Arap Baharının Gerisindeki Siyasi Yapılanma ve Türkiye
Havva TUNÇ
Arap Baharının yaşandığı Orta Doğu, Kuzey Afrika,Hazar Bölgesinde yaklaşık 20 ülke bulunmaktadır. Ülke haklarının özgürlük arayışları demokratik talepleri Tunuslu Mohamedin Bouazizi’nin kendisini yakmasıyla başlamış, Mısırlı halkların Tahrir meydanındaki eylemleri Arap Baharına ivme vermiştir. Bölgede halk hareketleri-isyanları Prag baharına benzediğinden bölgedeki özgürlük hareketlerine Arap Baharı denilmiştir. Ancak bu coğrafyadaki halkların özgürlük algılayışları ve arayışları Arap baharını Prag baharından ayırmaktadır.Daha da önemlisi Arap baharını Prag baharından ayıran özgürlük algılaması dışında özgürlük arayışı içinde olan halkların sosyo-ekonomik yapılarının fraklılık arz etmesidir.
Orta Doğu Hazar Bölgesi Kuzey Afrika’yı kapsayan coğrafyada, Tunus, Mısır, Libya,İran, Irak, Suriye,Yemen, Sudan, Suudi Arabistan, Bahreyn, Ürdün Lübnan, Moritanya, Umman, Batı Sahra, Cibuti, Fas, Cezayir ülkeler bulunmaktadır. Hemen hepsinde halk isyanları başlamış ama bitmiş gibi gözükmesine rağmen bitmemiş olup hala sürmektedir. Örneklemek gerekirse, Tunus, Yemen, Libya Mısır Fas değişim gerçekleşmiş ama yönetimler hala oturmuş olmayıp her an her şey olacakmış gibi bir huzursuzluk bir isyan sosyal hayatta hissedilmektedir. Mısır başta olmak üzere Yemen,Bahreyn bu durumu açıklayan yirmi ülkeden sadece üçüdür.
Bu coğrafyadaki ülkelerde siyasi yapılanma Anayasal monarşi, kralların geniş yetkisi olan parlamenter sistem şeklindedir. Örneğin parlamentoyu feshetme kralın yetkileri arasında. S.Arabistan gibi bazı ülkelerde sağlık hizmetleri, eğitim bedava olup evlenenlere ev almak isteyenlere kral yardım etmektedir. Vergi yok. Bir çeşit sosyal devlet anlayışı egemen,hepsinde değil ama büyük bir kısmında var.Bu coğrafyada Suudi Arabistan sosyal devlet anlayışı uygulamasında oldukça başarılı olup S.Arabistan halkı krallarını çok sevmektedir.
Arap Baharındaki halk hareketlerinin, protestoların nedenleri sıralarsak:
1. Siyasi yozlaşma
2.Usulsüzlük
3. İfade özgürlüğü,
4. Gıda Enflasyonu,
5. İşsizlik,
6.Kötü sosyal koşullar.
Bu coğrafyadaki ülkeler Müslüman olup(mezhep ayrılıkları mevcut) siyasi yapılanmaları çok farklıdır. Siyasi yapılanma Ya Anayasal Monarşi ve Parlamenter Sistem; Ya da sadece parlamenter sistem var. Siyasi yönetimlerin iktidarda kalış süreleri 30 -40 yıl, daha da önemlisi yönetim kadroları adilane değil. Ve despot baskıcı yönetim iktidarların ortak özelliğidir.
Siyasi yapılanma halkların isyanının temel kaynağı ve doğuş nedenidir. Bu Coğrafyada yer alan 20 yakın ülkenin siyasi yönetimin yapılanmasında Müslümanlık önemli bir olgudur. Sünni Bölgede Müslümanların yanı sıra Hıristiyanlar bulunmaktadır.Ve Sünni, Şii, Alevi gibi mezheplerin siyasi yapılanmada büyük etkisi var. Parlamentoda görev alan parlamenterlerin mezhepsel durumlarının ön planda olması önemli bir özellik olup sayısal anlamda eşitliğin sağlanamaması huzursuzluklara temel teşkil etmektedir.
Mısır’a baktığımızda,H. Mübarek’in 30 yılı aşan bir süre ülke yönetiminde kalmış kardeşleri ve çocuklarıyla ülkeyi yönetmiş ve bu durumun haksızlığa yol açtığı halklar arasında yaygınlık kazanmasına ekonomik sıkıntılarda eşlik edince halk isyanı ve hükümetin devrilmesi gerçekleşmiştir. Yeni kurulan hükümet halkların ihtiyaçlarına cevap vermediğinden huzursuzluklar devam etmektedir.
Libya’da Libya lideri M.Kaddafi gitmiş ve yeni bir hükümet kurulmuş ama aradan 6 ay geçmeden önemli petrol yatakların bulunduğu bölgeyi elinde tutan aşiretler hafta başında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir ve bu durumun ayaklanmalara tekrar ivme vereceğinden korkulmaktadır. Libya’nın Sirte(Kaddafi'nin kenti) kenti yerle bir olmuş yöre halkı huzursuz. Baharla birlikte yeni bir düzenin kurulması sancılı olacaktır. 2012 baharında kuzeydeki petrol şeyhleri bağımsızlıklarını ilan edilmiş olup petrol kaynaklarının burada olduğu düşünülünce bölgesel parçalanmaların ülkenin bölünmesinin kaçınılmaz olduğu anlaşılır olmaktadır.
Suriye’de siyası yapılanma Kral Esat ve parlamento var. Ve parlamento, hükümet Suriye toplumunun yüzde 7-8’ni oluşturan Şiilerden oluşmaktadır. Buna karşılık toplumun yüzde 70’ni oluşturan Sünniler yönetimde söz sahibi değildir. Suriyeli halklar bu durumu haksızlık ayrımcılık ve Şiilerin Sünniler üzerinde egemenlik kurmaları olarak değerlendirmektedirler. Keza Türkiye’nin Suriye politikasını Kral Esat ve hükümet bir Sünni yaklaşımı olarak değerlendirmektedir. Ve bu durum Türkiye ile ilişkilerin bozulmasında temel etkendir.Rusya,Çin ve İran’ın Esat’ı desteklemesi uluslar arası kuruluşların Baçta Nato olmak üzere bölgede etkin olmasını önlemektedir. ABD bölgeyle olan durumu geçmişten kaynaklanan etkiler nedeniyle uzak durmak zorunda kalmaktadır. Bunun ne kadar böyle süreceği gerçekten bilinememektedir.
Başka bir örnek, Yemende 33 yıl devlet başkanlığı yapan Ali Abdullah hükümeti görevden ayrılmıştır.Yemen halkları hükümetin halka olan baskısı isyanların ülke çapında yaygınlık kazanmasına yol açmıştır.Ve hükümetin fesh edilmesi ile yeni bir hükümet kurulmuştur. Kurulan hükümette Şii Sünni oranında adil olmaya çalışılmış ve isyan öncesine göre halkalar daha huzurlu ve mutludur. Mezhepsel ayrım ortadan kalkınca ya da en aza inince ülkeye barış gelmiştir.
Bu coğrafyadaki siyasi yapılanma özgürlük bağımsızlık, laiklik batı toplumlarının algıladığı anlamda değil. Örneğin Arap Baharı oluşumu içinde yer alan kadınlar, kadın haklarından bahsetmiyorlar, batı anlamda yasal düzenlemeler yerine şeriat hukuku niteliğindeki düzenlemelerden bahsediyorlar. Örneğin Mısırın siyasi yapılanmasında hükümet ve parlamentoda yer alan Müslüman Kardeşler liderinin kız kardeşi olan bir hanımefendi şunları söylemektedir: ".. hırsızlık yapan Fransız yasalarına göre cezalandırıldığında 6-9 ay sonra hapisten çıkıyor ve gene hırsızlık yapıyor. Bu kişi bizim yasalara göre cezalandırıldığında bir daha hırsızlık yapmayacak."(meali eli kesilecek)demektedir. Benzer biçimde Türkiye başbakanı Sayın Tayip Erdoğan’ın Tahrir Meydanında yaptığı laiklik konuşmasından gruplar rahatsız olmuşlar ve buna tepkilerini dile getirmişlerdir. Ve hatta devrimimizi elimizden aldınız dercesine sitem etmekte bazen bu sitemler gösteriye dönüşebilmektedir. Kısaca siyasi oluşum ve yapılanmada dinsel, daha açıkça ifade edilirse, mezhepsel öğeler temel teşkil etmektedir.
Genel olarak ifade edersek, Arap Baharındaki ayaklanmaların, halk isyanlarının içsel dinamikleri Müslüman toplumlara özgü karakteristiktedir. Diğer bir deyişle Siyasal yapılanmada Müslümanlık temel rol oynamaktadır. Yönetimde rol alanlar arasındaki mezhepsel ayrımcılık huzursuzlukların temel kaynağıdır. Bu siyasi yapılanmaya işsizlik, gıda maddelerinin fiyat artışı, yoksulluk vs eşlik edince halk isyanları kontrol edilemez olmuştur
Bu ülkelerin tarihsel gelişimine baktığımızda bu toplumların yönetim ve yönetim biçiminin tek adam, baskıcı yönetim ve şeriat hukukunun var olduğudur. Ve bu durum günümüzde de devam etmektedir. Halk hareketlerine Arap Baharı denilse de özünde bu hareketin Bahar olup olmadığı sorgulanır.
Son Söz Olarak, Arap Baharının kendi coğrafyasında yarattığı siyasi sosyal ve ekonomik etkileri yanı sıra bölge dışı ülke ekonomileri üzerinde yarattığı etkiler itibarıyla değerlendirildiğinde siyasi yapılanmanın bu coğrafyada yaşayan halkları mutlu edecek onların siyasi,sosyal ve ekonomik anlamda mutlu kılabilecek yapılanmalar oluşturulmadıkça, huzursuzluklar kısa dönemde sonlanacak gibi gözükmemektedir. Bölge ülkelerinde iç barış sağlanmadıkça Türkiye Ekonomisinin bölgeyle olan ticari ilişkileri gelişim gösteremeyecektir.
Son Duyurular
- 28 Aralık 2018 Tarihli, 30639 sayılı Resmi Gazetede Yayımlanan Sözleşmeli Personel Alım İlanı Başvuru Sonuçları
- Deneme Veritabanı : ONLİNE LEGAL VERİTABANI
- Yeni Dönem Almanca ve İngilizce Kurslarımız Başlıyor
- 2018-2019 Bahar Yarıyılı Yatay Geçiş Başvuruları
- MYK Çevirmen Yeterlilikleri ile ilgili Değerlendirme
- İÜ OMAR OMARŞİV Arama ve Karşılaştırma Portalı Tanıtım Töreni ve Konseri
- 2018 – 2019 (12. Dönem) Formasyon Yeni Dönem Başvurusu
- Türk Rus Türkologlar Çalıştayı
- 27.12.2018 Tarihli Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı İlanı
- 25.12.2018 Tarihli Öğretim Üyesi Dışındaki Öğretim Elemanı İlanı