kastettiğim şey şu, primatlar yalnızca birbirleriyle takılıp zaman geçirmiyorlar, aynı zamanda bilgi alışverişinde bulunuyorlar. Daha büyük beyinler daha zengin kavramsal kavrayışa işaret etmekte. Daha fazla kavramsal zenginlik daha fazla bir iletişim yeteneği anlamına geliyor. Çünkü hakkında konuşacak daha fazla şey var.”
Sunumun ardından, Doç. Dr. Tom Schoenemann’ın dinleyicilerden gelen soruları cevaplamasıyla konferans sona erdi.
Konferans sonunda İÜ Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hayati Develi Tom Schoenemann’a hediye takdim etti.
Haber: Şirin ŞEFİİ
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Öne Çıkan Haberler
İÜ Merkez Kütüphanesi Yöneticilerinden Leman Şenalp Hayatını Kaybetti
Azerbaycan’ın İstanbul Başkonsolosu Mesim Hacıyev İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ı Ziyaret Etti
İstanbul Üniversitesi Dragon Bot Yarışları Tamamlandı
“Vergi Hukuku Platformu 5. Ulusal Kongresi” İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
TRT Akademi Söyleşileri Kapsamında “Sinema ve Akademi” Programı Gerçekleştirildi
“2. Uluslararası Kritik ve Analitik Düşünme Sempozyumu” İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi