Hukuk Fakültesi

Fakülte tanıtım kitapçığına erişmek için tıklayınız.

İstanbul Üniversitesi'nin uzak tarihi, mekân tasavvuru açısından İstanbul'un fethinden hemen sonra Fatih Sultan Mehmet tarafından Zeyrek ve Ayasofya'da açılan İstanbul'un ilk medreselerine; ilim silsileleri bakımından ise Maveraünnehir ve Irak-Hicaz coğrafyasında etkinlik gösteren ilim muhitlerine ve Selçuklu asırlarında Nizamülmülk yönetiminde kurulan müesseselere kadar geri götürülebilir. Medrese eğitiminin odağında fıkıh/hukuk bulunmasından ötürü İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi bu mirasın birincil sahibidir. Mekân itibariyle dikkat çeken başka bir husus, 425 yılında Theodosius ve Valentinus tarafından kurulan hukuk mektebinin fakültemizin bugünkü yerleşim sahasında (capitolium tepesinde) kurulmuş olmasıdır. 



Ülkemizde modern hukuk eğitimi, Osmanlı modernleşmesi bağlamında devletin merkezileştirilmesi fikrinin ürünü olarak ortaya çıkmıştır. Tanzimat reformlarını uygulayacak devlet memurları yetiştirmek maksadıyla kurulan Mekteb-i Maarif-i Adliye (1839) ve Mekteb-i Ulûm-ı Edebiye (1839) adlı okullar, hukuk mekteplerinin habercisidir. Bu bağlamda Mekteb-i Mülkiye-i Şâhâne'nin (1877) temelini oluşturan Mekteb-i Fünûn-ı Mülkiye (1859) ve programında hukuk öğretimine geniş yer veren tercüme odası da hatırlanmalıdır. 



Ülkemizde ilk hukuk okulu şeyhülislâmlık tarafından Muallimhane-i Nüvvâb (1855) adıyla açılmıştır. Divan-ı Ahkâm-ı Adliye (1868) ve nizamiye mahkemelerinin kurularak tanzim edilmesinin ardından modern hukuk müfredatlı bir hukuk eğitimi ortaya çıkmıştır. Divan-ı Ahkâm-ı Adliye nezareti bünyesinde açılan Kavânîn ve Nizamât dershanesi (1870), bu çerçevedeki ilk hukuk okuludur. Ardından Mekteb-i Sultanî bünyesinde açılan yüksek mekteplerden biri olan Mekteb-i Hukuk-ı Sultanî (Mekteb-i Sultanî Hukuk Mektebi (1874) gelmektedir. Uzun ömürlü olmayan bu girişimler hukuk mektebi fikrinin gelişimi açısından fevkalâde önemlidir. 



Mekteb-i Hukuk-ı Şâhâne hemen bütün hukuk sahalarının tedvin edildiği, mahkeme teşkilatının baştan sona tanzim edildiği ve meşrutî idare tecrübesinin geçirildiği bir ortamda 7 Kasım 1878 tarihinde kurulmuştur. Sultanahmet Camii ve Ayasofya arasında, Adliye Nezareti'nin bahçesindeki binası iki yıl içinde inşa edilmiş ve 17 Haziran 1880 perşembe günü öğretime başlanmıştır. Mekteb-i Hukuk, ülkemizdeki hukuk mektepleşmesinde istikrarın yakalandığı bir tecrübe olarak dikkat çekmektedir. Bu tecrübeden ileriki yıllarda Selânik, Konya, Bağdat, Beyrut ve Ankara Hukuk mektepleri de pay almıştır. Bununla beraber ilk hukuk mektepleşmesi girişimlerinin ve bilhassa Mekteb-i Hukuk'un mirası, kurumsal devamlılık açısından İstanbul Hukuk Fakültesi'nde toplanmaktadır. Tanzimat sonrası gelişmeler, Türkiye'nin ihtiyaçlarını karşılama kapasitesine sahip ve Avrupa hukuk fakültelerinin eğitim standardını yakalamış bir fakülte oluşturma amacını sağlamaya dönüktür. İstanbul Hukuk Fakültesi, Cumhuriyet'in ilanı öncesinde hukuk eğitimine ait bütün gelişme ve yenilikleri kendi bünyesinde toplamış ve bütünleştirmiştir.



Kuruluşuna dair resmî belgelerde açıkça belirtildiği üzere Mekteb-i Hukuk kuruluşundan itibaren Darülfünun'un bir şubesi olarak düşünülmüştür. Darülfünun açma girişimlerinin başarısızlığı nedeniyle 22 yıl bağımsız olarak faaliyet gösteren Mekteb-i Hukuk, II. Abdülhamid'in tahta çıkışının 25. yılı münasebetiyle Darülfünun-ı Şâhâne (1900) kurulunca Darülfünun'un bir şubesi sayılmış; Darülfünun'dan önce kurulup kendi teamüllerini oluşturmuş bir şube olarak yeni kurulan diğer şubelere (Edebiyat, Tabiiye ve Riyaziye, İlahiyat) model olmuştur.

Fakültemizin adı, II. Meşrutiyet'in ilanından sonra Darülfünun-ı Osmanî Hukuk Şubesi; 1919 Darülfünun Nizamnamesi'nden sonra Hukuk Medresesi; Cumhuriyet'in ilanından sonra ise 1924 tarihli ve 493 sayılı Kanun ile İstanbul Darülfünunu Hukuk Fakültesi olarak değiştirilmiştir. Fakültemiz, 1919 Nizamnamesiyle tüzel kişilik kazanarak özerk bir yapıya kavuşmuş; 1924 tarihli Kanun, bu özerk yapıyı teyit etmiştir. İsviçreli Prof. Dr. Albert Malche'nin 29 Mayıs 1932 tarihli raporuna dayanılarak 31 Temmuz 1933 tarihinde, 2252 sayılı Kanunla Darülfünun ilga edilmiş ve İstanbul Üniversitesi örgütlenmiştir. Hukuk Fakültesi 1933 Reformu olarak bilinen bu değişiklikten sonra Darülfünun'dan Üniversite'ye nakledilenler, Almanya'dan ayrılmak zorunda kalarak Türkiye'ye sığınan profesörler ve genç kuşak akademisyenlerle yeni bir döneme girmiştir. İstanbul Hukuk Fakültesi, bu dönemde de akademik çalışmalar, kanunlaştırma hareketleri ve hukuk eğitimi konusundaki öncü rolünü sürdürmüştür.
"1890'larda Mekteb-i Hukuk talebeleri"



• 2018 yılı Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı (GEBİP) ödülünü Fakültemiz Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Saadet YÜKSEL kazanmıştır.
• 2019 yılı Nisan ayında Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi Genel Kurulunda yapılan oylamada, Türkiye’nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Hâkimi olarak Fakültemiz Anayasa Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Saadet YÜKSEL seçilmiştir.
• 2019 yılı Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Sosyal Bilimler alanında Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı (GEBİP) ödülünü Fakültemiz İdare Hukuku Anabilim Dalı'ndan Dr. Öğr. Üyesi Halit UYANIK kazanmıştır.
• Türkiye Barolar Birliği tarafından yürütülen “Ölçme – Değerlendirme” çalışmaları sonucuna göre Türkiye’deki en iyi Hukuk Fakültesi “İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ”
• Yurtdışından gelen öğretim üyelerince yabancı dilde seminerler
• Fakültemize bağlı Vakıflardan en yüksek sayıda ve karşılıksız burs imkânı, ayrıca Yükseköğretim Kurumları sınavına girip Fakültemizi tercih edenlere başarı bursları
• Hukuk Klinikleri programı
• Erasmus öğrenci değişim programı kapsamında 2021-2022 akademik yılında 63 üniversiteyle anlaşma
• Hem uluslararası hem bölgesel düzeyde ikili işbirlikleri
• Bu sene Viyana’da 28.’si ve Hong Kong’da 18.’si düzenlenen ve pandemi koşulları sebebiyle video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen Willem C. Vis Uluslararası Ticari Tahkim Farazi Dava Yarışması’nda İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi tarihî başarısını devam ettirdi.
Genel eleme turlarında Viyana’da 389 takım arasından 12. sırada ve Hong Kong’da 147 takım arasından 22. sırada olma başarısını elde eden takım, bu saygın yarışmada İstanbul Hukuk takımının bu zamana kadar elde etmiş olduğu en yüksek sıralamayı elde ederek Fakültemize ve Üniversitemize bu gururu yaşatmıştır.”
Bu başarıların yanısıra takımımız Viyana’da “Eric. E. Bergsten, En İyi Takım Konuşmacıları Ödülü” ve takım üyesi olan Batuhan Muş ve Emre Can Thomson ise “Martin M. Domke, En İyi Konuşmacı Ödülü”nü elde etti.
Bu sene ilk kez katılım gösterilen Hong Kong’da ise son 16 turuna ilerleyen takım; “David Hunter, En İyi Davacı Dilekçesi Ödülü”, “Eric E. Bergsten, En İyi Takım Konuşmacıları Ödülü” ve takım üyeleri Ozan Geyik ve Serrâ Zoraloğlu ise “Neil Kaplan, En İyi Konuşmacı Ödülü”ne layık görüldüler.

Tüm sene boyunca yarışmaya hazırlanmak için özveri ile çalışan Fakültemiz öğrencileri takım üyeleri Batuhan Muş, Bersun Dikici, Emre Can Thomson, Ozan Geyik, Serrâ Zoraloğlu ve Zülal San ile takım koçları Dr. Öğr. Üyesi Ayşe Elif Ulusu, Dr. Öğr. Üyesi Cansu Kaya Kızılırmak, Dr. Öğr. Üyesi Yasemin Aydoğmuş, Av. Ali Gören, Av. Beyza Ölçer, Av. İpek İnce, Av. Salih Kartal ve Av. Yiğit Acar’ı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.

Fakültemiz öğrencilerinden Hazal Görmüş ile Kardelen Durkaya Genç ISTAC Geleceğin Tahkim Avukatı Yarışması Arabuluculuk Aşamasında En İyi Üçüncü Takım ödülünü almaya hak kazanmıştır. Öğrencilerimizi tebrik ediyor ve başarılarının devamını diliyoruz.

Üniversiteler Arası Varsayımsal Bireysel Başvuru Yarışması’nın hem sözlü hem de yazılı aşamasında açık ara birinci olan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi takımında yer alan öğrencilerimiz Yusuf Dersim Ekincioğlu, Büşra Sağır, Nurettin Zaman, Mehmet Duygulu ve Raziye Aytaç'ı tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.


ISTAC’ın düzenlediği ve bu sene beşincisi yapılan Geleceğin Tahkim Avukatı Yarışması’nda öğrencilerimiz Beyza Sıla Sürmeli, Başak Çavuşoğulları, Şerife Amine Mümin, Büşra Uzun ve Yiğitcan Tetik’ten oluşan Fakülte takımımız üçüncü olmuştur. Öğrencilerimizi tebrik eder, başarılarının devamını dileriz.
TÜBİTAK 1001 Başarısı
Fakültemiz öğretim üyesi Prof. Dr. Cihan OSMANOĞLU KARAHASANOĞLU tarafından sunulan "Tarihten Günümüze Türkiye Cumhuriyeti Adalet Mekanizmasında Yargı Etiği ve Görünümleri "isimli proje İstanbul Teknoloji Transfer Ofisi tarafından desteklenmeye hak kazanmıştır. Hocamızı ve ekipte yer alan öğretim üye ve elemanlarını kutlar, başarılar dileriz.
Fakülte Erişilebilirlik Ödülleri
"2020 Engelsiz Üniversite Ödülleri" Kapsamında Sosyo-Kültürel Faaliyetlerde Erişilebilirlik Mavi Bayrak Ödülü Sahibi Tek Hukuk Fakültesi
“2020 Yılı Engelsiz Üniversite Ödülleri” Kapsamında Eğitimde Erişilebilirlik Yeşil Bayrak Ödülü Sahibi Tek Hukuk Fakültesi
“2021 Yılı Engelsiz Üniversite Ödülleri” Kapsamında Turuncu Bayrak (Mekanda Erişilebilirlik) Ödülü
.

Mezunlarımız, hem kamu sektörü hem de özel sektörde geniş bir yelpazede iş imkânı bulmakta, bu kapsamda hâkimlik, savcılık, mülki idare amirliği, avukatlık, noterlik, akademisyenlik, hukuk müşavirliği, yasama uzmanlığı, arabuluculuk, icra müdürlüğü, kamu kurumlarında yöneticilik, müfettişlik gibi meslekleri icra etmekte, ayrıca eğitimlerini lisansüstü düzeyde de devam ettirebilmektedir.


•    Gelenek
•    Türkiye’nin en köklü hukuk fakültesi 


•    En etkili referans: İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Diploması

•    Geniş ve nitelikli akademik kadro

•    Bilimsel zenginlik


•    İstanbul-Hamburg ortak lisans diploma programı

•    Gerek mekan gerekse yerli yabancı hukuk yazını bakımından Türkiye’nin en zengin hukuk kütüphanesi


.


hukukogrencisl@istanbul.edu.tr