İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Amatör Astronomlar Kulübü (AAK) tarafından düzenlenen “İkizler (Geminid) Gök Taşı Yağmuru” etkinliği, 13 Aralık 2016 tarihinde İÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü’nde gerçekleştirildi.

Etkinlik, İÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri 1. sınıf öğrencisi Olcaytuğ Özgüllü’nün konuşmasıyla başladı. İkizler gök taşı yağmurunun 13- 14 Aralık tarihlerinde en yoğun halini aldığını kaydeden Özgüllü, gök taşının TDK’da yer alan tanımını “Gezegenlerin arasında hareket eden, tümüyle gaz durumuna geçmeden yeryüzüne ulaşan katı cisim, hava taşı, şimşek taşı, uzay taşı, meteor, meteor taşı, meteorit” ifadeleriyle aktardı. Gök taşlarının Dünya yüzeyine çarptığında krater adı verilen çukurlukları oluşturduğunu ve bu çukurluklardan Dünya üzerinde binlerce olduğunu söyleyen Özgüllü, “Dünya üzerindeki bu kraterler çevresel etkenlerden dolayı Ay’daki kadar net değil” şeklinde konuştu.

Astreoit adı verilen kuşağı yörüngesi Mars ve Jüpiter gezegenleri arasında kalan bölge olarak tanımlayan Özgüllü, gök taşlarının buradan ayrılıp Dünya’ya çarptığını ifade etti. NASA’nın bu kuşağı inceleyen projesiyle de ilgili bilgi veren Özgüllü, “2032- 2036 yıllarında Dünya’nın yakınından ‘Yok Edici’ adında bir asteroit geçecek ve bu 2036 yılında Dünya’ya çarpacak. Bunu NASA’nın verilerinden öğreniyoruz” dedi.

Saatte Yaklaşık 200 Meteor Gözlemlenebiliyor

Etkinliğin devamında söz alan İÜ Astronomi ve Uzay Bilimleri hazırlık sınıfı öğrencisi Uğurcan Çelik, sunumuna bu gök taşı yağmurlarının 1800’lü yılların ortalarında ortaya çıktığını söyleyerek başladı. “Bu durum 1983 yılına kadar kuyruklu yıldızdan kalan artıklar olarak düşünülmekteydi” diyen Çelik, Harvard Üniversitesi Gözlemevi’nden Fred Whipple’ın ikizler gök taşı yağmurunu tam anlamıyla günümüzdeki açıklamasına kavuşturduğunu ifade etti. “En sıklıkla 13- 14 Aralık’ta, saatte yaklaşık 200 meteor gözlemlenebiliyor” diye konuşan Çelik, bu zaman diliminde en fazla sayıya ulaşacak olan ikizler gök taşı yağmurunun seyir zevki en yüksek gök olaylarından birisi olduğunu vurguladı. Çelik sözlerini, “Hızları diğer gök taşı yağmurlarına göre daha yavaş olduğu için birkaç saniye süreyle izleyicilere kendilerini gösterirler” ifadelerine yer vererek noktaladı.

Hava koşullarının uygun olmamasından dolayı gökyüzü gözleminin yapılamadığı etkinlik, sunum yapan öğrencilere sertifikalarının verilmesiyle sona erdi.

Haber: Tuğçe AYÇİN, Neslihan KALKAN, Hande Nur OCAK