“Azerbaycan Cumhuriyetinin Kuruluşu ve Mehmed Emin Resulzade” Paneli Gerçekleştirildi
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü tarafından düzenlenen Akademik Sohbetler dizisinin sekizincisi “Azerbaycan Cumhuriyeti’nin Kuruluşu ve Mehmet Emin Resulzade” başlığıyla 1 Şubat Pazartesi günü çevrim içi olarak gerçekleştirildi. Panelde açılış konuşmalarını İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ve İÜ Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü’nden Dr. Öğr. Üyesi Ayna Askeroğlu Arslan yaptı. Panel, İÜ Rektör Yardımcısı ve Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. İlyas Topsakal yöneticiliğinde yapıldı.
“Mehmed Emin Resulzade, 20. Yüzyılda Türk Dünyasının Yetiştirdiği En Önemli Devlet Adamlarından Biridir”
Dr. Öğr. Üyesi Askeroğlu’nun ardından sözü İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak aldı. Mehmed Emin Resulzade’nin düşünceleriyle şekillenen Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kuruluşunu anlatarak konuşmasına başlayan Prof. Dr. Mahmut Ak, “Mehmed Emin Resulzade, 20. yüzyılda Türk dünyasının yetiştirdiği en önemli devlet adamlarından biridir. Bilindiği gibi Azerbaycan Cumhuriyeti 28 Mayıs 1918 tarihinde müstakil bir devlet olarak kurulmuştur. Resulzade’nin genç yaşında gizlice faaliyetler yürütmek üzere kurduğu cemiyet, sırasıyla önce sivil bir cemiyet, sonra parti olarak teşkilatlanmış ve kendisini müstakil bir cumhuriyetin başkanlığına kadar taşımıştır. Mehmed Emin Resulzade’nin düşüncesinin şekillendirdiği bu devlet, Osmanlının doğusunda özellikle Müslüman doğuda ilk defa görülmektedir. Söz konusu devlet yapısı anayasaya ve halka dayalı, istiklal mefkuresini şiar edinmiştir. Resulzade’nin önderliğinde demokrasi yolunda birçok toplumsal, iktisadi ve kültürel meseleyi çözüme kavuşturacak şekilde teşkilatlandırılmıştır. Bütün vatandaşların hukuki olarak eşit haklara sahip olmalarını, her vatandaşa dilini ve dinini gözetmeden devlet yönetiminde yer alabilme imkânını vermeyi, din, fikir ve ifade hürriyeti gibi hukuken çok ileri seviyede bir devlet anlayışını öngörmekteydi” dedi.
Konuşmasına Mehmet Emin Resulzade’nin Azerbaycan mücadelesini anlatarak devam eden Prof. Dr. Ak, şunları kaydetti:
“Mehmed Emin Resulzade, farklı usullerdeki mekteplerde eğitim-öğrenim görmüş biri olarak toplumu eğitmek üzere okullaşmaya çok önem vermişti Bundan dolayı bütün Kafkasya’da ve Rusya Türkleri arasında cedit usullerinde okullar açılmasını ve yaygınlaştırılmasını hararetle teşvik etmiştir. Ayrıca, Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurulmasından kısa bir süre sonra bir üniversiteye sahip olması da Resulzade’nin hakkının teslim edilmesi gereken başka bir husustur. Azerbaycan Devlet Üniversitesi, Mehmed Emin Resulzade’nin çabalarıyla 1919 yılında öğretimine başlamıştır. Akabinde de bilim dünyasına neferler yetiştirilmek amacıyla 100 kadar öğrencisi İstanbul’a gönderilmiştir. Ancak Sovyet kızıl ordusunun 27 Nisan 1920 tarihinde Bakü’ye gelip yönetime el koymasıyla Resulzade’nin etkin siyasi hayatı sona ermiştir. Bu dönemdeki kısa hapishane hayatının ardından Stalin tarafından Moskova’ya götürülmüş, orada teklif edilen devlet görevlerini reddetmiş, Şarkşinaslık Enstitüsünde Farsça dersler vererek hocalık tecrübesi de kazanmıştır. Resulzade bundan sonraki süreçte mücadelesine muhacerette ve basın yayın yoluyla devam edecektir. 1955 yılında Ankara’daki vefatına kadar geçen dönemde birçok gazete ve dergi çıkarmış, bu yayın organları aracılığıyla Azerbaycan’ın bağımsızlık şuurunu canlı tutmaya çalışmış, bu doğrultuda birçok makaleler yazmış, dernekler kurmuş, kongreler toplamıştır.”
“Resulzade Millî Bilinç Oluşturmanın En Önemli Yolunun Kültür Birliği Olduğunu Savunur”
Resulzade’nin siyasi, tarihi ve edebi çalışmalarına değinmek gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Ak, “Resulzade millî bilinç oluşturmanın en önemli yolunun kültür birliği olduğunu savunur. Bunun için dil ve tarihin önemini vurgular. Düşünce ve siyaset alanı dışında iyi bir edebiyat insanı olan Resulzade’nin mücadelerle geçen hayatında yazmak siyasi ve araştırmaya dönük eserlerle sınırlı kalmıştır. Edebiyat alanına katkısı, millî duyguların uyandırılmasına dönük olarak kaleme aldığı “Karanlıkta Işıklar” ve “Nâgehân Belâ” adlı iki piyesten ibarettir. Araştırmacı kimliğine de sahip olan Resulzade’nin tarih konusuna da oldukça önem verdiği görülür. Bu bağlamda onun genelde Kafkasya Türkleri ve özelde de Azerbaycan Türkleriyle ilgili makale ve kitaplarının mevcut olduğunu belirtmek gerekir” dedi.
“Mehmet Emin Resulzade’yi Tanımak Demek Aynı Zamanda Dönemi Bilmek Anlamına Gelmektedir”
Mehmet Emin Resulzade’nin hayatını öğrenen birinin aynı zamanda çağdaş Azerbaycan’ın ortaya çıkışını, uluslaşma ve devletleşme aşamaları hakkında da bilgi sahibi olacağını dile getiren Prof. Dr. Ak, “O, uzun yıllar süren faaliyetleriyle Azerbaycan’da millî ruhun uyanmasında, demokratik fikirlerin yerleşmesinde büyük rol oynamış, milletin sevdiği eşsiz bir önder olmuştur. Resulzade, örnek bir Azerbaycanlı aydındı. Hareketleri, davranışları, bitmez tükenmez mücadele ruhu, dinamikliği, kısacası hayatının ritmi hep bu dönem aydınlarına has olan özelliklerdir. Bu bağlamda, Mehmet Emin Resulzade’yi tanımak demek aynı zamanda dönemini, tarihî şahsiyetleri, ortamı ve şartları da bilmek anlamına gelmektedir. Böylece devrin Azerbaycan aydınlarının faaliyetlerini ve mücadelelerini, etkilerini de öğrenmiş oluruz. Mehmet Emin Resulzade gibi ideallerine bağlı kalan ve ömür boyu bundan vazgeçmeyen şahsiyetlere zor rastlanır. Bu yüzden Azerbaycan Demokratik Cumhuriyeti döneminin ve Mehmet Emin Resulzade’nin hayatı, fikirleri ve faaliyetlerinin bütün yönleriyle araştırılması gerektiği malumdur. Aynı zamanda bugünkü Azerbaycan’ın bağımsızlığının ve egemenliğinin savunulması bakımından da oldukça önemlidir” dedi.
Üniversitemizin iki ülkenin kardeşliğinin geliştirilmesi adına atılan adımlara çok önem verdiğini belirten Prof. Dr. Ak, İstanbul Üniversitesi’nin Gence Üniversitesi ile ortak bildiri yayınladığını ve yakın zamanda salgın şartlarına bağlı olarak Gence’de bir panelin düzenleneceğinin haberini verdi. Prof. Dr. Ak, paneli düzenleyen Türkiyat Araştırmaları Enstitü Müdürü Prof. Dr. Mustafa Balcı’ya ve katılımcılara teşekkür ederek konuşmasını bitirdi.
“Resulzade’de Diğer Aydınlarda Olmayan Bir Siyasi İçgüdü Söz Konusudur”
Açılış konuşmalarının ardından Ege Üniversitesi emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Yavuz Akpınar devam etti. Azerbaycan ve Türkiye ilişkilerinin daha ileri bir seviyeye taşıması için bu tarz programların çok yararlı olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Prof. Dr. Akpınar, “Türk dünyasındaki ilk Cumhuriyeti Azerbaycan kurmuştur. Azerbaycan'da Cumhuriyetin ortaya çıkışı modernleşme hareketlerinin doğal bir sonucudur. Resulzade'de işte bu Azerbaycan modernitesinin içinde yetişmiş bir şahsiyettir. Resulzade özellikle yetişme tarzı itibariyle çok iyi Farsça bildiği için 1906'da İran'da başlamış olan Meşrutiyet Hareketini günü gününe Azerbaycan gazetelerinde duyurmuştur. Resulzade, Azerbaycan gazetelerine İran'daki hadiseler ilgili yazmaya devam ederken Ruslar rahatsız olmuştur ve dolayısıyla da İran hükümeti üzerine baskı kurmuşlardır. Sonuç olarak Resulzade İran'dan ayrılmak mecburiyetinde kalmıştır. 1911 yılında gizlice Bakü’ye dönen Resulzade, kısa bir hazırlık evresi geçirdikten sonra İstanbul'a gitmiştir” dedi.
“Resulzade, Bugün de devam Eden Bağımsızlık Ateşini Taçlandıran İsimdir”
”Resulzade'nin Tek İdeali Azerbaycan'ın Bağımsızlığıdır”
Prof. Dr. Yeşilot’un ardından panelin son konuşmasını Karabük Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nden Doç. Dr. Ali Asker gerçekleştirdi. Azerbaycan’ın kuruluşu ve Resulzade’nin buradaki rolüne vurgu yaparak konuşmasına başlayan Doç. Dr. Asker, “Azerbaycan Halk Cumhuriyeti ilklere imza atmış bir cumhuriyettir. Hem insan hakları konusunda hem demokratizm, parlamentarizm konusunda ve birçok konuda ilklere imza atmış bir cumhuriyettir. Azerbaycan Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu Mehmet Emin Resulzade’dir. Resulzade o ekibin içerisinde en parlak zekâya, siyasi düşünceye sahip kişidir. Ayrıca eylem bazında da hep öndedir. O yüzden Resulzade bazı ağızların seslendirdiği gibi Azerbaycan Cumhuriyeti kurucularından birisi değildir; Resulzade Azerbaycan Cumhuriyeti’nin kurucusudur. Resulzade'nin tek ideali Azerbaycan'ın bağımsızlığıdır. Buna olan inancını da hiçbir zaman kaybetmemiştir” dedi.
Türkiyat Araştırmaları tarafından düzenlenen “Akademik Sohbetler 8: Azerbaycan Cumhuriyetinin Kuruluşu ve Mehmed Emin Resulzade” paneli, katılımcıların sorularının cevaplanması ile son buldu.
Öne Çıkan Haberler
İstanbul Üniversitesi Tarafından Yürütülen “Eğitim ve İstihdam Dışı Gençler Profil Araştırması” Tamamlandı
“Bağımsızlığa Uzanan Yolun 100. Yılı” Etkinlikleri Başlıyor
İÜ İstanbul Tıp Fakültesi Faz I ve Klinik Araştırmalar Merkezi Açıldı
İÜ Diş Hekimliği Fakültesi Hatay'da Hatıra Ormanı Kampanyası'nı Başlatıyor
YÖK Anadolu Projesi ile Genç ve Kıdemli Üniversiteler Eşleştirildi
‘Hep Aynı Hayalin Peşinde Bu Yolculuk: Vefâtının 59. Yılında Ahmet Hamdi Tanpınar’ Paneli Gerçekleştirildi