Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi arasındaki sanat eğitimi alanındaki işbirliği protokolünün tanıtım toplantısı 10 Temmuz 2020 Cuma günü Cağaloğlu Geleneksel Türk Sanatları Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde gerçekleşti.

Tanıtım toplantısına İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, Kültür Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Murat Salim Tokaç, Millî Eğitim Bakanlığı Sanat Danışmanı Aylin Şengün Taşçı ve Millî Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürü Prof. Dr. Kemal Varın Numanoğlu katıldı.

Millî Eğitim Bakanlığı, güzel sanatlar alanının ihtiyaç duyduğu sanatsal ve estetik değerlerle şekillenen sanatta farklı disiplinleri bir arada kullanma imkânı getiren, teori ile pratiği altyapıya uygun şekilde geliştirme fırsatı veren bir dizi çalışma yürütüyor. Bu çalışmalar kapsamında Millî Eğitim Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı ile sanat eğitimi alanında ülkemizin önemli kurumlarından olan İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi arasında imzalanan iş birliği protokolü ile güzel sanatlar alanını yeniden düzenleyerek sanat eğitimi alanının kalitesinin artmasını hedefliyor.

İmzalanan protokol ile öğretmekten üretmeye, çok yönlü, donanımlı, teoriğe ve pratiğe hâkim bireyleri, eğitimde ve uygulamada güzel sanatlara kazandırmak amaçlanıyor. Bunun için Başakşehir İstanbul Teknik Üniversitesi İsmail Dede Efendi Güzel Sanatlar Lisesi, Beşiktaş İstanbul Üniversitesi Itri Güzel Sanatlar Lisesi, Pendik Marmara Üniversitesi Abdülkadir Meragi Güzel Sanatlar Lisesi üniversitelerin işbirliğiyle kuruldu.

“Geleneksel Müziğimiz Adına Tarihi Bir Gün Yaşıyoruz”

Tanıtım toplantısının ilk konuşmacısı olan Millî Eğitim Bakanlığı Sanat Danışmanı Aylin Şengün Taşçı, “Geleneksel müziğimiz adına tarihi bir gün yaşıyoruz. Bin yılı aşkın musikimiz yüzyıllar içerisinde çok değişik kodlara bürünerek varlığını sürdüren bir kültür hazinesidir. Öyle uzun bir dönemden geçerek günümüze gelebilmesi temelindeki sağlam matematiksel yapıya dayanıyor. Bu sistem üzerinde ecdadımız tam 590 tane makam terkip etmiş, sayısı 124’ü bulan usuller ortaya çıkarmış. Usta müzisyenlerimiz bu güzellik ve zenginlikler üzerine unutulmayacak eserler ortaya koymuşlar. Bazen bu eserler halkın en güzel duygularını ifade ettiğinden Halk Müziği adını almış, bazen bir kişinin ince zevkinden geçerek Türk Müziği olarak ortaya çıkmış” dedi.

Taşçı, sözlerine şu şekilde devam etti: “Halk Müziği ve Türk Müziği tıpkı bir ağacın dalı gibi aynı kökten yeşererek günümüze kadar gelmiş. Geleneksel müziğimizi, bugün eğitim sistemimiz içerisinde layık olduğu yere oturtmak için çok önemli bir adım atılıyor. Güzel sanatlar liselerimiz içerisinde tematik olarak sadece geleneksel müziği verecek olan liselerimizin kurulması çok büyük bestekârların, sanatçıların ortaya çıkması için bir adım olacaktır.”

“Bereketli Bir İşbirliğinin Arifesindeyiz”

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı, “Milli eğitim bakanlığımız ve turizm bakanlığımızı çok güzel bir örneğini oluşturduğu Türkiye’ye çok büyük değer katan üç kıymetli üniversitemizde bizzat katılımıyla şekillenen bereketli bir işbirliğinin arifesindeyiz. Aslında Ankara’da geçtiğimiz hafta içerisinde bakanlığımız tarafından gerekli protokol imzalandı. Bizde bugün bu çalışmanın özellikle İstanbul’da görünür olması için İstanbul’daki hedef kitlemiz olan sevgili çocuklarımıza bunu daha etkin duyurabilmemiz, ilgili tüm taraflara ve eğitim kurumlarına bunu daha anlatılabilir olmasını ağlamak için sizlerle bir araya geldik” diyerek sözlerine devam etti.

Yazıcı, “Bu işbirliğinin en iyi şekilde çocuklarımıza yansıması için elimizden gelen her türlü çabayı göstereceğimi söylemek istiyorum. Hem orta okul müdürlüklerimiz hem öğretmenlerimiz tarafından bilinir, görünür olmasını sağlamak için gayret edeceğiz” dedi.

“Projenin Gönülden Destekçisiyiz ve Bize Düşen Sorumlulukları Biliyoruz” 

İstanbul İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı’dan sonra söz alan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, “Böyle bir projenin içinde yer almak şüphesiz bize heyecan vermekte ama bu heyecanla beraber bize bir sorumlulukta vermektedir. İstanbul Üniversitesi olarak bu projenin içinde yer almamızın tesadüf olmadığını söylemek istiyorum. Konservatuarımız Batı Müziğinin yanında Halk Müziği ve Türk Müziği hakkında da çok değerli akademisyenleri bünyesinde barındırmaktadır ve bu yıl bu bölümlere öğrenci alımı da yapılmaktadır. Diğer taraftan Osmanlı Dönemi Müziği Araştırmaları merkezimizde çok ciddi bir kadro Türk Müziğinin yazılı kaynaklarının yanında ses içeren kaynakları da hem tamir ediyor hem de dinlenebilir hale gelmesi için önemli hizmet veriyor” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Ak, “Bu projede bize denk gelen Itri adı bizi ayrıca memnun etti. Bizde projenin gönülden destekçisiyiz ve bize düşen sorumlulukları biliyoruz” şeklinde sözlerini noktaladı. 

“Amacımız Türk Müziğinde Devrim Yaratacak İnsanlar Yetiştirmektir”

İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Türk Müziğinin en önemli özelliği hanende ve sazendenin yetenekli olmasına bağlıdır. Batı müziği ise daha çok notalara bağlıdır, yetenekleriniz çok fazla ön plana çıkmayabilir. Fakat Türk Müziği ve Halk Müziği en büyük özelliği bu yeteneği öne çıkarmasıdır. Hanende ve sazende yetenekli ise çok iyi sesler, müzikler ortaya çıkar. Bizim de hedefimiz bu gibi Güzel Sanatlar Liselerinden böyle yetenekler çıkmasıdır. Bu açıdan buna gerçekten hazırız ve projeye konservatuarımız tam kadro desteğini verecektir. Amacımız Türk Müziğinde devrim yaratacak insanlar yetiştirmektir” dedi.

“Bu İşbirliği İle Türkiye’de Güzel Sanatlar Alanında Önemli Bir İşbirliğinin Adımı Atılmış Oluyor”

Prof. Dr. Mehmet Karaca’nın ardından söz alan Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erol Özvar, “Bugün üzerinde buluştuğumuz bu işbirliği örnek mahiyetindedir. Bu işbirliği ile Türkiye’de güzel sanatlar alanında önemli bir işbirliğinin adımı atılmış oluyor. Bizde bu işbirliği ile Türkiye’de güzel sanatlar sahasında ihtiyaç duyduğumuz nitelikli insanların yetişmesine katkıda bulunacağız. Üniversitelerin verdiği destekle orta öğretimde büyük ölçüde yeteneğe dayalı sahalarda Milli Eğitim tecrübesiyle beraber öğrenciler yetişecek” dedi.

Prof. Dr. Özvar sözlerini şöyle tamamladı: “Bizim üzerimize düşecek olan Üniversitemizin yetkin tecrübesinin orta öğretimle birleştirilmesidir. Bizler inşallah bu okullarda yetişecek yetenekli öğrencilerin teşhis edilmesi ve yüksek öğretime intikal ettirmesinde üzerimize düşen asli görevi yerine getirmek olacaktır.”