Birçoğu İlk Kez Sergilenecek Vesika, Fotoğraf ve İmzalı Kitaplardan Oluşan Ahmet Hamdi Tanpınar Sergisi Açıldı

Doğumunun 120. yılında Türk edebiyatının usta isimlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar için İstanbul Üniversitesi ile Beyoğlu Belediyesi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla düzenlenen “Tanpınar” sergisi Beyoğlu’nda bulunan Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde açıldı. Şiir, roman, hikaye deneme, araştırma-inceleme türlerindeki eserleriyle kültür dünyamızı zenginleştirmeye devam eden Ahmet Hamdi Tanpınar’ın İstanbul Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde bulunan arşivi esas alınarak düzenlenen sergide, yazarın el yazması metinlerinden eserlerinin müsveddelerine, fotoğraflarından özlük dosyasındaki evrakına, gazetelerde yayımlanan haberlerinden kişisel notlarına, kendisi için hazırlanan imzalı kitaplara varıncaya kadar bir çoğu ilk kez gün yüzüne çıkacak belge sanat severlerin ilgisine sunuldu.


Araştırmacı yazar Beşir Ayvazoğlu'nun konuşmasıyla başlayan açılış programında Beyoğlu Belediyesi Başkanı Haydar Ali Yıldız, Ahmet Hamdi Tanpınar’ın öğrencisi ve asistanı Prof. Dr. Birol Emil, Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, Beyoğlu Kaymakamı Mustafa Demirelli ve İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı konuşmalarını gerçekleştirdi. Programa açılış konuşmaları dışında edebiyat ve sanat dünyasından birçok isim katıldı. Programın açılış konuşmasından önce gerçekleşen müzik dinletisinde Münip Utandı ve Çiğdem Yarkın'ın solistliğini üstlendiği "Ferahfeza Son Peşrevi", "Mahur Beste", "Bayati Ağır Semai", "Acemaşiran Yürük Semai" ve "Evc Türkü" eserleri seslendirildi.

Tanpınar'ın kaleme aldığı "Huzur" romanında çocukların bezirganbaşı oyununu oynadıklarını görünce son derece duygulandığını aktaran araştırmacı yazar Beşir Ayvazoğlu, “Tanpınar'ın eserleri dinlerken hissettiklerini biz hissetmeyebiliriz. Ama Ahmet Hamdi Tanpınar onları dinlerken o eserlere o anlamları yüklediğine göre, artık yorumları da o eserlerin bir parçası haline gelmiştir. Nasıl bugün Bursa hakkında konuşurken Tanpınar'ın Bursa tasavvurunun dışına çıkmak zorsa, Türk musikisi hakkında konuşurken de Yahya Kemal'in ve Ahmet Hamdi Tanpınar'ın çizdiği çerçevenin, duyarlılığın ve hassasiyetin dışına çıkmak zor gibi görünüyor. Hala cazibesini devam ettiriyor” dedi.

“Beyoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar İçin En Önemli Eserlerini Kaleme Aldığı Mekân Olmuştur”

İnsan medeniyet okumalarında merkezidir diyerek sözlerine başlayan Beyoğlu Belediyesi Başkanı Haydar Ali Yıldız, “Mekân ve zaman okumasında, medeniyete öncülük eden onun taşıyıcı şahsiyetleri vardır. Edebiyatta, sanatta, kültürde, sporda, siyasette ve ekonomide o medeniyeti taşıyan şahsiyetler vardır. Ve o medeniyetin taşıyışı şehirleri ve mekânları vardır. Ahmet Hamdi Tanpınar medeniyetimizin; sanatta, kültürde, edebiyatta ve musikide önemli şahsiyetlerinden biri olmuştur. Ve mekân olarak Beyoğlu, Ahmet Hamdi Tanpınar için en önemli eserlerini kaleme aldığı mekân olmuştur. Malum yaklaşık bir buçuk yıldır bir salgınla mücadele etmekteyiz. Her gün buna dair haberler almaktayız. İşin ehli olan hocalarımızdan bağışıklık sistemini güçlendirmek için bilgiler almaktayız. Ama ruhun ve gönlün bağışıklık sistemini güçlendirecek bu tür musikiden maalesef uzak kaldık. Dolaysıyla bugün hem Beyoğlu’na hem de İstanbul’a, medeniyetimize, Anadolu topraklarına değer katan önemli bir şahsiyeti doğumunun 120 yıl dönümünde anmak istedik. Onu bir Beyoğlulu olarak yâd etmek istedik. Beyoğlu’na ve medeniyetimize sunmuş olduklarından dolayı kendisine minnettarız” diyerek sözlerini sonlandırdı.

“Maddi Kalkınmanın Yanında Manevi Kalkınma Vardır”

Maddi kalkınmanın yanında manevi kalkınmanın önemine vurgu yapan Ahmet Hamdi Tanpınar hem öğrencisi hem de asistanı olan Prof. Dr. Birol Emil, “Paris’te büyük Sorbonne Üniversitesi’nin hemen ilerisinde bir tarih ve hatıralar mabedi vardır. Mabet kelimesini özellikle kullanıyorum. Anladığınız manada ibadethane olarak değil. Ve bu muhteşem binanın en üstünde muazzam bir levhanın üzerinde şu cümle vardır. “Vatan büyük adamlarına minnettardır”. Ahmet Hamdi Tanpınar’da o adamlarından biridir. Yine Paris’te Victor Hugo’nun 100. ölüm yıl dönümünde beni hayretten hayrete düşüren ve Türkiye’ye döndüğüm zamanda anlattığım bütün meslektaş ve dostlarımın da hayranlık duydukları bir hadiseye şahit oldum. O yıl başta üniversiteler olmak üzere bütün kültür ve sanat çevrelerince, tüm Paris ve çevresinde bir yıl müddetle Victor Hugo anıldı. Buna inanmak mümkün değildir ama tam olarak öyle oldu. Bunları neden söyledim. Çağdaş ve medeni bir dünyada yer alabilmek için bir milletin sadece maddi kalkınması ile teknik ve ekonomik kalkınmasını gerçekleştirmesi yetmez. Maddi kalkınmanın yanında manevi kalkınma vardır. İşte manevi kalkınma bugün burada örneğini gördüğümüz bu tarz toplantılarla gerçekleşmektedir. Yani yüz yılların ötesinden gelen tarihi ve milli hatıralarımızı yad etmek gerek. Büyük adamlarımızı hayatları ve eserleriyle devam ettirmektir. Manevi kalkınma budur ancak bunları yaparak milletimizi medeni ve çağdaş dünyada bir mevki tutmasını sağlayabiliriz” dedi.

“Üstadı Doğumunun 120. Yılında Düşünce ve Yazım Dünyamıza Katkılarıyla Birlikte Yeniden Yad Edeceğiz”

Prof. Dr. Birol Emil’den sonra açılış konuşmasını gerçekleştirmek için söz alan Kültür ve Turizm Bakanlığı Güzel Sanatlar Genel Müdürü Ömer Faruk Belviranlı, “Sayın valim sayın Rektörüm, muhterem Belediye Başkanım biz musiki şahıslara kültürü, sanatı ve musikiyi öğreten muhterem Beşir Ayvazoğlu hocam, değerli hocalarım, kıymetli misafirler kuruluşundan bu yana kültür ve sanat faaliyetinde eşgüdümle ve uyumla çalıştığımız Beyoğlu Belediyesi’nin destek ve katkılarıyla gerçekleştirilen sergimize hoş geldiniz. Üstat Ahmet Hamdi Tanpınar anısına düzenlenen sergimizde sizleri ağırlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz. Fikir ve yazı dünyamızın değerli kalemi şair, yazar, düşünür, eğitimci ve edebiyat eleştirmeni Tanpınar, sayısız araştırma ve incelemeye konu olmuştur. Bugün burada açılışını gerçekleştireceğimiz sergimize önümüzdeki günlerde söyleşi programları da eşlik edecek. Üstadı doğumunun 120. yılında düşünce ve yazım dünyamıza katkılarıyla birlikte yeniden yad edeceğiz. Bu vesileyle başta Belediye Başkanımız olmak üzere emeği geçen herkese şükranlarımızı arz eder Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezimizde sizlerle beraber daha nice etkinlikte sağlıkla bir araya gelmeyi ümit ediyoruz” ifadelerini kullandı.

“Tanpınar’ın İstanbul Üniversitesi ile Olan İlişkisini, Öğrenciliği, Hocalığı ve Geride Bıraktığı Evrakı Olmak Üzere Üç Başlık Altında Değerlendirmek Mümkündür”

Tanpınar ile İstanbul Üniversitesinin güçlü bağlarından söz ederek konuşmasına başlayan İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmur Ak, “Ahmet Hamdi Tanpınar, adı İstanbul Üniversitesi ile beraber anılan önemli yazar, şair ve bilim insanlarından birisidir. Türkiye’de sadece edebi eserleriyle değil düşünceleri ve akademik çalışmalarıyla belirleyici bir kişiliğe sahip olan Tanpınar’ın İstanbul Üniversitesi ile olan ilişkisini, öğrenciliği, hocalığı ve geride bıraktığı evrakı olmak üzere üç başlık altında değerlendirmek mümkündür. Tanpınar’ın çocukluk ve ilk gençlik yılları, babasının kadı olması sebebiyle İstanbul, Ergani, Sinop, Siirt, Kerkük ve Antalya gibi farklı şehirlerde geçti. Yaşadığı şehirlerde edindiği izlenimler yazdığı şiir, roman, hikâye ve denemelerde karşımıza çıkmaktadır. İstanbul Darülfünun Edebiyat Fakültesi’ne kaydolmuş. Yahya Kemal’in öğrencisi olan Tanpınar ondan Divan edebiyatı, modern şiir, Fransız edebiyatının önemli yazar ve şairleri hakkında pek çok şey öğrenmiştir” dedi.

Tanpınar’ın on yıllık bir aradan sonra yeniden çok sevdiği İstanbul’a geri döndüğünü söyleyen Prof. Dr. Ak, “Batı tarzında eğitim veren Güzel Sanatlar Akademisi’nde sanat tarihi, estetik ve mitoloji dersleri veren Tanpınar öğrenci olarak mezun olduğu Üniversitemiz Edebiyat Fakültesi’ne nihayet 1939’da bu defa profesör olarak dönmüştür. Devrin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünde Yeni Türk Edebiyatı kürsüsünü kurmak, bu sahada araştırmalar yapmak, ders vermek ve ders kitabı yazmak üzere profesör olarak tayin edilmiştir. 1943 – 1946 yılları arasında Maraş milletvekili olarak mecliste yer aldıktan sonra yeniden Üniversitemizdeki hocalık görevine geri dönmüştür. 1939’dan 6 yıllık bir ara hariç 1962 yılında vefatına kadar İstanbul Üniversitesi’nde çalışmıştır” ifadelerini kullanarak konuşmasını sürdürdü.

“Tanpınar’ın Vefatından Sonra Geride Kalan Evrakının Büyük Kısmı Kardeşi Tarafından Üniversitemize Bağlı Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’ne Bağışlanmıştır”

Tanpınar’ın İstanbul Üniversitesi’nde profesör olarak ders verirken, talebe yetiştirirken, çeşitli inceleme ve araştırmalara vakit ayırırken şiir, roman ve hikâye yazmayı da ihmal etmediğini vurgulayan Prof. Dr. Ak, “Tanpınar’ın vefatından sonra geride kalan evrakının büyük kısmı kardeşi tarafından Üniversitemize bağlı Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’ne bağışlanmıştır. Tanpınar’dan geriye kalan bu evrak yazarı yakından tanımak, sanatçı ve fikir insanı tarafını belgeler üzerinden takip etmek açısından oldukça önemlidir. Tanpınar’ın doğumunun 120. Yılında Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nde bulunan evrakından ve adına imzalanan kitaplardan hareketle düzenlenen bu sergi, Türkiye’de modern öncü kurumu olan Beyoğlu Belediyesi ile Üniversitemizin işbirliğinin bir sonucudur. İki kurum arasındaki bu verimli işbirliğinin artarak devamını diliyorum” dedi.

“Bir Medeniyetin Geleceğe Taşınmasında ve Geçmiş ile Gelecek Arasında Köprü Kurulmasında Edebiyat En Önemli Taşıyıcı Unsurlardan Birisidir”

Beyoğlu’nun her köşesinde, caddesinde ve sokağında kültür ve sanatın izlerine rastladığını belirterek sözlerine başlayan Beyoğlu Kaymakamı Mustafa Demirelli, “Bu kapsamda Ahmet Hamdi Tanpınar gibi edebiyatımızın abide bir ismini anmak için toplandık. Bir medeniyetin geleceğe taşınmasında ve geçmiş ile gelecek arasında köprü kurulmasında edebiyat en önemli taşıyıcı unsurlardan birisidir. Bu kapsamda teknolojinin, küreselleşmenin alabildiğince her şeyimizi esir aldığı dönemde geçmişte edebiyatımızın en önemli isimlerinin yaşatılması ve onların anılması, gelecek kuşaklara tanıtılması anlamında bu tür organizasyonların çok önemli olduğunu düşünüyorum. Geçmişte de Beyoğlu Belediyemizin Beyoğlu ile simgeleşen isimleri yaşatmak adına yaptığı programlar vardı. Pandemi dolaysıyla ara verilmiş olsa da önümüzdeki günlerde bu programların daha da artarak devam edeceğini düşünüyorum” dedi.

“Vatan Ahmet Hamdi Tanpınar Gibi Değerli Evlatlarına ve Büyük Çınarlarına Minnettardır”

Açılışın son konuşmacısı olan İstanbul Vali Yardımcısı Şevket Atlı, “Ahmet Hamdi Tanpınar’ın doğumunun 120, vefatının 60. yıl dönümü münasebetiyle Beyoğlu Belediyemizin düzenlemiş olduğu bu anma etkinliğini özellikle kültürümüz, kültürel değerlerimiz ve kültürümüzü yarınlara taşıma adına çok önemli ve değerli buluyorum. Burada özellikle değerli çınarımızın talebesi, asistanı ve alanında uzman olan hocalarımızın bu değerlendirmelerinden sonra benim konuşmam çok uygun olmasa da Ahmet Hamdi Tanpınar deyince özellikle kısacık ömrüne şiirleri, romanları hikayeleri, makaleleri ve sayısız çalışmaları sığdıran ve bunların yanında İstanbul Üniversitesi’nde yaptığı hocalık vazifesini layığıyla yerine getiren bir kişilik akıllara gelmektedir. Hocamızın da dediği gibi vatan büyük evlatlarına minnettardır. Vatan Ahmet Hamdi Tanpınar gibi değerli evlatlarına ve büyük çınarlarına minnettardır. Hepinizi sevgi ve saygıyla selamlıyorum. Bu organizasyonun düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” diyerek sözlerini noktaladı.
Doğumunun 120. yılında Türk edebiyatının usta isimlerinden Ahmet Hamdi Tanpınar’ı İstanbul Üniversitesi ile Beyoğlu Belediyesi’nin ortaklaşa gerçekleştirdiği “Tanpınar” Sergisi 06 Temmuz tarihine kadar Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’nde sanat severlerin ilgisine sunulmaya devam edecek.

Haber: Sevda ÖZDEMİR
Fotoğraf: Başar UZUN
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

onkoloji radyoterapi açılış

Prof. Dr. Emin Darendeliler Radyoterapi Ünitesi Açılış Töreni Gerçekleştirildi

16. Türk Ceza Hukuku Günleri Gerçekleştirildi

COVID pandemi

İstanbul Üniversitesi Yayınevi, Yayımladığı 5 Eserle Pandemi Sürecini Aydınlatıyor

ibnülemin sergi

Kitaplar, Kütüphaneler ve Hazine-i Evrakın Peşinde Bir Ömür; İbnülemin Mahmud Kemal İnal Sergisi Açıldı

İstanbul Üniversitesi’nde 1. Uzay Ekonomisi, Uzay Hukuku ve Uzay Bilimleri Sempozyumu Düzenlendi

müsilaj

İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Deniz Salyası Araştırmalarına Devam Ediyor