“20. Asırda Bir İstanbul Münevveri: İbnülemin Mahmud Kemal İnal” Paneli Gerçekleştirildi

İbnülemin Mahmud Kemal İnal, vefatının 65. yılında İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, İstanbul Üniversitesi, Fatih Belediyesi ve Zeytinburnu Belediyesi’nin iş birliği ile İstanbul Üniversitesi Doktora Salonu’nda düzenlenen programda anıldı.


İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak’ın selamlama konuşması ile başlayan panele eski Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, Prof. Dr. Mehmed Said Hatiboğlu, Fatih Belediye Başkanı Ergün Turan, Zeytinburnu Belediye Başkanı Ömer Arısoy katıldı. Panelin moderatörlüğünü İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz üstlendi. Panelistler arasında ise hattat ve yazar Prof. Uğur Derman, yazar Dursun Gürlek, şair ve yazar Hüsrev Hatemi ve yazar Mustafa Kara yer aldı.

Zengin İlme Sahip Son Osmanlı Âlimi

Prof. Dr. Mahmut Ak, İbnülemin Mahmud Kemal İnal gibi hayatını ilme adamış bir şahsiyetin yerinin doldurulamaz olduğuna değindi. İbnülemin’in Türk kültürünün ve edebiyatının simge isimlerinden olduğunu belirtti. Prof. Dr. Ak, İnal’ın hayatına ilişkin bilgiler verdi: “Osmanlı Devleti’ne çeşitli görevlerde hizmet eden İbnülemin, II. Abdülhamit devrinde Yıldız Sarayı arşivinde görev yapmış ve Cumhuriyet devrinde ise arşivin tasnif edilerek Başbakanlığa devredilmesine başkanlık etmişti. 1923'te Tarih-i Osmanî Encümeni azalığına seçildi, Mayıs 1924'te Vesaik-i Tarihiye Tasnif Encümeni'nin başına getirildi. Kütüphaneler Tasnif İşleri Müşavirliği ile İslam Ansiklopedisi Müşavirliklerinde de bulundu” dedi. Prof. Dr. Ak, İbnülemin’in kültür hayatının zenginleşmesinde ilmi tartışmaların ve tanınmış insanlarla bir arada olmasının etkili olduğunu söyledi. İbnülemin’in “Dârülkemâl” adını verdiği konakta yaptığı toplantılarda ilim ve sanat dünyasından insanları ağırlayarak önemli katkılar yaptığına dikkat çekti. Şiir ve hikaye ile başlayan yazı hayatının, fikir yazılarıyla gazete ve dergilere taşındığını söyledi. Prof. Dr. Ak, “İbnülemin Mahmud Kemal İnan, ortaya koyduğu eserlerin malzemesini yetiştiği çevre, yaptığı vazifeler, yer aldığı kurumlar, ilişkide olduğu kişiler ve kendine has ilgi alanlarıyla oluşturmuştur” diyerek tezkirecilik geleneğinin son güçlü temsilcisi olduğunu belirtti.

İbnülemin Koleksiyonu’nun İstanbul Üniversitesi’ne Bağışı

Prof. Dr. Ak, 1953 yılında İbnülemin Mahmud Kemal İnal tarafından İstanbul Üniversitesi Nadir Eserler Kütüphanesi’ne bağışlanan eserlerin 4 bin 580’i günümüz Türkçesi ve Osmanlıca yazma ve basma eserler ile hat ve levhalardan oluştuğunu; 209’u porselenler, madalyalar, yazı araç ve gereçleri, mobilyalar, şahsi fotoğraflar, kılıç ve tespihler olmak üzere toplam 4 bin 799 adet olduğunu aktardı. Kütüphane koleksiyonuna dahil edilen İbnülemin bağışlarının, Nadir Eserler Kütüphanesi bünyesinde oluşturulan depolama ve sergileme alanlarında muhafaza edildiğini belirtti. Prof. Dr. Ak, İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı’nın dijitalleşme faaliyetleri kapsamında yapılan çalışmalarla İbnülemin Koleksiyonu’nda bulunan 1504 eserin dijital ortama aktarılarak ücretsiz olarak halka açık hale getirildiğini söyledi.

“İbnülemin’in Mirası İstanbul Üniversitesi’nde”

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Dr. Coşkun Yılmaz, anma programını “Vefada hayat vardır, unutmada ihanet ve felaket vardır” ifadesiyle değerlendirdi. İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın nevi şahsına münhasır olması ile anıldığını aktardı. İbnülemin’in mirasının İstanbul Üniversitesi’nde olduğuna değindi ve İstanbul İl Kültür Turizm Müdürlüğü olarak kurumlar arası ortak çalışmalara önem verildiği için İstanbul Üniversitesi ile Fatih ve Zeytinburnu Belediyesi’ne teşekkürlerini sundu.

Prof. Uğur Derman, İbnülemin Koleksiyonu’nun    Nadir Eserler Kütüphanesi’ne nakledilme sürecinden bahsederek, İstanbul Üniversitesi yıllarından anektodlar paylaştı. İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın eserlerinden örnekler verdi. Son olarak, İbnülemin’in kendini tanıtırken söylediği ifadeleri paylaştı: “Mizacım asabi, teessürüm şedit, kalbim rakik, intikal ve infialim seri”

“Yazmasaydı Ayrıntılar Bilinmezliğe Gömülecekti”

Hüsrev Hatemi, İbnülemin’i ilk gördüğü zamanları anlattı ve edebi kişiliğine ilişkin açıklamalarda bulundu: “Son Hattatlar, Son Asır Türk Şairleri, Son Sadrazamlar gibi eserleri eğer o yazmasaydı birçok ayrıntı bilinmezliğe gömülecekti. Gayet küçük ayrıntıları bile esprili bir üslupla ifade ederdi. Keskin bir hiciv, mizah ve espri kabiliyetine sahipti” dedi. İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ı vakanüvis olarak niteledi.
Dursun Gürlek, vefatından 65 yıl geçmesine rağmen İbnülemin hakkında biyografik bir eserin yazılmamasından bahsetti ve ekledi: “ Sadece Mutasavvıfı Hüseyin Vassaf Efendi’nin yazmış olduğu bir kitap var. O kitap İbnülemin’in manevi dünyasını en güzel yansıtması bakımından son derece önemli. Vefatından sonra sadece çeşitli gazetelerde hakkında güzel yazılar yazıldı ve nevi şahsına münhasır bir insan olarak nitelendi” dedi. Gürlek, İbnülemin’in vasiyeti üzerine İbnülemin Vakfı tarafından üniversite öğrencilerine burs verildiğinden söz etti.

Mustafa Kara, “Bir şeyler biriktirin, yazın ve müzenizi hazırlayın. Yüz yıl sonra gelenler, bu salonda sizin müzenizi ansın. Müze hazırlamak, manevi ve size ait bir şeydir. Kültürünüze sahip çıkın, insanlarla diyaloğu kesmeyin ve topladıklarınızı bu topluma tekrar aktarın. İbnülemin Mahmud Kemal İnal’ın bize verdiği ana ders budur” diyerek gençlere hitap etti.

Prof. Dr. Nabi Avcı’nın katılımcılara teşekkür etmesi ve anma programlarının devamını temenni etmesinin ardından etkinlik toplu fotoğraf çekimiyle sonlandı.

Haber: Pelin Şahin
Fotoğraf: Başar Uzun
İÜ Kurumsal İletişim Koordinatörlüğü


Öne Çıkan Haberler

fizik sempozyum

Frontiers Of Fundamental Physics Sempozyumu Gerçekleştirildi

Hitit rektör ziyaret

Hitit Üniversitesi Rektörü’nden Üniversitemize Ziyaret

sektör zirve iktisat

İÜ İktisat Fakültesi İşletme Kulübü Tarafından “Sektörün Enleri Zirvesi” Gerçekleştirildi

ziyaret Romanya

Alexandru Loan Cuza Üniversitesi’nden İstanbul Üniversitesi’ne Ziyaret

müzik OMAR

Ferahnak Faslı Müzik Dinletisi Gerçekleştirildi

eczacılık kongre

14 Mayıs Eczacılık Günü’nde IUPSAKON ”22” Eczacılık Kongresi Gerçekleştirildi