Geçmişten Beslenerek Geleceği Şekillendiren Bilim Dalı: Astronomi
Uzay ve gök cisimlerinin özelliklerini ve birbirleriyle ilişkilerini inceleyen astronomi biliminin temelleri 6. yüzyılda atıldı. Uzun bir süre deneysel olarak ilerleyen astronomi, 1950’lerde başlayan uzay yarışı ile uygulamalı olarak devam etti. Rus kozmonot Yuri Gagarin, 1961’de Vostok aracı ile uzaya çıkan ilk insan oldu. Sekiz yıl sonra, 1969 yılında, ise Neil Armstrong Apollo 11 ile Ay’a ayak basan ilk insan oldu. 21. yüzyıl ile birlikte hız kazanan astronomi çalışmaları hakkında, İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Astronomi ve Uzay Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tansel Ak bilgi verdi.
“Dünya’yı Anlamak İçin Diğer Gezegenleri Derinlemesine İnceliyoruz”
Konuşmasına başlarken astronominin amacına ve tarihine değinen Prof. Dr. Tansel Ak, “Güneş sistemindeki diğer gezegenleri, yıldızları araştırmak ve bunlar hakkında belli veriler toplamak astronominin öncelikleridir. Astronomi çalışmalarının asıl amacı ise insanlığın toplam kültürüne katkıda bulunmaktır” dedi.
Araştırmaların temelinde “Başka gezegenlerde yaşam var mı?” sorusunun yattığını belirten Prof. Dr. Tansel Ak, “Biz Dünya’yı anlamak istiyoruz, bu yüzden diğer gezegenleri hatta diğer yıldızları derinlemesine inceliyoruz. Misyonlar, projeler, görevler hepsinin asıl amacı Dünya’nın ve Güneş’in geçmişini araştırmak, ardından geleceğe yönelik tahminlerde bulunmak. Atmosferik olayları, iklim değişikliğini ve yer kabuğu hareketlerini anlamak için başka gezegenleri incelemeliyiz” şeklinde konuştu. Venüs’ün bu konuda verilebilecek en iyi örnek olduğunu dile getiren Prof. Dr. Tansel Ak, manyetik alan etkileri, ultraviyole ışınlar, meteor yağmurları ve iklim değişikliği gibi birçok olayın da başka gezegenleri araştırarak anlaşılabileceğinin altını çizdi.
“İnsan Yaşamı İmkânsız Olsa da Mars’a Gideceğiz”
Apollo uzay aracıyla gerçekleştirilen keşiflerin ardından, insanoğlu Dünya’nın ötesine bakmaya yönelmiştir. Bu doğrultuda Mars’a insan götürme ve orada koloni kurma çalışmalarının başladığına değinen Prof. Dr. Tansel Ak, bu çalışmaların amacını, “Milyarlarca yıl sonra Dünya yaşanmaz bir hale gelecek. Kıtlık, iklim değişikliği, nüfus artışı ve tatlı su savaşları Dünya’nın ömrünü kısaltıyor. Bu yüzden de Mars’a gitmeye çalışıyoruz” şeklinde belirtti. Mars’ın insanoğlu için tam olarak uygun bir gezegen olmadığını; atmosfer koşullarının, su kaynaklarının ve çorak arazilerin insan yaşamını kısıtlayacağını belirten Prof. Dr. Tansel Ak, “Her ne kadar genel bir insan yaşamı imkânsız olsa da Mars’a gideceğiz ve araştırmalarımızı yapacağız” dedi.
Prof. Dr. Tansel Ak, astronomi konusunda harcanan paralara farklı bir açıdan yaklaşarak, “Bir uzay roketinin maliyeti ile bir futbol kulübünün oyuncularına verdiği parayı karşılaştırırsak astronomide yapılan harcama devede kulak kalır. Tabii ki spor hayatımızda yer almalı ancak uzay araştırmalarına yapılan harcamayı fazla bulanlar bir de bu açıdan bakmalılar” dedi.
“Bilim Bugünü Düşünmez, Yüzyıllar Sonrasını Şekillendirir”
Bilimin ve astronominin insan hayatı için önemine dikkat çeken Prof. Dr. Tansel Ak, “Bilim, sadece bugünü veya on sene sonrasını düşünmez. Bilim, bundan yüzyıllar sonrasını şekillendirir. Biz de astronomide bunu yapıyoruz. Gelecek nesillere yaşam alanı oluşturmaya çalışıyoruz. Astronomi ve bilim geçmişten beslenerek geleceği şekillendirir” diyerek sözlerini noktaladı.
Haber: Kuzey KILIÇ
Fotoğraf: Kübra USTA
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü
Öne Çıkan Haberler
“360° Dostluk Projesi” Tanıtım Toplantısı İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
Uluslararası Futbol Turnuvası Tanıtım Toplantısı ve Fikstür Çekilişi İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
“Bulgaristan’a Bakış Sergisi” İstanbul Üniversitesi’nde Açıldı
“Çanakkale Milli Birlik Ruhu” Konferansı ve Sergi Açılışı İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
“Mahalli İdareler ve Revizyon İhtiyacı Sempozyumu” İstanbul Üniversitesi’nde Gerçekleştirildi
Yeni Zelanda’da Yaşanan Terör Saldırısını Şiddetle Kınıyoruz