“Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi” Projesi Tanıtıldı

İÜ Adli Tıp Enstitüsü, Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve İSKİ ortaklığında yürütülen ve İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen, atık sulardan uyuşturucu madde kullanımını tespit edecek “Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi” Projesi’nin tanıtım toplantısı, 4 Ocak 2018 tarihinde İÜ Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi.

“Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesi” ile yasadışı madde kullanımının birey odaklı değil, toplum odaklı analizinin yapılması hedefleniyor. Projeden çıkan verilere göre hedeflenen alanda yasal ve sosyal tedbirlerin alınması ve bölgenin sosyo-domografik özelliklerinin gerekli analizlere hazırlanması da projenin amaçları arasında.

Toplantıda açılış konuşmaları İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, İstanbul İl Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan, İÜ Adli Tıp Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu, Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Müdürü Savaş Yılmaz, İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan ve İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz tarafından yapıldı.

“Uyuşturucu Analizleri Dünya Üzerinde 28 Ülke 60 Şehirde Gerçekleştiriliyor”

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak konuşmasında: “Atık Sudan Bağımlılığa Projesi, İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından ‘Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı’ kapsamında 12 ay süreli olarak destekleniyor. Ocak 2017’de başlayan 1 milyon 214 bin lira bütçeli projemizin ortaklığını, bağımlılık alanındaki uzun yıllara dayanan tecrübesi ile Türkiye Yeşilay Cemiyeti ve iştirakçiliğini ise İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi (İSKİ) gerçekleştiriyor. Proje kapsamında, İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü bünyesinde ‘Atık Sudan Uyuşturucu Madde Analiz Laboratuvarı’ kuruldu ve laboratuvar, Eylül ayından bu yana faaliyetlerini sürdürüyor. Şu ana kadar, belirlenen 2 pilot bölge olan Beyoğlu ve Çatalca’dan hafta içi ve hafta sonu araştırma numuneleri alınıp analizler yapılmış ve geri hesaplamalar ile sonuçlar Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) verileri ile karşılaştırılabilir formatta yorumlandı” ifadelerini kullandı.

Atık suda uyuşturucu analizlerinin şu anda dünya üzerinde 28 ülkede 60 şehirde gerçekleştirilmekte olduğunu dile getiren İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak, konuşmasına şöyle devam etti: “Bu analizler genellikle ülkelerin en kalabalık ve kozmopolit şehirlerinin analiz sonuçlarından oluşuyor; Türkiye genelini temsil etme potansiyeline sahip olan tek şehir olması sebebi ile İstanbul, bu anlamda kilit rol oynuyor. Söz konusu proje dâhilinde elde edilen sonuçlar, 26-27 Ekim 2017 tarihinde Lizbon'da gerçekleşen ve atık sulardan yasa dışı madde analizlerini konu alan ‘Testing The Waters 2017’ kongresinde sunuldu. Türkiye’nin bu alana daha önce hiç veri sağlayamamış olması ve İstanbul’un kalabalık nüfusuyla beraber gelen kozmopolit yapısı sebebiyle bu kongrede sonuçların oldukça ilgi gördüğü de proje ile ilgili vurgulanması gereken hususlardan biri. Lizbon’da yapılan görüşmelerin ardından kurulan uluslararası ilişkiler ile projenin yürütücülerinden Yrd. Doç. Dr. Selda Mercan COST Action kapsamında yapılan atık su çalışmalarında ülkemizi temsil etmek üzere komite üyesi olarak seçildi. Bu projenin İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü bünyesindeki ‘Atık Sudan Uyuşturucu Madde Analiz Laboratuvarı’ kapsamında sürdürülebilir hale getirilmesi ile ülkemizin uyuşturucu ve bağımlılıkla mücadelesinde ulusal ve uluslararası anlamda büyük katkılar sağlanacağına inancımız sonsuzdur.”

“Madde Bağımlılığı ile Mücadele Toplumsal Bir Mücadeledir”

İstanbul İl Emniyet Müdürü Dr. Mustafa Çalışkan, “‘Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesi bizim için büyük önem arz etmektedir. Proje, elde edilecek verilerin doğru işlenmesi ile kanıttan suça ve suçluya ulaşma yolunda bizlere mekânsal sorgulama, yasa dışı madde tüketimi ile ilgili bölge ve suç profilini oluşturma ve etkin üretim ve tüketim bölgelerini tespit ederek, doğru şekilde müdahale edebilme imkânı sunarken, proje kapsamında oluşturulacak uyuşturucu haritası sayesinde önleme ve bilinçlendirme faaliyetlerini daha etkin ve verimli yapabilmek mümkün olacaktır” dedi.

Çalışkan, madde bağımlılığının gelecek nesillerin sağlıklı ve güvenli yetiştirilmesinde en önemli sorunlarından biri olduğunu söyledi. Çalışkan, insanı merkezine alarak zihnini ve bedenini yiyip bitiren bu maddelerle mücadelenin topyekûn bir mücadele şuuruyla yapılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: “Ülkemiz coğrafi konumu nedeniyle uluslararası uyuşturucu trafiğinin güzergâhları arasındadır. Hem bunu kontrol altına almak hem de ülke sınırlarımız içerisindeki madde kullanımını en aza indirmek amacıyla İstanbul polisi olarak çalışmalarımıza hız kazandırdık” şeklinde konuştu. Çalışkan, uyuşturucu ile mücadelede yapılan başarılı operasyonlar ve istatistikler ortada iken madde bağımlılığının azalma eğiliminde olmayışına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Madde bağımlılığı ile mücadelenin bireysel bir mücadele değil toplumsal bir mücadele olarak ele alınması zorunluluktur. Ülkemizin gençleri ve çocukları adına gelecek kaygısı taşıyan her birey ve her kurum uyuşturucu ile mücadele konusunda sorumlulukları olduğunun farkına varmalıdır. Aileler, eğitimciler, medya, siyasi partiler, belediyeler, sivil toplum kuruluşları ve üniversiteler, muhakkak kendi alanları ile ilgili olarak bu mücadeleye katkı sunmalıdırlar.”

“Gerçek ve Bilimsel Tabanlı Veriler Sağlanıyor”

İÜ Adli Tıp Enstitüsü Müdürü ve Münferit Proje Yürütücüsü Prof. Dr. Faruk Aşıcıoğlu konuşmasında: “Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesi önemli bir proje. Çünkü gerçek veriler ve bilimsel tabanlı veriler sağlıyor. Şimdiye kadar anketlerle ve sağlık teşkilatlarının başvurularıyla bunları elde ediyorduk. Bunlardan özellikle anketlerin sık tekrar edilememesi ve ankete katılanların uyuşturucu maddenin ne olduğunu bilmediklerini söylemeleri nedenleriyle bizleri yanlış sonuçlara yönlendirdiklerini söylemek mümkün. Bu analiz ise gerçek sonuçları veriyor. Proje ile birlikte bir diğer önemli nokta ise gerçek zamanlı verilere ulaşmamız ve bu verilerin anonim olmasıdır. Yani biz bu çalışmalarla hiçbir okulu, hiçbir semti yaftalamıyoruz. Bütün veriler genel olarak ilçeye yönelik veriler. Eğer bu veriler belirli ölçülerle paylaşılmazsa emlak piyasasını da etkileyecek son derece kritik ve tehlikeli veriler olabilir. Bu verileri belli bir komisyon tarafından belli kıstaslarla, belli mercilerle paylaşmak gerekir. Geldiğimiz noktada AB tarafından akredite edilmiş bir laboratuvarımız var. Laboratuvar, Adli Tıp Enstitüsü içerisinde ve bu enstitü tüm İstanbul verilerine hitap edebileceği gibi gerektiğinde ve talep edilmesi dâhilinde 81 vilayete hitap edebilecek bilgi birikimine sahip. Bu bir İstanbul projesidir ve İstanbul’un verileri tüm dünya için çok önemli. İleriki dönemlerde festivallerde alkolsüz ve uyuşturucusuz da eğlenildiğini kanıtlamak üzere mobil tuvaletlerden de bu analizleri yapabiliriz” şeklinde konuştu.

“Doğru Paydaşların Bir Araya Gelmesi Çok Önemli”

Proje ortağı olan Türkiye Yeşilay Cemiyeti Genel Müdürü Savaş Yılmaz: “Bağımlılıkla mücadele Yeşil Ay’ın tek işi ve tek önceliğidir. Diğer kurumlardan farklı olarak biz bu tür projeleri daha farklı değerlendiriyoruz ve ülke genelinde yaygınlaştırılacak bir operasyon gözüyle bakıyoruz. Dünya artık yönetmek kavramını çok farklı ele alıyor buradaki projenin bu yönünün de çok fazla vurgulanması gerekiyor. Sadece bir kamu kurumunun ya da bir otoritenin bir uygulaması artık dünyada çok fazla kabul görmüş bir uygulama olmuyor. Eğer o uygulamada yerel yönetim, özel sektör, üniversite ve STK varsa, o uygulamalar daha çok topluma nüfuz ediyor veya yaygınlaşıyor. Proje; sivil toplumun, yerel yönetimin, kamunun ve üniversitenin hep beraber bir iş ortaya çıkarmasına güçlü bir örnek. Doğru paydaşların bir araya gelip bir şey üretmesi çok kıymetli.  Biz bu nedenle bu tarz bağımlılık projelerinin içinde olmaya çalışıyoruz” dedi. 

“Türkiye Coğrafi Konumu İtibariyle Bir Köprü Konumunda”

Proje iştirakçisi olan İSKİ Genel Müdürü Fatih Turan: “Bağımlılığın her türlüsü günümüz modern çağlarında sıkıntılı bir durum. Ülkemiz de coğrafi konumu itibariyle bir nevi köprü konumunda.  Bağımlılığın her türlüsüyle mücadele etmek gerekiyor. Bu sadece kolluk güçlerinin tek başına yapacağı bir iş değil, topyekûn bir mücadele gerekiyor. Bu mücadelenin aileden başlaması gerekiyor. Eğitim sistemimizin içinde de her bireye bu bilinç verilmelidir.  Biz İSKİ olarak İstanbul’a su gibi hayati bir konuda hizmet etmeye devam ediyoruz. Kurumumuz bünyesinde hizmet veren uluslararası akredite laboratuvarlarımız günde onlarca analiz yapıyor. Sadece içme suyuyla değil aynı şekilde atık su ile alakalı da testler yapıyoruz. Biz bu projede ilkesel olarak bilimsel her türlü faaliyete hem tesislerimiz hem de personelimiz ile her zaman destek veriyoruz. Böyle bir projeye katkı vermekten onur duyuyoruz.  Bundan sonra da sistematik ve metodolojik olarak bu projenin sürdürülebilir hale gelmesinde üzerimize düşen her ne görev var ise desteklemeye hazırız” şeklinde konuştu.

“Sosyal Kalkınma Olmadan Ekonomik Kalkınma Olmaz”

İstanbul Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Özgül Özkan Yavuz projeye verdikleri destekten memnuniyet duyduklarını belirterek şunlara değindi: “İstanbul Kalkınma Ajansı olarak kurulduğumuzdan bu yana ekonomik ve sosyal kalkınmaya dönük her alanda yenilikçi, girişimci projeleri destekliyoruz. Sosyal kalkınma olmadan ekonomik kalkınma olmayacağına yürekten inanıyoruz. Sosyal kalkınmaya yönelik mali destek programlarımız toplumun tüm kesiminin ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak hazırlamaya çalışıyoruz. Bağımlılık ile mücadele de üzerinde ısrarla durduğumuz, destek çıktığımız alanlardan bir tanesidir. İSKA olarak bağımlılık ile mücadelede bir diğer önemli alanın da yenilikçilik olduğunu düşünüyoruz. Yani burada yenilikçi yöntemleri kullanarak bağımlılık ile mücadele edebileceğimize inanıyoruz. Bugün burada açılışını yaptığımız projemizi de 2016 yılındaki yenilikçi ve yaratıcı mali destek programımız kapsamında desteklemiştik. Bu projeyi de en sevdiğimiz proje ortaklarımız biri olan İstanbul Üniversitesi ile gerçekleştirmiş olduk.”

Açılış konuşmalarının ardından “Atık Suda Uyuşturucu Analiz Laboratuvarı”nın tanıtımını yapan İÜ Adli Tıp Enstitüsü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Selda Mercan proje ile ilgili şu bilgileri verdi: “Bu projedeki atık su tabanlı epidemiyolojik yaklaşım, toplumun tükettiği yasa dışı maddelerin izlerinin değişmeden ya da metabolitler halinde vücuttan atılması ve kanalizasyon ağında son bulması prensibine dayanmaktadır. Bu prensip, atık sulardaki hedef yasa dışı maddelerin veya metabolitlerinin ölçümüne, tüketilen madde konsantrasyonunun geri hesaplama yöntemiyle bulunmasına ve böylece popülasyondaki madde kullanımının tanımlanmasına imkân vermektedir. Böylelikle yasa dışı madde kullanımının bireyler düzeyinde değil, toplum düzeyinde izlenmesi ve bunun için yasal ve sosyal tedbirler alınması mümkün olmaktadır.”

“Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesi”

“Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesi”; Atık Suda Uyuşturucu Analiz Laboratuvarı kurulması, uygun drenaj noktalarından 24 saatlik atık su numunelerinin toplanması, atık su numunelerinde psikoaktif madde analizi, geri hesaplama yöntemi ile günlük tüketim miktarının belirlenmesi (µg/gün/1000 kişi), mekânsal analizlerin yapılması, Coğrafi Bilgi Sistemi (CBS) veri entegrasyonu ve haritalama aşamalarından oluşmaktadır. CBS, çalışma bölgesine ilişkin geometrik harita verilerini, yasa dışı madde analiz sonuçlarını ve örnekleme bölgesinde yaşayan nüfusun sosyo-demografik özelliklerini ortak bir altyapıda ilişkilendirerek, mekânsal sorgulama ve analizlere uygun hale getiriyor. Elde edilen bilgiler, belirli bir nüfusun yasadışı madde tüketimini temsil etmekte ve her türlü denetleme ve önleme süreçlerinde bölgesel etkinlik sağlıyor. Bu projede, İTÜ Geomatik Mühendisliği Bölümü’nün akademik desteği ile CBS tabanlı bir izleme sistemi kurularak, atık sularda yasadışı madde kullanımının bölgesel olarak takip edilebilmesi ve zamana bağlı değişimin izlenmesi mümkün olacak. İstanbul’da 2 ilçede başlatılacak olan bu pilot uygulama, şehrin tamamına ve ülke geneline uyarlanabilecek bir model oluşturacak.

Projenin ulusal ve uluslararası hedefleri arasında atık suda uyuşturucu analiz yöntemlerini ve bu yöntemlerin standart uygulama prosedürlerini geliştirmek, ülkemize ait karşılaştırılabilir verilerin, dünyada düzenli olarak toplanmakta olan Avrupa Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi (EMCDDA) verilerine entegre edilmesi için altyapı oluşturmak ve bu verilerin yorumlanması ile oluşturulacak stratejiler doğrultusunda ülkemizdeki yasadışı madde ile mücadeleye bireysel değil toplumsal boyutta katkı sağlamak yer alıyor.

Atık Sulardan Uyuşturucu ve Diğer Psikoaktif Maddelerin İzlenmesi Projesi, İstanbul Kalkınma Ajansı'nın 2016 Yılı Yenilikçi ve Yaratıcı İstanbul Mali Destek Programı kapsamında yürütülüyor.

İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü



Öne Çıkan Haberler

Altınbaş Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Çağrı Erhan İstanbul Üniversitesi’ni Ziyaret Etti

Doç. Dr. Zeki Candan’ın Nanoteknoloji Alanındaki Projesi Türkiye İnovasyon ve Girişimcilik Haftası’na Davet Edildi

İstanbul-Üniversitesi-Basında-En-Çok-Yer-Alan-Üniversite-Oldu

İstanbul Üniversitesi Basında En Çok Yer Alan Üniversite Oldu

İÜ Aday Memur Yemin Töreni Gerçekleştirildi

İÜ Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak İÜ İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ergün Yolcu’yu Makamında Kabul Etti

İÜ OMAR Yeni Yıl Konseri Gerçekleştirildi