“Farabi’nin Yaşadığı Çağ, İslam’ın Altın Çağıdır”

3. Uluslararası Farabi Sempozyumu, İÜ Edebiyat Fakültesi’nde 10 Ekim’de gerçekleştirildi.
İÜ FAMER (Farabi Avrasya Çalışmaları Uygulama ve Araştırmaları Merkezi) tarafından, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı ve Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi iş birliğinde düzenlenen 3. Uluslararası Farabi Sempozyumu, Türk Dünyası Sanatçısı Bünyamin Aksungur’un Türk dünyasından müzik örnekleri sunması ile başladı. Türk dünyası müziklerinin temelinde Farabi’nin olduğunu belirten Aksungur, Kazak türkülerinin yanında Neşet Ertaş’ın ve Aşık Veysel’in eserlerini de seslendirdi. 

Sempozyumun açılış konuşmalarını FAMER Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kızılcık, Taraz Devlet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Canan Akimişeva ve İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak gerçekleştirdi.

“Felsefenin ve Dinin Ortak Hedefi, İnsan Mutluluğudur”

Prof. Dr. Abdullah Kızılcık sözlerine Farabi Sempozyumu’nun İstanbul Üniversitesi’nde artık geleneksel hale geldiğini söyleyerek başladı. 2020 yılının Kazakistan’da Farabi Yılı seçildiğini belirten Prof. Dr. Kızılcık, “Her yıl temmuz ayında geleneksel olarak gerçekleştirdiğimiz ‘Avrasya Çalışmaları Sempozyumu’nda Farabi’yi ele alıyoruz” şeklinde konuştu.

Din ve felsefesinin yöntem açısından farklı bakış açılarına sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Kızılcık, “Böyle bir farklılık söz konusu olsa da hem felsefenin hem de dinin ortak hedefi, birtakım ilkeler çerçevesinde insan mutluluğunu sağlamaktır” ifadelerini kullandı.

Prof. Dr. Kızılcık’tan sonra Doç. Dr. Canan Akimişeva söz aldı. Kazakistan’ın da yıllardır Farabi üzerine araştırmalar yaptığını aktaran Doç. Dr. Akimişeva şu şekilde konuştu: “Farabi, kendi yaşadığı dönemde de ilgi çekmiştir. Eserleri Rusça’ya ve diğer dillere çevrilen Farabi’ye olan ilgi her geçen gün artmaktadır. Farabi, eserleriyle doğu ve batı felsefesini buluşturmuştur.”

“Farabi, İslam Medeniyetinin İnşasına Katkıda Bulundu”

Doç. Dr. Akimişeva’nın ifadelerini tamamlamasının ardından Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasını gerçekleştirdi. Farabi’nin yaşadığı çağın İslam’ın altın çağı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ak, Muallim-i Sani olarak bilinen Farabi’nin, felsefe alanında, dünyadaki aydınların ve bilim insanlarının takdirini topladığını ifade etti. Farabi’nin İslam’ı ve özgür düşünceyi birlikte ele aldığını belirten Prof. Dr. Ak, ifadelerini şu şekilde sürdürdü: “Farabi, ideal devlet anlayışıyla İslam medeniyetinin inşasına katkıda bulunmuştur. İstanbul Üniversitesi olarak 2017’de Almatı’da Al-Farabi Kazak Milli Üniversitesi ile imzaladığımız, akademik ve kültürel faaliyetlerle ilgili iş birliği anlaşmasının verimliliğinden son derece memnunuz. Bu sempozyum ise stratejik ortaklık çerçevesinde, ihtiyaç odaklı ve çok boyutlu devamlılığın bir göstergesidir.”

3. Uluslararası Farabi Sempozyumu, “Toplum, Din ve Felsefe İlişkisi” ve “Dil, Düşünce ve Mantık İlişkisi” başlıklı oturumların ardından, kapanış oturumuyla sona erdi.

Haber: Rana Genç
İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü


Öne Çıkan Haberler

“Yerel-Yönetimler-İnsan-Taleplerine-Ayak-Uydurmalı”

“Yerel Yönetimler İnsan Taleplerine Ayak Uydurmalı”

"Ahmet Yesevi'nin Anadoluya Fırlattığı Köz, Türk Dünyasını Şekillendirdi"

Ahmet Yesevi Üniversitesi’nden Ziyaret

“Mücadele-ve-Çile -II.-Dünya-Savaşı-Sırasında-Polonya-Vatandaşları”

“Mücadele ve Çile, II. Dünya Savaşı Sırasında Polonya Vatandaşları” Fotoğraf Sergisi İÜ’de Açıldı

engelli sergi yaşamda-kal

Engelleri Sporla Aşan Bireyler "Yaşamda Kal" Sergisinde Buluştu

YÖK Burslarına İlişkin Bilgilendirme Toplantısı Yapıldı